Kategori arşivi: DOĞU ANADOLU

Ani Harabeleri

Ani Harabeleri’ne gittiğinizde adeta zamanda yolculuk yapmış gibi hissedersiniz. Kars‘ta yer alan Orta Çağ’dan kalma bu antik kent, insanı tarihin derinliklerine götürüyor. Gördüğünüz manzaralar karşısında büyülenmemek ve heyecanlanmamak elde değil. Burası o kadar büyüleyici ki, gezinizi tamamladığınızda gerçekten tekrar gelmek isteyeceksiniz. Ani’nin taş duvarları arasında dolaşırken, duvarların arasında gizlenmiş tarihi kiliseleri, manastırları ve sarayları keşfetmek gerçekten muhteşem bir deneyim. Her köşe başında bir başka tarihi eser var. Ani Harabeleri, gerçekten keşfedilmeyi bekleyen bir hazine ve tarihe ilgi duyan herkesin mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer. Hadi buyurun bu muhteşem tarihi yeri beraber keşfedelim. Keyifli Okumalar!

Ani Harabeleri Hakkında

Ani Harabeleri, tarihi dokusuyla beni büyüleyen ve hatta hayran bırakan bir yer. Gezdiğim her kilise, manastır ve saray, bana geçmişin izlerini taşıyan birer anıt gibi geldi. Her adımda tarihin tozlu sayfalarında gezinmiş gibi hissettim ve bu beni çok heyecanlandırdı.

Özellikle Ani Katedrali’nin görkemi, büyüklüğü ve mimarisi beni gerçekten şaşırttı. Kilise duvarlarındaki resimler, duvarların şekli ve taşların işlenmesi, binlerce yıl önce bile insanların ne kadar ustaca ve zekice işler çıkardığını gösteriyor.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ani Harabeleri’ni ziyaret etmek, tarih ve kültür severler için gerçekten unutulmaz bir deneyim. Burada geçirdiğiniz zaman, sizin için gerçek bir tarihi keşif yolculuğu olacak ve yaşamınızın geri kalanında hatırlayacağınız güzel bir anı olacak.

Ani Harabeleri Tarihi

Ani Harabeleri’nin hikayesi, yaklaşık 3000 yıllık bir geçmişe sahip ve bu süre boyunca birçok medeniyetin etkisi altında kaldı.

Antik dönemlerde, bölge Urartu Krallığı’nın hakimiyeti altındaydı. Bu dönemde Ani, önemli bir ticaret merkezi ve askeri üs olarak kullanılıyordu. Daha sonra Pers İmparatorluğu, Helenistik krallıklar ve Roma İmparatorluğu bölgede etkili oldu.

Bölgenin en parlak dönemi, Bizans İmparatorluğu’nun egemenliği altında yaşandı. 961 yılında, Bizans İmparatoru I. Nikephoros Phokas tarafından ele geçirilen Ani, kısa sürede imar edildi ve mimari açıdan büyük bir gelişim gösterdi. Ani, Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırında önemli bir savunma noktası haline geldi ve aynı zamanda ülkenin ticaret merkezlerinden biri olarak da öne çıktı.

Ancak, 1064 yılında büyük bir yıkıma uğradı. Şehir, uzun yıllar boyunca çeşitli hanedanlar arasında el değiştirdi ve yıkıntı halinde kaldı.

Ani Harabeleri’nin efsanesi ise, şehrin isminin kökenine dayanır. Efsaneye göre, şehir adını, kraliyet avında karşılaştığı bir geyiği öldüren Urartu kralı Sarduri’nin anısına vermiş. Geyiğin öldürüldüğü yerde yapılan bir anıt, şehrin en eski yapılarından biri olarak bilinir.

