Ani Harabeleri
Ani Harabeleri’ne gittiğinizde adeta zamanda yolculuk yapmış gibi hissedersiniz. Kars‘ta yer alan Orta Çağ’dan kalma bu antik kent, insanı tarihin derinliklerine götürüyor. Gördüğünüz manzaralar karşısında büyülenmemek ve heyecanlanmamak elde değil. Burası o kadar büyüleyici ki, gezinizi tamamladığınızda gerçekten tekrar gelmek isteyeceksiniz. Ani’nin taş duvarları arasında dolaşırken, duvarların arasında gizlenmiş tarihi kiliseleri, manastırları ve sarayları keşfetmek gerçekten muhteşem bir deneyim. Her köşe başında bir başka tarihi eser var. Ani Harabeleri, gerçekten keşfedilmeyi bekleyen bir hazine ve tarihe ilgi duyan herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer. Hadi buyurun bu muhteşem tarihi yeri beraber keşfedelim. Keyifli Okumalar!
İçindekiler
Ani Harabeleri Hakkında
Ani Harabeleri, tarihi dokusuyla beni büyüleyen ve hatta hayran bırakan bir yer. Gezdiğim her kilise, manastır ve saray, bana geçmişin izlerini taşıyan birer anıt gibi geldi. Her adımda tarihin tozlu sayfalarında gezinmiş gibi hissettim ve bu beni çok heyecanlandırdı.
Özellikle Ani Katedrali’nin görkemi, büyüklüğü ve mimarisi beni gerçekten şaşırttı. Kilise duvarlarındaki resimler, duvarların şekli ve taşların işlenmesi, binlerce yıl önce bile insanların ne kadar ustaca ve zekice işler çıkardığını gösteriyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ani Harabeleri’ni ziyaret etmek, tarih ve kültür severler için gerçekten unutulmaz bir deneyim. Burada geçirdiğiniz zaman, sizin için gerçek bir tarihi keşif yolculuğu olacak ve yaşamınızın geri kalanında hatırlayacağınız güzel bir anı olacak.
Ani Harabeleri Tarihi
Ani Harabeleri’nin hikayesi, yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip ve bu süre boyunca birçok medeniyetin etkisi altında kaldı.
Antik dönemlerde, bölge Urartu Krallığı’nın hakimiyeti altındaydı. Bu dönemde Ani, önemli bir ticaret merkezi ve askeri üs olarak kullanılıyordu. Daha sonra Pers İmparatorluğu, Helenistik krallıklar ve Roma İmparatorluğu bölgede etkili oldu.
Bölgenin en parlak dönemi, Bizans İmparatorluğu’nun egemenliği altında yaşandı. 961 yılında, Bizans İmparatoru I. Nikephoros Phokas tarafından ele geçirilen Ani, kısa sürede imar edildi ve mimari açıdan büyük bir gelişim gösterdi. Ani, Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırında önemli bir savunma noktası haline geldi ve aynı zamanda ülkenin ticaret merkezlerinden biri olarak da öne çıktı.
Ancak, 1064 yılında büyük bir yıkıma uğradı. Şehir, uzun yıllar boyunca çeşitli hanedanlar arasında el değiştirdi ve yıkıntı halinde kaldı.
Ani Harabeleri’nin efsanesi ise, şehrin isminin kökenine dayanır. Efsaneye göre, şehir adını, kraliyet avında karşılaştığı bir geyiği öldüren Urartu kralı Sarduri’nin anısına vermiş. Geyiğin öldürüldüğü yerde yapılan bir anıt, şehrin en eski yapılarından biri olarak bilinir.
Ani Harabeleri Eserleri
Ani Harabeleri, tarihi dokusu, mimari yapısı ve eşsiz manzarası ile turistlerin ilgisini çeken bir bölgedir. Şehirdeki yapılar arasında Ani Katedrali, Tigran Honents Kilisesi, Ani Kalesi, Manucehr Camii, Yedi Kilise, Meryem Ana Kilisesi, Aziz Prkich Kilisesi, Kral Gagik Kilisesi, ve Bizans Hamamı gibi birçok yapı yer alıyor.
