KIZ KULESİ ALTINDAKİ GİZEMLİ GEÇİT – TARİHİ SIR
Kız Kulesi efsanelere konu olmuş, hakkında pek çok rivayet bulunan harika bir tarihi yapıt. Kule İstanbul’un güzide semti Üsküdar‘da bulunuyor. İstanbul Boğazının incisi olarak adlandırılan Kız Kulesi, tarih boyunca şairlere, yazarlara ve ressamlara ilham kaynağı olmuş. Küçük bir ada üzerine kurulan Kız Kulesi’nin tarihi çok eskilere dayanıyor. Boğazın içinde muhteşem bir görsel. Görenleri kendine hayran bırakan bir yapısı var. İnsan düşünmeden edemiyor. Denizin ortasına bu yapı nasıl yapıldı? yada niye yapıldı? diye. Hemen hemen herkesin aklına gelen bu soruların cevabını yazımda hep birlikte öğreneceğiz.
Gezme planı yapanlar mutlaka gelmeden önce İstanbul’da Gezilecek Yerler listesi hazırlamışlardır. Bu listenin başlarında Kız Kulesi yer alır. Bir zamanlar deniz feneri, gümrük istasyonu ve hapishane olarak da kullanılan Kız Kulesi, şimdilerde ise müze olarak kullanılmaktadır.
İçindekiler
KIZ KULESİ ALTINDAKİ GİZEMLİ GEÇİT – TARİHİ SIR
Kulenin yapılma zamanı tam olarak bilinmemekle birlikte geçmişinin 2500 yıl öncesine dayandığı düşünülüyor. İstanbullu bir Rum olan araştırmacı Evripidis’in anlattığına göre Asya sahillerinden kopan bir kara parçasının zamanla Kız Kulesinin olduğu yere sürüklenmesiyle küçük bir adacık oluşmuş. İlerleyen zamanlarda Boğaz’a girip çıkan gemileri denetlemek ve vergi almak amacıyla bu küçük ada üzerine bir kule inşa edilmiş. Yunan Komutan Chares, kulenin bulunduğu adacığa eşi için, mermer sütunlar üzerine bir anıt mezar yaptırır.
Kız Kulesi Hakkında
Eski Leander Kulesi
Avrupalı Bazı tarihçilerin Leander Kulesi dedikleri bu yapıyı Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u feth ettikten sonra yıktırır ve yerine topları koyabilecekleri yeni bir kule yaptırır. Ahşap dan yapılan kule çıkan bir yangın sonucu büyük hasara uğrar. Bunun üzerine taş ve tuğladan yeni bir kule inşa edilip, fener olarak kullanılan camlı bölme ve kurşunla kaplı kubbe eklenir.
Kuleye, II. Mahmud döneminde son tadilatı yapılır. Kız kulesinin kapısının üzerindeki mermere ünlü hattat Rakım tarafından, Sultan II. Mahmut’un tuğrasını taşıyan bir kitabe yerleştirilir. Kuleye dilimli kubbe ve kubbe üzerinden yükselen bayrak direği ilave edilir. Bayrak direği ile birlikte yaklaşık 40 metre yüksekliğinde, 1255 m2 yüzölçümüne sahiptir. İki tarafta da kapısı vardır. Etrafında büyük bir sahanlık bulunan Kule’nin üst tarafında da madalyon şeklinde bir mermer levha da bulunmaktadır.
Kız Kulesi Tarihi
Asıl görevi gemilere yön ve yol gösteren deniz feneri olarak uzun yıllar kullanılan kule, 1995 yılında özel bir işletmeye devredilerek şimdiki haline getirilmiş. Kendine özgü kimliğine ve geleneksel mimarisine bağlı kalınarak restore edilen kule,2000 yılında da bir bölümü müzeye çevrilerek halkın hizmetine açılır. 1830 lu yıllarda kule çıkan salgın hastalıklarda karantina hastanesi olarak da kullanılmış.