Ani Harabeleri Eserleri

Ani Harabeleri, tarihi dokusu, mimari yapısı ve eşsiz manzarası ile turistlerin ilgisini çeken bir bölgedir. Şehirdeki yapılar arasında Ani Katedrali, Tigran Honents Kilisesi, Ani Kalesi, Manucehr Camii, Yedi Kilise, Meryem Ana Kilisesi, Aziz Prkich Kilisesi, Kral Gagik Kilisesi,  ve Bizans Hamamı gibi birçok yapı yer alıyor.

Aziz Prkich Kilisesi

Ani Harabeleri’ndeki Aziz Prkich Kilisesi, Ermenistan ve Gürcistan sınırındaki tarihi Ani Antik Kentinde yer alıyor. 11. yüzyılda Selçuklu İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş olan kilise, Ani Harabeleri’ndeki önemli yapılarından biri.

Aziz Prkich Kilisesi, dikdörtgen bir temel üzerine inşa edilmiş ve kubbeli bir çatıya sahip. Kilisenin batısında üçgen şekilli bir giriş kapısı bulunuyor. Bu kapı, ince kabartmalar ve geometrik desenlerle süslenmiş.

Kilisenin içi, fresklerle ve diğer sanatsal detaylarla dekore edilmiş. Kilisenin içindeki bazı bölümlerdeki freskler, çatışmalarda yaralanan askerleri tedavi eden Aziz Prkich’in ve Aziz Sahak’ın hikayesini anlatır.

Aziz Prkich Kilisesi’nin yapımında kullanılan taşlar, kentte bulunan diğer yapıların yapımında da kullanılmış. Kilisenin yapısında yer alan taş işçiliği, dönemin Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.

Günümüzde Aziz Prkich Kilisesi, Ani Harabeleri’nin turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerleri arasında geliyor. Kilisenin tarihi ve kültürel önemini keşfetmek için burayı ziyaret edenler oldukça fazla.

Ani Harabeleri Büyük Katedral (Meryem Ana Kilisesi)

Büyük Katedral ( Meryem Ana Kilisesi)

Büyük Katedral, aynı zamanda Meryem Ana Kilisesi olarak da bilinir. 989-1001 yılları arasında inşa edilmiş ve Ani Harabeleri’ndeki en ihtişamlı yapılarından biridir. Büyük Katedral, Ermeni mimarisinin en güzel örneklerindendir. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır.

Katedral, 40 metre uzunluğunda ve 25 metre genişliğinde olup, iki kuleye sahip. İçinde freskler, mozaikler, kilise mobilyaları ve diğer dini eserler bulunuyor. Katedralin duvarlarındaki freskler, Hristiyan inancının önemli sahnelerini tasvir ediyor. Mozaikler ise dönemin zanaatkarlarının becerilerini ve ustalıklarını yansıtıyor. Kilise mobilyaları arasında, ahşap oyma işlemeli koltuklar, haçlar ve ayin masaları yer alıyor.

Büyük Katedral, Ermeni kilise mimarisindeki en önemli yapılar arasında. Katedralin mimari yapısı, dönemin Hristiyan inancı ve Ermeni kültürünü yansıtıyor. Ani Harabeleri’ndeki diğer kiliseler gibi, Büyük Katedral de yıllar boyunca çeşitli doğal afetler ve savaşlar nedeniyle hasar görmüş. Ancak, günümüze kadar ayakta kalabilmeyi başarmış.

Ani Harabelerinde yer alan Aslanlı Kapı

Aslanlı Kapı

Aslanlı Kapı, Ani Harabeleri’nin en ünlü yapılarından biri. Şehrin ana girişi olarak kullanılan bu kapı, 1072-1073 yıllarında inşa edilmiş. Kapı, iki yuvarlak kule ve bir ana kemerden oluşuyor. Kemerin üzerindeki kabartma işlemelerde, Gürcü, Ermeni ve İslam sanatının etkilerini görmek mümkün.