Aziz Prkich Kilisesi
Ani Harabeleri’ndeki Aziz Prkich Kilisesi, Ermenistan ve Gürcistan sınırındaki tarihi Ani Antik Kentinde yer alıyor. 11. yüzyılda Selçuklu İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş olan kilise, Ani Harabeleri’ndeki önemli yapılarından biri.
Aziz Prkich Kilisesi, dikdörtgen bir temel üzerine inşa edilmiş ve kubbeli bir çatıya sahip. Kilisenin batısında üçgen şekilli bir giriş kapısı bulunuyor. Bu kapı, ince kabartmalar ve geometrik desenlerle süslenmiş.
Kilisenin içi, fresklerle ve diğer sanatsal detaylarla dekore edilmiş. Kilisenin içindeki bazı bölümlerdeki freskler, çatışmalarda yaralanan askerleri tedavi eden Aziz Prkich’in ve Aziz Sahak’ın hikayesini anlatır.
Aziz Prkich Kilisesi’nin yapımında kullanılan taşlar, kentte bulunan diğer yapıların yapımında da kullanılmış. Kilisenin yapısında yer alan taş işçiliği, dönemin Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.
Günümüzde Aziz Prkich Kilisesi, Ani Harabeleri’nin turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerleri arasında geliyor. Kilisenin tarihi ve kültürel önemini keşfetmek için burayı ziyaret edenler oldukça fazla.
Büyük Katedral ( Meryem Ana Kilisesi)
Büyük Katedral, aynı zamanda Meryem Ana Kilisesi olarak da bilinir. 989-1001 yılları arasında inşa edilmiş ve Ani Harabeleri’ndeki en ihtişamlı yapılarından biridir. Büyük Katedral, Ermeni mimarisinin en güzel örneklerindendir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.
Katedral, 40 metre uzunluğunda ve 25 metre genişliğinde olup, iki kuleye sahip. İçinde freskler, mozaikler, kilise mobilyaları ve diğer dini eserler bulunuyor. Katedralin duvarlarındaki freskler, Hristiyan inancının önemli sahnelerini tasvir ediyor. Mozaikler ise dönemin zanaatkarlarının becerilerini ve ustalıklarını yansıtıyor. Kilise mobilyaları arasında, ahşap oyma işlemeli koltuklar, haçlar ve ayin masaları yer alıyor.
Büyük Katedral, Ermeni kilise mimarisindeki en önemli yapılar arasında. Katedralin mimari yapısı, dönemin Hristiyan inancı ve Ermeni kültürünü yansıtıyor. Ani Harabeleri’ndeki diğer kiliseler gibi, Büyük Katedral de yıllar boyunca çeşitli doğal afetler ve savaşlar nedeniyle hasar görmüş. Ancak, günümüze kadar ayakta kalabilmeyi başarmış.
Aslanlı Kapı
Aslanlı Kapı, Ani Harabeleri’nin en ünlü yapılarından biri. Şehrin ana girişi olarak kullanılan bu kapı, 1072-1073 yıllarında inşa edilmiş. Kapı, iki yuvarlak kule ve bir ana kemerden oluşuyor. Kemerin üzerindeki kabartma işlemelerde, Gürcü, Ermeni ve İslam sanatının etkilerini görmek mümkün.
Aslanlı Kapı’nın adı, kemerin üst kısmındaki kabartmalardan geliyor. Kemerin iki yanında, büyük aslan heykelleri bulunuyor. Aslanlar, Gürcü Krallığı’nın sembolü ve Ani Antik Kentinin o dönemde Gürcü Krallığı’nın kontrolü altında olduğunu gösteriyor. Aslanların altında ise bir kurt ve bir yaban domuzu kabartması yer var.