Binlerce yıllık gizemli bir tarihe sahip olan Kız Kulesi, eskiden boğazdan geçen gemilerden vergi alınmak maksadı ile kullanılmış. Kuleyle Avrupa yakası arasına zincir çekilerek buradan gemilerin geçişine izin verilmiş. Ağırlığı taşıyamayan zincirin kopmasıyla, kule Avrupa yakasına doğru yıkılmış. Kız Kulesini gezmeye gittiğinizde kuleden suyun içerisine baktığınızda yıkıntıları görebilirsiniz.
İşte Meşhur Kız Kulesi’nin günümüze kadar nasıl ulaştığının bilgileri böyle. Gel gelelim bu güzel yerle ilgili şimdiye kadar kulaktan kulağa söylenen efsanelere.
Kız Kulesi Efsanesi
Bir gün Kral’a bir kahin tarafından kızının öleceği söylenir. Bazı Rivayetlere göre de Selçuklu Sultanı rüyasında kızının öleceğini görür. Kızının bir yılan tarafından ısırılarak öleceğini öğrenen Kral, bu durumdan çok etkilenir ve hemen bu kuleyi yaptırır. Çok sevdiği kızını da buraya yerleştirir. Kral kendi dahil hiç kimsenin buraya girip çıkmasına izin vermez. Hatta işi o kadar büyütür ki su ve süt için adacığa özel borular yaptırır. Bu boru kalıntıları günümüze kadar ulaşmıştır.
Derken aradan yıllar geçer. Kralın kızı ateşli bir hastalığa yakalanır. En iyi hekimler seferber olurlar ve iyileştirirler. Kralın kızının sağlığına kavuştuğunu duyanlar pek çok yerden hediyeler yollarlar. Bu hediyelerin içerisinde de bir sepet üzüm vardır. Üzümün içine gizlenmiş yılan, Kralın gözünden bile sakındığı biricik kızını zehirleyerek öldürür. Demirden bir tabut yaptırılarak Ayasofya’nın girişine defnedilir. Tabutun üstünde bulunan iki delik hala gizemini koruyor.
Hz. Musa İle Hz. Hızır’ın Buluşması
Kuran-ı Kerim’de, Kehf suresinde Hz. Hızır’la Musa Aleyhisselamın buluşmalarından ve yol arkadaşlıkları süresince aralarında geçen bazı sırlardan bahsedilir. Bu ayetlerde yer açık olarak belirtilmese de Hz. Hızır’la, Hz Musa’nın buluştuğu iki denizin birleştiği yerin, bazıları tarafından Kız Kulesinin olduğu yer olarak söylenir.
Kız Kulesi Altındaki Gizemli Geçit
Gelelim asıl konumuz olan Kız Kulesinin altındaki gizli geçide ve bu sırrı ortaya çıkaran hikayeye.
Esrarengiz Adam Kim?
Büyük bir antika koleksiyoncusu olan ünlü Sir Francis Crick in malikanesinin kapısı çalınır. Karşısında hiç tanımadığı aksanı son derece bozuk olan adam elindeki defteri göstererek bir şeyler anlatmaya çalışır. Arap olan adam, defterde önemli şeylerin olduğunu ve Sir Francis’ e hediye etmek istediğini söyler. Deftere göz atan Sir, teknik çizimler ve Arapça yazıların olduğunu görünce birkaç sterlin vererek defteri alır ve adamı gönderir.
Defteri incelemeye başlar ve çizimlerin Kız Kulesine ait olduğunu görür. Fakat bir tuhaflık vardır. Notlarda Kız Kulesi’nin 3 katlı olduğu yazılıdır. Ama Sir, Kulenin 2 katlı olduğundan emindir. Çizimlerde bir yanlışlık olduğunu düşünür. Ama içinde bir şeyler onu kemirir durur. Merakına yenik düşerek defterdeki yazıları tercüme ettirir.