Aslanlı Kapı’nın adı, kemerin üst kısmındaki kabartmalardan geliyor. Kemerin iki yanında, büyük aslan heykelleri bulunuyor. Aslanlar, Gürcü Krallığı’nın sembolü ve Ani Antik Kentinin o dönemde Gürcü Krallığı’nın kontrolü altında olduğunu gösteriyor. Aslanların altında ise bir kurt ve bir yaban domuzu kabartması yer var.

Kapı, dönemin askeri mimarisinin güzel bir örneği. Ana kemerin yüksekliği 30 metre, kemerin genişliği de yaklaşık 7,5 metre. Aslanlı Kapı, Ani Harabeleri’nin en ihtişamlı yapılarından biri ve ziyaretçiler tarafından en çok ilgi gören yerlerden biri.

Ani Harabeleri Kral Gagik Kilisesi

Kral Gagik Kilisesi

Kral Gagik Kilisesi, Ermenistan Kralı III. Gagik döneminde (1020-1040) inşa edilmiş bir yapıdır. Bazilika tipi kilisenin doğu-batı yönünde uzanan ana nefi, iki yanında yer alan yan neflerden daha geniş ve yüksek. Kilisenin kubbesi ve neflerinin çatıları ise  yıkılmış.

Kral Gagik Kilisesi, Ani Harabeleri’ndeki en büyük kiliselerden biridir. İçindeki freskler, kilise mobilyaları ve diğer dini eserler, mimari tarzının yanı sıra kilisenin önemini arttırıyor. Kilisenin girişindeki portikoda, Ermeni aslanları ile süslenmiş iki adet sütun bulunuyor.

Kilisenin inşası, Ermeni Krallığı’nın zayıflaması dönemine denk geliyor. Kral Gagik, başarısızlıklarla dolu bir dönemde, Ani’nin çöküşüne tanıklık etmiş. Kilise, döneminde Ani Antik kentinin birkaç kilisesi arasında en gösterişlisi ve en büyüğü olarak kabul edilmiş.

Bugün, Kral Gagik Kilisesi’nin yapısı büyük ölçüde yıkılmış. Fakat yine de kilisenin ayakta kalan bazı bölümleri, ziyaretçilerin oldukça dikkatini çekiyor. Kilise, Ani Harabeleri’ndeki en önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul ediliyor.

Ani Harabeleri Tigran Honents Kilisesi

Tigran Honents Kilisesi

Tigran Honents Kilisesi, Ani harabelerinde yer alan önemli bir kilisedir. 10. yüzyılda inşa edilmiş ve Gürcü Kralı III. Bagrat tarafından yaptırılmış. Kilise, Ani Antik kentindeki en iyi korunmuş yapılarından biri ve mimari özellikleri ile oldukça dikkat çekiyor.

Kilise, Gürcü mimarisi tarzında inşa edilmiş ve kubbeli bir yapıya sahip. Giriş kapısı, kuzeydeki bir çıkıntıya yerleştirilmiş dörtgen bir planı var. Kilise, freskleri ile de ünlü ve içindeki duvarlar Gürcü ressamlar tarafından boyanmış. Freskler arasında İsa’nın hayatından sahneler, azizler ve melekler gibi dini figürler bulunuyor.

Tigran Honents Kilisesi, Ani harabeleri içinde en az hasar gören yapılardan biri. Kilise, 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş.

Kaya Kilisesi

Kaya Kilisesi, bölgedeki en ilginç yapılarından biri. Kayalara oyulmuş bir kilise olarak bilinen yapı, mimari açıdan oldukça ilginç. Kaya Kilisesi’nin yapım tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, 11. yüzyıl Selçuklu dönemine ait olduğu tahmin ediliyor.

Kaya Kilisesi, kayalara oyulmuş bir kubbe şeklinde tasarlanmış. Kilisenin içinde, taş sütunlarla ayrılmış üç bölme bulunuyor. Bu bölümler arasında geçişler, taş basamaklarla sağlanıyor. Kilisenin dışında ise fresklerle süslenmiş bir cephe bulunuyor.