Kapı, dönemin askeri mimarisinin güzel bir örneği. Ana kemerin yüksekliği 30 metre, kemerin genişliği de yaklaşık 7,5 metre. Aslanlı Kapı, Ani Harabeleri’nin en ihtişamlı yapılarından biri ve ziyaretçiler tarafından en çok ilgi gören yerlerden biri.
Kral Gagik Kilisesi
Kral Gagik Kilisesi, Ermenistan Kralı III. Gagik döneminde (1020-1040) inşa edilmiş bir yapıdır. Bazilika tipi kilisenin doğu-batı yönünde uzanan ana nefi, iki yanında yer alan yan neflerden daha geniş ve yüksek. Kilisenin kubbesi ve neflerinin çatıları ise yıkılmış.
Kral Gagik Kilisesi, Ani Harabeleri’ndeki en büyük kiliselerden biridir. İçindeki freskler, kilise mobilyaları ve diğer dini eserler, mimari tarzının yanı sıra kilisenin önemini arttırıyor. Kilisenin girişindeki portikoda, Ermeni aslanları ile süslenmiş iki adet sütun bulunuyor.
Kilisenin inşası, Ermeni Krallığı’nın zayıflaması dönemine denk geliyor. Kral Gagik, başarısızlıklarla dolu bir dönemde, Ani’nin çöküşüne tanıklık etmiş. Kilise, döneminde Ani Antik kentinin birkaç kilisesi arasında en gösterişlisi ve en büyüğü olarak kabul edilmiş.
Bugün, Kral Gagik Kilisesi’nin yapısı büyük ölçüde yıkılmış. Fakat yine de kilisenin ayakta kalan bazı bölümleri, ziyaretçilerin oldukça dikkatini çekiyor. Kilise, Ani Harabeleri’ndeki en önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul ediliyor.
Tigran Honents Kilisesi
Tigran Honents Kilisesi, Ani harabelerinde yer alan önemli bir kilisedir. 10. yüzyılda inşa edilmiş ve Gürcü Kralı III. Bagrat tarafından yaptırılmış. Kilise, Ani Antik kentindeki en iyi korunmuş yapılarından biri ve mimari özellikleri ile oldukça dikkat çekiyor.
Kilise, Gürcü mimarisi tarzında inşa edilmiş ve kubbeli bir yapıya sahip. Giriş kapısı, kuzeydeki bir çıkıntıya yerleştirilmiş dörtgen bir planı var. Kilise, freskleri ile de ünlü ve içindeki duvarlar Gürcü ressamlar tarafından boyanmış. Freskler arasında İsa’nın hayatından sahneler, azizler ve melekler gibi dini figürler bulunuyor.
Tigran Honents Kilisesi, Ani harabeleri içinde en az hasar gören yapılardan biri. Kilise, 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş.
Kaya Kilisesi
Kaya Kilisesi, bölgedeki en ilginç yapılarından biri. Kayalara oyulmuş bir kilise olarak bilinen yapı, mimari açıdan oldukça ilginç. Kaya Kilisesi’nin yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, 11. yüzyıl Selçuklu dönemine ait olduğu tahmin ediliyor.
Kaya Kilisesi, kayalara oyulmuş bir kubbe şeklinde tasarlanmış. Kilisenin içinde, taş sütunlarla ayrılmış üç bölme bulunuyor. Bu bölümler arasında geçişler, taş basamaklarla sağlanıyor. Kilisenin dışında ise fresklerle süslenmiş bir cephe bulunuyor.
Kaya Kilisesi’nin tasarımı oldukça farklı. Taş kayaların doğal yapısı, kilisenin dekorasyonunda kullanılmış. Kilisenin tavanı, kayaların çizgileri ve doğal oyuntularıyla uyumlu bir şekilde tasarlanmış. Bu yüzden, Kaya Kilisesi, doğal ve yapay unsurların mükemmel bir uyum içinde kullanıldığı bir mimari şaheserdir.