Sır Dolu Defter
Notlara göre Kız Kulesinin mahzeninde aşağıya inen bir geçit’in olduğunu ve bu geçitten deniz tabanı altında bulunan bir başka yapıya ulaşılabileceği yazar. Bu yapının eski bir mağara içerisine inşa edildiğinden bahsedilir. Notlar içerisinde dikkat çeken bir detayda tüm ana hatlarıyla çizilmiş bir anahtar resminin olması. Kız kulesi içerisinde bu anahtar ile girilen yerlerde antik mekanizmaların yer aldığını öğrenen Sir Francis, kendisine bu defteri getiren gizemli adamı bulmak ister. Özel bir arama emri bile çıkarttırır ama nafile hiç bir sonuç alamaz.
Öğrendikleri karşısında iyice meraklanan Sir Francis’in Türkiye‘ye gelmekten başka çaresi kalmaz. Gelmeden önce ünlü bir zanaatkar’ a notlarda tasvir edildiği gibi anahtarın aynısını yaptırır. Dönemin İngiltere hükümetinden özel izin alınarak Türk yetkililerle temasa geçilir. Yanına birde koruma memuru verilmesi şartı ile Türk hükümetinden Mimari İnceleme adı altında 5 günlük bir izin alır.
İstanbul’da Garip İnceleme
İstanbul’a gelen Sir Francis önce Üsküdar’a oradan da teknelerle Kız Kulesine ulaşır. Koruma memuru ile birlikte elinde tuttuğu defterde bahsedilen girişi bulur. Tam kulenin dibindedir. Burada sadece kocaman bir kayadan başka bir şey göremez ve etrafta biraz keşif yaptıktan sonra oteline döner. Odasında kayayı kırıp tekrar örmesi gerektiğini ve yanında bulunan koruma memurunun işlerine mani olacağını düşünür. En kısa zaman da ondan kurtulmalıdır.
Koruma Memuruna Rüşvet
Ertesi gün Kız Kulesine gitmek için yola koyulur. Memurla buluşurlar ve ona işlerinin ölçüm yapmak olduğunu, kendisinin gelmesine gerek olmadığını söyler. Fakat memur vazifesi gereği kabul etmez. Bunun üzerine Sir Francis’in yardımcısı daha önce kararlaştırdıkları üzere memura yüklü miktarda para teklif eder. Bir ömür çalışsa da kazanamayacağı parayı gören memur rüşveti kabul ederek oradan uzaklaşır.
Zorluklarla Dolu Gizli Odaya Giriş
Artık önünde hiçbir engel kalmayan Sir, çok heyecanlanır ve bir an önce kule de girişinin olduğu yere gider. Girişi kapatan 20-25 cm kalınlığındaki kayayı kırmaya başlar. Uzun uğraşlar sonucunda kayayı kırmayı başarır fakat büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Çünkü bekledikleri gibi bir anahtar bölmesi yerine daha büyük bir kayayla karşılaşır. Bu kayayı da büyük bir gayretle parçalarlar ama onun altından da başka bir kaya çıkar. Yorgunluktan bitap düşen iki maceraperest hazırladıkları alçıyla oyuğu kapatıp otellerine dönerler.
3. günde diğer kayayı parçalayan Sir Franchis ve yardımcısı demir bir kapağa ulaşırlar. Üzerinde anahtar deliği bulunan bu kapak o kadar çok tahrip olmuştur ki anahtarla kapağı açmak imkansızdır. 3. günüde geride bırakarak otellerine dönerler.
İlginç Plan
Sir, sürekli kapağın nasıl açılacağını düşünür ama bir türlü bulamaz. Yardımcısı farklı bir fikir ortaya atar. Yüksek ısı vererek açabileceklerini söyler. Sir Franchis bunun çok dikkat çekeceğini, onun yerine kuvvetli bir asit ile kapıyı eritmenin daha etkili olacağını söyler ve hemen ertesi gün bu düşündüklerini gerçekleştirmek için kuleye gidip işe koyulurlar.
Bu sefer kapıyı eritmeyi başarırlar fakat saat o kadar geç olmuştur ki içeri girme işini yarına bırakırlar. Heyecandan uyuyamayıp sabahın ilk ışıklarıyla kulede olurlar.