Kaya Kilisesi’nin tasarımı oldukça farklı. Taş kayaların doğal yapısı, kilisenin dekorasyonunda kullanılmış. Kilisenin tavanı, kayaların çizgileri ve doğal oyuntularıyla uyumlu bir şekilde tasarlanmış. Bu yüzden, Kaya Kilisesi, doğal ve yapay unsurların mükemmel bir uyum içinde kullanıldığı bir mimari şaheserdir.

Ani Harabesinde yer alan Abughamrents Azizi Gregory Kilisesi

Abughamrents Azizi Gregory Kilisesi

Abughamrents Aziz Gregory Kilisesi, Ani Harabeleri’nde yer alan önemli bir dini yapıdır. Bu kilise, 11. yüzyılda inşa edilmiş ve Ermeni Apostolik Kilisesi’ne ait bir tapınak olarak hizmet vermiş. Aynı zamanda Ermeni kilisesinin en saygıdeğer azizlerinden Aziz Gregory’ye adanmış.

Abughamrents Aziz Gregory Kilisesi, dikkat çekici bir mimariye sahip. Kare planlı bir yapıya sahip olan kilise, güçlü duvarları ve özenle işlenmiş taş işçiliğiyle dikkat çekiyor. İç mekanda da zengin süslemeler ve freskler bulunuyor. Bu freskler, kilisenin duvarlarına ustalıkla yerleştirilmiş ve dini sahneleri, azizleri ve melekleri tasvir ediyor.

Kilisenin en dikkat çekici özelliklerinden biri, etkileyici olan kubbesi. Kubbenin üzerinde yer alan haç, kilisenin dini önemini vurguluyor. Ayrıca kilisenin cephesindeki oymalı süslemeler ve kabartmalar da oldukça dikkat çekiyor.

Maalesef zamanla kilisenin bazı kısımları zarar görmüş veya yıkılmış. Yine de Abughamrents Aziz Gregory Kilisesi, Ani Harabeleri’nin büyüleyici atmosferinde yer alan önemli bir dini yapı.

Ani Harabeleri Surp Hripsime Kilisesi ve Manastırı

Surp Hripsime Kilisesi ve Manastırı

 Surp Hripsime Kilisesi ve Manastırı, Ermenistan’ın Bagratuni hanedanlığı döneminde (10. yüzyıl) inşa edilmiş önemli bir yapı. Kilise ve manastır, adını Hristiyanlığın ilk şehitlerinden biri olan Azize Hripsime’den almış.

Surp Hripsime Kilisesi, Ani harabelerinin en güzel ve ihtişamlı yapılarından biridir. Kilise, kare planlı bir yapıya ve kubbeli bir çatıya sahip. Ana girişin üzerindeki kabartmalarda, Azize Hripsime ve diğer azizlerin tasvirleri yer alıyor. Kilisenin içinde de freskler, mozaikler ve diğer süslemeler bulunuyor.

Surp Hripsime Manastırı, kilisenin hemen yanında yer alıyor. Manastır, kare planlı bir yapıya sahip ve iki katlı. Manastırın içinde azizlere adanmış birçok oda bulunuyor. Ayrıca manastırda bir çan kulesi, bir su kuyusu ve bir de bahçe bulunuyor.

Ani Harabeleri Kızkalesi ve Kilisesi

Kızkalesi ve Kilisesi

Kızkalesi ve Kilisesi, Ani kentinin doğu kısmında yer alıyor. Kızkalesi, Ermenice “Qız Qalesi” anlamına geliyor ve genellikle “Kız Kalesi” olarak da anılıyor. Bu yapı, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde yapılmış. Çevredeki savunma duvarlarına bağlı bir kaledir.

Kaleye, şehrin diğer bölgelerinde olduğu gibi, ana kapıdan giriliyor. Kale içerisinde, birçok yapı ve kilise kalıntısı var. Bunların arasında en dikkat çekici olanı ise kale içinde yer alan küçük kilisedir.