Abughamrents Azizi Gregory Kilisesi
Abughamrents Aziz Gregory Kilisesi, Ani Harabeleri’nde yer alan önemli bir dini yapıdır. Bu kilise, 11. yüzyılda inşa edilmiş ve Ermeni Apostolik Kilisesi’ne ait bir tapınak olarak hizmet vermiş. Aynı zamanda Ermeni kilisesinin en saygıdeğer azizlerinden Aziz Gregory’ye adanmış.
Abughamrents Aziz Gregory Kilisesi, dikkat çekici bir mimariye sahip. Kare planlı bir yapıya sahip olan kilise, güçlü duvarları ve özenle işlenmiş taş işçiliğiyle dikkat çekiyor. İç mekanda da zengin süslemeler ve freskler bulunuyor. Bu freskler, kilisenin duvarlarına ustalıkla yerleştirilmiş ve dini sahneleri, azizleri ve melekleri tasvir ediyor.
Kilisenin en dikkat çekici özelliklerinden biri, etkileyici olan kubbesi. Kubbenin üzerinde yer alan haç, kilisenin dini önemini vurguluyor. Ayrıca kilisenin cephesindeki oymalı süslemeler ve kabartmalar da oldukça dikkat çekiyor.
Maalesef zamanla kilisenin bazı kısımları zarar görmüş veya yıkılmış. Yine de Abughamrents Aziz Gregory Kilisesi, Ani Harabeleri’nin büyüleyici atmosferinde yer alan önemli bir dini yapı.
Surp Hripsime Kilisesi ve Manastırı
Surp Hripsime Kilisesi ve Manastırı, Ermenistan’ın Bagratuni hanedanlığı döneminde (10. yüzyıl) inşa edilmiş önemli bir yapı. Kilise ve manastır, adını Hristiyanlığın ilk şehitlerinden biri olan Azize Hripsime’den almış.
Surp Hripsime Kilisesi, Ani harabelerinin en güzel ve ihtişamlı yapılarından biridir. Kilise, kare planlı bir yapıya ve kubbeli bir çatıya sahip. Ana girişin üzerindeki kabartmalarda, Azize Hripsime ve diğer azizlerin tasvirleri yer alıyor. Kilisenin içinde de freskler, mozaikler ve diğer süslemeler bulunuyor.
Surp Hripsime Manastırı, kilisenin hemen yanında yer alıyor. Manastır, kare planlı bir yapıya sahip ve iki katlı. Manastırın içinde azizlere adanmış birçok oda bulunuyor. Ayrıca manastırda bir çan kulesi, bir su kuyusu ve bir de bahçe bulunuyor.
Kızkalesi ve Kilisesi
Kızkalesi ve Kilisesi, Ani kentinin doğu kısmında yer alıyor. Kızkalesi, Ermenice “Qız Qalesi” anlamına geliyor ve genellikle “Kız Kalesi” olarak da anılıyor. Bu yapı, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde yapılmış. Çevredeki savunma duvarlarına bağlı bir kaledir.
Kaleye, şehrin diğer bölgelerinde olduğu gibi, ana kapıdan giriliyor. Kale içerisinde, birçok yapı ve kilise kalıntısı var. Bunların arasında en dikkat çekici olanı ise kale içinde yer alan küçük kilisedir.
Kilise, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde inşa edilmiş ve oldukça basit bir plana sahip. Kilise, kare planlı bir yapının üzerine oturtulmuş. Kubbe şeklinde bir tavana sahip ve duvarlar, sarı renkli tuğlalarla örülmüş. Kilisenin içinde, bir çeşit mihrap olarak kullanılmış olan özel bir niş bulunuyor.
Kızkalesi ve Kilisesi, Ani harabelerinin diğer yapıları gibi, tarihi ve kültürel önemi nedeniyle ziyaretçiler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Ancak, yapıların harabe halinde olması ve bazı güvenlik sorunları nedeniyle, ziyaretiniz sırasında dikkatli olmanızı öneririm.