Gizemli Odaya Giriş
İçeri girmeyi başarırlar. Geçit çok karanlık ve dardır. Aşağıya inebilmek için bir ip sarkıtırlar ve yaklaşık 40 metre kadar derine inerler. Aşağıda büyük bir giriş onları karşılar. Kemerli ve Kubbesi olan bu bölümde gezinmeye başlarlar. Etraflarında pek çok oda ve bölme gören Sir Franchis ve arkadaşı hayretler içerisindedirler. Duvarda gördükleri freskler zamanla silinmiş ve okunamaz hale gelmiştir.
Kız Kulesi Sırları
Çözülemeyen Kalıntılar
Yerlerde masa ve sandalyelerden kalma çürümüş tahta parçaları vardır. Ana odanın duvarındaki oyulmuş sembol dikkatlerini çeker. Bu Sembol ne Osmanlıya nede Bizans’a aittir. Bazı odaların çökmüş olduğunu görürler. Hayretler içerisinde etrafı gezerlerken küçük bir kılıç bulurlar. Kılıcın boyunun kısa, kabzasının da çok küçük olması tuhaflarına gider. Bunu ancak bir cücenin kullanabileceğini düşünürler.
Bulundukları bölümü yanlarında getirdikleri lambalarla aydınlatarak birçok resim çekerler. Kılıcıda yanlarına alarak yukarı çıkarlar. Bin bir zorluklarla açtıkları geçit kapısını bu defa çimentoyla kapatırlar.
Karbon Testi
Kılıç üzerinde Karbon testi yapılır. Test sonuçlarına göre Kılıç’ın 1600 ile 2000 yıl öncesine ait olduğu tespit edilir. Sembolle ilgilide araştırmalar yapılır fakat hiç bir uygarlıkla bir bağlantısı bulunamaz.
Sir Francis’in Gizli Kasasından Çıkanlar
Sir Franchis 2004 yılında ölür. O güne kadar Kız Kulesi ile ilgili bilgileri gün yüzüne çıkarabilmek için bankadaki gizli kasası açılır. Kasadan konu ile ilgili alınmış çeşitli notlar, Defter, buldukları kılıç, kulenin gizli kısmına ait 30 tane siyah beyaz fotoğraf bulunur.
Hala kasadan çıkanlarla ilgili araştırmalar sürüyor. Kesin olarak bir sonuca ulaşılamamış olmasının yanı sıra, yıllar geçmesine rağmen Kule ile ilgili sır perdesi bir türlü aralanamadı. İnsanların aklında hep, bu gizli mabed neden yapıldı? Sembollerin hiçbir uygarlıkla ilişkisi bulunamadı, öyleyse kimlere ait? Yoksa ani saldırılarda kuledekilerin saklanabilmesi için yapılmış bir yer mi? gibi sorular kaldı.
Evet bu soruların hepsi askıda kaldı. Gizemini koruyan bu tünellerle ilgili bazı eski kaynaklarda Kız Kulesinden geçen bir yeraltı tünelinden ve bu tünelin gizli bir ağ oluşturduğundan bahsedilir. İstanbul efsanelerle ve gizemlerle dolu büyülü bir şehir. Önümüze gün yüzüne çıkmamış daha nice gizli geçitler ve tüneller çıkacak. Bizi daha ne kadar şaşırtacak kim bilir.
Kız Kulesi Nerede?
Adres: Salacak Mevkii Üsküdar 34668 İstanbul
Kız Kulesine Nasıl Gidilir?
Kuleye nasıl gideceğiniz hakkında bilgi sahibi değilseniz verdiğim linki tıklayarak tüm gidiş güzergahlarını öğrenebilirsiniz. 👉 Yol Tarifi
Kız Kulesi İletişim
Telefon: 0 216 342 47 47
Fax: +90 (216) 495 28 85
WhatsApp: 0533 476 58 06
E-Mail: reservation@kizkulesi.com.tr
Kız Kulesi Giriş Ücreti 2022
Kız Kulesi Giriş Ücreti Yetişkinler için 60 TL ,Öğrenci ve 60 yaş üstü 40 TL. Biletler sahildeki gişeden alınıyor.
Kız Kulesi Ziyaret Saatleri
Kule haftanın her günü 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyarete açık.