Kilise, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde inşa edilmiş ve oldukça basit bir plana sahip. Kilise, kare planlı bir yapının üzerine oturtulmuş. Kubbe şeklinde bir tavana sahip ve duvarlar, sarı renkli tuğlalarla örülmüş. Kilisenin içinde, bir çeşit mihrap olarak kullanılmış olan özel bir niş bulunuyor.

Kızkalesi ve Kilisesi, Ani harabelerinin diğer yapıları gibi, tarihi ve kültürel önemi nedeniyle ziyaretçiler tarafından sıklıkla ziyaret ediliyor. Ancak, yapıların harabe halinde olması ve bazı güvenlik sorunları nedeniyle, ziyaretiniz sırasında dikkatli olmanızı öneririm.

Ani Harabelerinde yer alan Ebu’l Menucehr Camii

Ebu’l Menuçehr Camii

Ebu’l Menuçehr Camii, Ani harabelerinde yer alan tarihi bir İslami yapıdır. Ani, tarih boyunca farklı kültürlerin izlerini taşıyan bir şehir olduğu için cami, daha önce bir kilise olarak kullanılmış.

Caminin inşa tarihi kesin olarak bilinmiyor fakat 1072-1073 yıllarında Selçuklu Sultanı Alparslan tarafından inşa edildiği düşünülüyor. Cami, adını Saltuklu Hükümdarı Melikşah’ın veziri Ebu’l Menuçehr’in adından alıyor.

Caminin mimarisi, Selçuklu ve İran mimarisi özelliklerini taşıyor. Kare planlı caminin ana girişi, batı duvarında yer alıyor. Ana girişin sağ ve solunda, birer minare bulunuyor. Cami, kesme taşlarla yapılmış ve kubbeli bir yapı. Kubbeler, dörtgen kasnağın üzerine oturtulmuş. Caminin içinde, avlu ve ana ibadet salonu bulunuyor. Ayrıca caminin iç duvarları, ince geometrik desenlerle ve Kuran ayetleriyle süslenmiş.

Ebu’l Menuçehr Camii, Ani harabelerindeki diğer yapılar gibi zaman içinde çeşitli onarımlar geçirmiş. Günümüzde caminin çoğu kısmı ayakta kalmış ve Ani Antik Kenti’nin zengin tarihi dokusunu yansıtan önemli bir yapı olarak kabul ediliyor.

Ani Harabeleri Selçuklu Kervansarayı

Selçuklu Kervansarayı

Ani harabeleri içinde yer alan Selçuklu Kervansarayı, Ani şehrinin güneydoğusunda, Abughamrents Kilisesi’nin kuzeydoğusunda yer alıyor. Kervansaray 13. yüzyılın başlarında Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad tarafından inşa ettirilmiş.

Bu Kervansaray, Anadolu’nun ticaret yolları üzerinde önemli bir konumda bulunan Ani şehrinde konaklamak isteyen tüccarlar ve yolcular için yapılmış. Yapı, kare planlı ve dört köşede yarım daire şeklinde kemerli girişlere sahip. İki katlı olan kervansarayın içinde avlulu bir yapı yer alıyor.

Kervansarayın içinde bulunan avlu, zamanında kervanların yüklerini indirip dinlenmek için kullanıldığı bir alan olarak düzenlenmiş. İç avlunun etrafındaki odalarda ise konaklayacak olan tüccarlar ve yolcular için yatak odaları, mutfak, banyo gibi ihtiyaç duyulabilecek tesisler yer alıyor.

Günümüzde Selçuklu Kervansarayının büyük bir kısmı harabe halinde ve yapının çatısı yok. Ancak, tarihi yapı hala turistlerin ilgisini çekiyor ve Ani harabeleri içinde gezilebilen önemli turistik yerlerden biridir.