Ebu’l Menuçehr Camii
Ebu’l Menuçehr Camii, Ani harabelerinde yer alan tarihi bir İslami yapıdır. Ani, tarih boyunca farklı kültürlerin izlerini taşıyan bir şehir olduğu için cami, daha önce bir kilise olarak kullanılmış.
Caminin inşa tarihi kesin olarak bilinmiyor fakat 1072-1073 yıllarında Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından inşa edildiği düşünülüyor. Cami, adını Saltuklu Hükümdarı Melikşah’ın veziri Ebu’l Menuçehr’in adından alıyor.
Caminin mimarisi, Selçuklu ve İran mimarisi özelliklerini taşıyor. Kare planlı caminin ana girişi, batı duvarında yer alıyor. Ana girişin sağ ve solunda, birer minare bulunuyor. Cami, kesme taşlarla yapılmış ve kubbeli bir yapı. Kubbeler, dörtgen kasnağın üzerine oturtulmuş. Caminin içinde, avlu ve ana ibadet salonu bulunuyor. Ayrıca caminin iç duvarları, ince geometrik desenlerle ve Kuran ayetleriyle süslenmiş.
Ebu’l Menuçehr Camii, Ani harabelerindeki diğer yapılar gibi zaman içinde çeşitli onarımlar geçirmiş. Günümüzde caminin çoğu kısmı ayakta kalmış ve Ani Antik Kenti’nin zengin tarihi dokusunu yansıtan önemli bir yapı olarak kabul ediliyor.
Selçuklu Kervansarayı
Ani harabeleri içinde yer alan Selçuklu Kervansarayı, Ani şehrinin güneydoğusunda, Abughamrents Kilisesi’nin kuzeydoğusunda yer alıyor. Kervansaray 13. yüzyılın başlarında Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad tarafından inşa ettirilmiş.
Bu Kervansaray, Anadolu’nun ticaret yolları üzerinde önemli bir konumda bulunan Ani şehrinde konaklamak isteyen tüccarlar ve yolcular için yapılmış. Yapı, kare planlı ve dört köşede yarım daire şeklinde kemerli girişlere sahip. İki katlı olan kervansarayın içinde avlulu bir yapı yer alıyor.
Kervansarayın içinde bulunan avlu, zamanında kervanların yüklerini indirip dinlenmek için kullanıldığı bir alan olarak düzenlenmiş. İç avlunun etrafındaki odalarda ise konaklayacak olan tüccarlar ve yolcular için yatak odaları, mutfak, banyo gibi ihtiyaç duyulabilecek tesisler yer alıyor.
Günümüzde Selçuklu Kervansarayının büyük bir kısmı harabe halinde ve yapının çatısı yok. Ancak, tarihi yapı hala turistlerin ilgisini çekiyor ve Ani harabeleri içinde gezilebilen önemli turistik yerlerden biridir.
İpek Yolu Köprüsü
Ani harabelerindeki İpek Yolu Köprüsü, Ani şehrindeki en büyük köprüdür. 12. yüzyılda inşa edilmiş olan köprü, tamamen kesme taşlardan yapılmış ve 12 ayak üzerine oturmakta. Köprünün uzunluğu yaklaşık 105 metre ve genişliği yaklaşık 7 metre olarak ölçülmüştür. İpek Yolu Köprüsü, Ani kentinin güneyinde, Arpaçay’ın iki yakasını birbirine bağlıyor.
Köprünün yapımında kullanılan taşlar arasında bazalt, andezit, kalker ve tüf gibi malzemeler bulunuyor. İpek Yolu’nun geçtiği önemli bir noktada yer alan köprü, ticaret yolu boyunca seyahat eden tüccarlar ve yolcular için büyük bir önem taşımaktaydı.
Bugün köprü, yalnızca ayakları ve bazı taş blokları kalabilmiş. Köprü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Ateşgede Tapınağı
Ani Harabeleri’nde yer alan Ateşgede Tapınağı, 17. yüzyılda inşa edilmiş bir yapıdır. Anadolu’da yaygın olan “ateşgede” kültürüne örnek teşkil eden bu yapı, etrafı yüksek duvarlarla çevrili bir avlunun ortasında yer alıyor. Tapınak, etrafındaki duvarların üzerinde bulunan nişler ve küçük oda benzeri bölümlerle dekore edilmiş. İç mekanda yer alan “ateşkade” adı verilen bölüm ise, tapınağın adını aldığı ateşi barındırdığı düşünülen bir odadır. Bu odanın ortasında yer alan altıgen şeklindeki çukurun, ateşin yanmasını sağlayan bir yapı olduğu düşünülüyor.
Ateşgede Tapınağı, Ani’deki diğer yapılar gibi çeşitli dönemlerde farklı amaçlarla kullanılmış. Özellikle Osmanlı döneminde, burası bir kışla olarak kullanılmış. Ancak günümüzde, harap bir halde kalmış ve ziyarete açık değil.
Kuş Evleri
Ani harabelerindeki kuş evleri, Ani şehrindeki yapılar arasındaki ilginç yapılardan biri. Kuş evleri, genellikle üst üste yığılmış taş bloklarından yapılmış, küçük kare veya dikdörtgen şeklindeki odalardır. Bu odaların içinde, kuşların barınması için yuva yapmaları için delikler açılmış.
Kuş evleri, genellikle binaların üst kısmına yerleştirilmiş ve kuşların yerleşmesi için uygun bir yer sağlamış. Ani Antik kentindeki kuş evleri, sokaklarda, evlerin yanında ve bazı kiliselerin üstünde bulunabiliyor.
Kuş evleri, Ani’deki yaşayan kuş türlerini değiştirerek, kuş nüfusunu çoğaltmış. Ani harabelerindeki kuş evleri, Ani’nin tarihi dokusunu korumak için bugün de restore edilmeye devam ediyor.
Küçük Hamam ve Büyük Hamam
Ani harabelerindeki küçük hamam ve büyük hamam, Ani şehrinin hamamlarının kalıntılarıdır. Büyük hamam, Ani’nin güneydoğu kesiminde yer alıyor ve 1.000 metrekarelik bir alana sahip. 12. yüzyılda inşa edilmiştir ve oldukça büyük bir yapı. Soğuk bölüm ve sıcak bölüm olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Hamam, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliklerini yansıtıyor. Duvarlar tuğladan yapılmış ve çeşitli geometrik şekillerle süslenmiş.
Küçük hamam, Ani’nin batısındaki kale surları yakınlarında yer alıyor. Daha küçük bir yapı ve 350 metrekarelik bir alana sahiptir. 11. yüzyılda inşa edilmiştir ve sadece soğuk bölümden oluşmakta. Bu hamamın mimarisi, özellikle kubbe şeklindeki tavanı ve taş işçiliği ile oldukça dikkat çekiyor.
Ani Antik kentindeki bu hamamlar, şehirdeki insanların temizlik ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir yerdi. Şehrin farklı kesimlerinden gelen insanlar, bu hamamlarda buluşup hem fiziksel temizliğini yapar, hem de sosyalleşirdi. Ayrıca hamamlar, ziyaretçiler için de önemli bir yerdi. Şehre gelen gezginler ve tüccarlar, Ani’deki bu hamamlarda dinlenirlerdi.
Yıkık Minare ve Ebu’l Muammeran Camii
Yıkık Minare ve Ebu’l Muammeran Camii, Ani harabeleri arasında yer alan tarihi yapılar arasındadır. Bu yapılar Selçuklu dönemi eserleridir.
Yıkık Minare, Ani harabelerinde yer alan önemli yapılar arasındadır. Yapı, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Yüksekliği yaklaşık 25 metre olan minare, kesme taştan yapılmış. Yıkık Minare ismi, yapının zemin kaymasından dolayı yıkılması sonucu almış. Minarenin yapım tarihi tam olarak bilinmiyor ancak 12. yüzyıl olduğu tahmin ediliyor.