İpek Yolu Köprüsü

Ani harabelerindeki İpek Yolu Köprüsü, Ani şehrindeki en büyük köprüdür. 12. yüzyılda inşa edilmiş olan köprü, tamamen kesme taşlardan yapılmış ve 12 ayak üzerine oturmakta. Köprünün uzunluğu yaklaşık 105 metre ve genişliği yaklaşık 7 metre olarak ölçülmüştür. İpek Yolu Köprüsü, Ani kentinin güneyinde, Arpaçay’ın iki yakasını birbirine bağlıyor.

Köprünün yapımında kullanılan taşlar arasında bazalt, andezit, kalker ve tüf gibi malzemeler bulunuyor. İpek Yolu’nun geçtiği önemli bir noktada yer alan köprü, ticaret yolu boyunca seyahat eden tüccarlar ve yolcular için büyük bir önem taşımaktaydı.

Bugün köprü, yalnızca ayakları ve bazı taş blokları kalabilmiş. Köprü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

Ateşgede Tapınağı

Ani Harabeleri’nde yer alan Ateşgede Tapınağı, 17. yüzyılda inşa edilmiş bir yapıdır. Anadolu’da yaygın olan “ateşgede” kültürüne örnek teşkil eden bu yapı, etrafı yüksek duvarlarla çevrili bir avlunun ortasında yer alıyor. Tapınak, etrafındaki duvarların üzerinde bulunan nişler ve küçük oda benzeri bölümlerle dekore edilmiş. İç mekanda yer alan “ateşkade” adı verilen bölüm ise, tapınağın adını aldığı ateşi barındırdığı düşünülen bir odadır. Bu odanın ortasında yer alan altıgen şeklindeki çukurun, ateşin yanmasını sağlayan bir yapı olduğu düşünülüyor.

Ateşgede Tapınağı, Ani’deki diğer yapılar gibi çeşitli dönemlerde farklı amaçlarla kullanılmış. Özellikle Osmanlı döneminde, burası bir kışla olarak kullanılmış. Ancak günümüzde, harap bir halde kalmış ve ziyarete açık değil.

Kuş Evleri

Ani harabelerindeki kuş evleri, Ani şehrindeki yapılar arasındaki ilginç yapılardan biri. Kuş evleri, genellikle üst üste yığılmış taş bloklarından yapılmış, küçük kare veya dikdörtgen şeklindeki odalardır. Bu odaların içinde, kuşların barınması için yuva yapmaları için delikler açılmış.

Kuş evleri, genellikle binaların üst kısmına yerleştirilmiş ve kuşların yerleşmesi için uygun bir yer sağlamış. Ani Antik kentindeki kuş evleri, sokaklarda, evlerin yanında ve bazı kiliselerin üstünde bulunabiliyor.

Kuş evleri, Ani’deki yaşayan kuş türlerini değiştirerek, kuş nüfusunu çoğaltmış. Ani harabelerindeki kuş evleri, Ani’nin tarihi dokusunu korumak için bugün de restore edilmeye devam ediyor.

Küçük Hamam ve Büyük Hamam

Ani harabelerindeki küçük hamam ve büyük hamam, Ani şehrinin hamamlarının kalıntılarıdır. Büyük hamam, Ani’nin güneydoğu kesiminde yer alıyor ve 1.000 metrekarelik bir alana sahip. 12. yüzyılda inşa edilmiştir ve oldukça büyük bir yapı. Soğuk bölüm ve sıcak bölüm olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. Hamam, Selçuklu mimarisinin karakteristik özelliklerini yansıtıyor. Duvarlar tuğladan yapılmış ve çeşitli geometrik şekillerle süslenmiş.

Küçük hamam, Ani’nin batısındaki kale surları yakınlarında yer alıyor. Daha küçük bir yapı ve 350 metrekarelik bir alana sahiptir. 11. yüzyılda inşa edilmiştir ve sadece soğuk bölümden oluşmakta. Bu hamamın mimarisi, özellikle kubbe şeklindeki tavanı ve taş işçiliği ile oldukça dikkat çekiyor.