Ebu’l Muammeran Camii, Ani harabelerinde yer alan Selçuklu dönemi camilerinden biri. Cami, 1072 yılında Ani valisi olan Ebu’l Muammeran tarafından yaptırılmış. Yapı, doğu-batı yönünde uzanıyor ve kuzeyinde minaresi bulunuyor. Cami, özellikle dönemin Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak zaman içinde çeşitli nedenlerden dolayı yapıda hasarlar meydana gelmiş. Günümüzde caminin yapısı büyük ölçüde tahrip olmuş ve yıkılmaya yüz tutmuş.
Çoban Kilisesi (Hovui Ekeghetsi)
Çoban Kilisesi (Hovui Ekeghetsi), Ani Harabeleri’nde bulunan bir Ermeni kilisesidir. 11. yüzyılda inşa edilmiş ve Ani’nin en büyük kiliselerinden biridir.
Kilisenin tasarımı, Ermeni mimarisinin tipik özelliklerini yansıtıyor. Dikdörtgen plana sahip olan kilisenin kubbesi bulunmuyor. Onun yerine kare bir platformla örtülü. Kilisenin içinde yer alan duvar resimleri ve süslemeler, döneminin özelliklerini yansıtıyor.
Kilisenin ismi, yakın zamana kadar kilisenin güneydoğusunda bulunan ve çobanların kullandığı ahır yapısından geliyor.
Midjnaberd Kilisesi ( Çocuk Prensler Mozolesi)
Ani harabeleri içinde yer alan Midjnaberd Kilisesi veya diğer adıyla Çocuk Prensler Mozolesi, 11. yüzyılın başlarında inşa edilmiş. Kilise, Ani’nin güneyinde, tamamen tahrip olmuş surların dışında yer alıyor.
Kilisenin inşa edildiği bölge, Ortaçağ’da “Midjnaberd” olarak adlandırılan bir bölgeydi ve bu bölgede birçok saray, köşk ve kilise bulunuyordu. Kilisenin ne zaman ve kim tarafından inşa edildiği ise tam olarak bilinmiyor. Kilisenin yuvarlak planlı bir yapıya sahip olması, Ermeni mimarisine uygun olduğunu gösteriyor.
Midjnaberd Kilisesi, çocuk prenslerin mozolesi olarak da biliniyor. Kilisenin altında, çocuk prenslerin kemikleri olduğuna inanılan bir kript var. Prenslerin kim oldukları tam olarak bilinmiyor fakat Ani Krallığı’nın soylu ailelerine ait oldukları tahmin ediliyor.
Kilisenin içi, özellikle freskler ve süslemeler açısından oldukça zengin bir dekorasyona sahip. Ancak günümüzde kilisenin sadece duvar kalıntıları kalmış. Bu kalıntılar arasında, kilisenin doğu duvarındaki mihrap ve batı duvarındaki giriş kapısı özellikle dikkat çekiciyor.
Surp Stephanos Gürcü Kilisesi
Ani harabelerindeki Surp Stephanos Gürcü Kilisesi, 10. yüzyılın başlarında Gürcü Kralı I. Aşot tarafından inşa edilmiş. Kilise, Ani’nin güneybatısında, Kars Nehri’nin doğu kıyısında yer alıyor.
Kilisenin yapımında kırmızı tuğla ve bazalt taşı kullanılmış. Dörtgen bir plana sahip ve beşik tonoz örtülüdür. Kilise, doğu tarafında apsisi, batıda narteksi ve kuzeydoğu köşesinde yüksek bir kulesi bulunuyor.
Surp Stephanos Kilisesi, Ani’nin Gürcü mimarisi örneklerinden biridir. Gürcistan’daki benzer kiliselerle benzerlikler taşıyor. Kilise, 12. yüzyılda Ani’nin Selçuklu Türkleri tarafından ele geçirilmesinden sonra camiye dönüştürülmüş. Günümüzde hala ayakta ancak ciddi hasarlar görmüş.