Ani Antik kentindeki bu hamamlar, şehirdeki insanların temizlik ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir yerdi. Şehrin farklı kesimlerinden gelen insanlar, bu hamamlarda buluşup hem fiziksel temizliğini yapar, hem de sosyalleşirdi. Ayrıca hamamlar, ziyaretçiler için de önemli bir yerdi. Şehre gelen gezginler ve tüccarlar, Ani’deki bu hamamlarda dinlenirlerdi.

Yıkık Minare ve Ebu’l Muammeran Camii

Yıkık Minare ve Ebu’l Muammeran Camii, Ani harabeleri arasında yer alan tarihi yapılar arasındadır. Bu yapılar Selçuklu dönemi eserleridir.

Yıkık Minare, Ani harabelerinde yer alan önemli yapılar arasındadır. Yapı, Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Yüksekliği yaklaşık 25 metre olan minare, kesme taştan yapılmış. Yıkık Minare ismi, yapının zemin kaymasından dolayı yıkılması sonucu almış. Minarenin yapım tarihi tam olarak bilinmiyor ancak 12. yüzyıl olduğu tahmin ediliyor.

Ebu’l Muammeran Camii, Ani harabelerinde yer alan Selçuklu dönemi camilerinden biri. Cami, 1072 yılında Ani valisi olan Ebu’l Muammeran tarafından yaptırılmış. Yapı, doğu-batı yönünde uzanıyor ve kuzeyinde minaresi bulunuyor. Cami, özellikle dönemin Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak zaman içinde çeşitli nedenlerden dolayı yapıda hasarlar meydana gelmiş. Günümüzde caminin yapısı büyük ölçüde tahrip olmuş ve yıkılmaya yüz tutmuş.

Çoban Kilisesi (Hovui Ekeghetsi)

Çoban Kilisesi (Hovui Ekeghetsi), Ani Harabeleri’nde bulunan bir Ermeni kilisesidir. 11. yüzyılda inşa edilmiş ve Ani’nin en büyük kiliselerinden biridir.

Kilisenin tasarımı, Ermeni mimarisinin tipik özelliklerini yansıtıyor. Dikdörtgen plana sahip olan kilisenin kubbesi bulunmuyor. Onun yerine kare bir platformla örtülü. Kilisenin içinde yer alan duvar resimleri ve süslemeler, döneminin özelliklerini yansıtıyor.

Kilisenin ismi, yakın zamana kadar kilisenin güneydoğusunda bulunan ve çobanların kullandığı ahır yapısından geliyor.

Midjnaberd Kilisesi ( Çocuk Prensler Mozolesi)

Ani harabeleri içinde yer alan Midjnaberd Kilisesi veya diğer adıyla Çocuk Prensler Mozolesi, 11. yüzyılın başlarında inşa edilmiş. Kilise, Ani’nin güneyinde, tamamen tahrip olmuş surların dışında yer alıyor.

Kilisenin inşa edildiği bölge, Ortaçağ’da “Midjnaberd” olarak adlandırılan bir bölgeydi ve bu bölgede birçok saray, köşk ve kilise bulunuyordu. Kilisenin ne zaman ve kim tarafından inşa edildiği ise tam olarak bilinmiyor. Kilisenin yuvarlak planlı bir yapıya sahip olması, Ermeni mimarisine uygun olduğunu gösteriyor.

Midjnaberd Kilisesi, çocuk prenslerin mozolesi olarak da biliniyor. Kilisenin altında, çocuk prenslerin kemikleri olduğuna inanılan bir kript var. Prenslerin kim oldukları tam olarak bilinmiyor fakat Ani Krallığı’nın soylu ailelerine ait oldukları tahmin ediliyor.