Saray Kilisesi
Ani harabelerindeki Saray Kilisesi, Ani’deki en büyük ve en iyi korunmuş kiliselerden biri. 979-989 yılları arasında Bagratid kralı I. Smbat tarafından inşa edilmiş.
Saray Kilisesi, oldukça büyük bir yapıya sahip. Ana kubbesi 24 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 18 metre genişliğinde. Kubbenin üzerinde, kilisenin çan kulesi yer alıyor. Kilisenin iç mekanı oldukça geniş ve ferah bir şekilde tasarlanmış. Yüksek kemerli narteksi, ana nefle bağlanıyor. Ayrıca kilisenin güney tarafında iki apsis bulunuyor.
Kilisenin batısında bir avlu ve doğusunda bir kütüphane yer alıyor. Kütüphane, Ani Antik Kentinin en eski yapılarından biri ve 10. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişi var.
Saray Kilisesi, taş işçiliği ve süslemeleriyle dikkat çekiyor. Kubbe, mermerle kaplanmış ve kilisenin iç mekanında fresklerle süslenmiş. Kilisenin dış cephesi de oldukça süslü. Giriş kapısı üzerinde bir mozaik yer alıyor.
Kilisenin içi, orta çağ dönemindeki freskleriyle süslü ancak günümüze sadece az sayıda örnek ulaşmış. Kilise, zaman içinde çeşitli tamiratlar geçirmiş ve değişiklikler yapılmış. Ancak halen Ani’deki en iyi korunmuş yapılar arasında geliyor.
Ani Harabeleri Nerede?
Ani Harabeleri’ne Nasıl Gidilir?
Ani harabeleri, Türkiye’nin doğu sınırında, Kars iline bağlı Ani ilçesinde yer alıyor. Ani Kentine ulaşmak için öncelikle Kars’a gitmeniz gerekiyor. Kars’a, Türkiye’nin büyük şehirlerinden veya başka bir ilçeden, otobüs veya trenle ulaşabilirsiniz. Kars merkezinden Ani’ye ulaşmak için farklı seçenekler bulunuyor:
- Özel Araç: Ani harabelerine özel aracınızla gitmek en kolay ve pratik seçeneklerden biridir. Kars merkezden yaklaşık 45 dakikalık bir sürüş mesafesinde bulunuyor.
- Taksi: Kars merkezden Ani’ye taksi ile gitmek mümkün. Ancak bu seçenek biraz daha pahalı olabilir.
- Tur: Kars merkezde birçok tur şirketi, Ani harabeleri için düzenlenen turlar sunuyor. Bu turlar, genellikle öğle yemeği, rehberlik hizmeti ve gidiş-dönüş ulaşımı dahil olmak üzere tam bir paket sunuyorlar.
- Toplu Taşıma: Kars merkezden Ani’ye toplu taşıma araçları ile gitmek mümkün. Kars Otogarı’ndan kalkan minibüslerle, yaklaşık 1 saat 15 dakika süren bir yolculukla Ani’ye ulaşabilirsiniz.
Ani harabeleri, sınır bölgesinde olduğu için özellikle yaz aylarında sıkı güvenlik önlemleri alınıyor. Bu nedenle, Ani’ye giderken kimlik belgenizi yanınızda bulundurmanız gerektiğini unutmayın. Ayrıca, Ani’ye giderken su ve güneş kremi gibi ihtiyaçlarınızı yanınızda bulundurmayı unutmayın.
Ani Harabeleri Giriş Ücreti 2023
Ani Örenyeri’ne giriş ücreti 100 TL’dir. Müzekart geçerli.
Ani Harabeleri Ziyaret Saatleri 2023
Haftanın her günü 08:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Gişe 18:30’da kapanıyor.
Ani Harabeleri Adres ve İletişim Bilgileri
Adres: Ani Köyü Merkez / Kars
E-mail: karsmuzesi@ktb.gov.tr
Tel 1: 04742121430
Tel 2: 04742123817