Kilisenin içi, özellikle freskler ve süslemeler açısından oldukça zengin bir dekorasyona sahip. Ancak günümüzde kilisenin sadece duvar kalıntıları kalmış. Bu kalıntılar arasında, kilisenin doğu duvarındaki mihrap ve batı duvarındaki giriş kapısı özellikle dikkat çekiciyor.

Surp Stephanos Gürcü Kilisesi

Ani harabelerindeki Surp Stephanos Gürcü Kilisesi, 10. yüzyılın başlarında Gürcü Kralı I. Aşot tarafından inşa edilmiş. Kilise, Ani’nin güneybatısında, Kars Nehri’nin doğu kıyısında yer alıyor.

Kilisenin yapımında kırmızı tuğla ve bazalt taşı kullanılmış. Dörtgen bir plana sahip ve beşik tonoz örtülüdür. Kilise, doğu tarafında apsisi, batıda narteksi ve kuzeydoğu köşesinde yüksek bir kulesi bulunuyor.

Surp Stephanos Kilisesi, Ani’nin Gürcü mimarisi örneklerinden biridir. Gürcistan’daki benzer kiliselerle benzerlikler taşıyor. Kilise, 12. yüzyılda Ani’nin Selçuklu Türkleri tarafından ele geçirilmesinden sonra camiye dönüştürülmüş. Günümüzde hala ayakta ancak ciddi hasarlar görmüş.

Saray Kilisesi

Ani harabelerindeki Saray Kilisesi, Ani’deki en büyük ve en iyi korunmuş kiliselerden biri. 979-989 yılları arasında Bagratid kralı I. Smbat tarafından inşa edilmiş.

Saray Kilisesi, oldukça büyük bir yapıya sahip. Ana kubbesi 24 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 18 metre genişliğinde. Kubbenin üzerinde, kilisenin çan kulesi yer alıyor. Kilisenin iç mekanı oldukça geniş ve ferah bir şekilde tasarlanmış. Yüksek kemerli narteksi, ana nefle bağlanıyor. Ayrıca kilisenin güney tarafında iki apsis bulunuyor.

Kilisenin batısında bir avlu ve doğusunda bir kütüphane yer alıyor. Kütüphane, Ani Antik Kentinin en eski yapılarından biri ve 10. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişi var.

Saray Kilisesi, taş işçiliği ve süslemeleriyle dikkat çekiyor. Kubbe, mermerle kaplanmış ve kilisenin iç mekanında fresklerle süslenmiş. Kilisenin dış cephesi de oldukça süslü. Giriş kapısı üzerinde bir mozaik yer alıyor.

Kilisenin içi, orta çağ dönemindeki freskleriyle süslü ancak günümüze sadece az sayıda örnek ulaşmış. Kilise, zaman içinde çeşitli tamiratlar geçirmiş ve değişiklikler yapılmış. Ancak halen Ani’deki en iyi korunmuş yapılar arasında geliyor.

Ani Harabeleri Nerede?

Ani Harabeleri’ne Nasıl Gidilir?

Ani harabeleri, Türkiye’nin doğu sınırında, Kars iline bağlı Ani ilçesinde yer alıyor. Ani Kentine ulaşmak için öncelikle Kars’a gitmeniz gerekiyor. Kars’a, Türkiye’nin büyük şehirlerinden veya başka bir ilçeden, otobüs veya trenle ulaşabilirsiniz. Kars merkezinden Ani’ye ulaşmak için farklı seçenekler bulunuyor:

  1. Özel Araç: Ani harabelerine özel aracınızla gitmek en kolay ve pratik seçeneklerden biridir. Kars merkezden yaklaşık 45 dakikalık bir sürüş mesafesinde bulunuyor.
  2. Taksi: Kars merkezden Ani’ye taksi ile gitmek mümkün. Ancak bu seçenek biraz daha pahalı olabilir.
  3. Tur: Kars merkezde birçok tur şirketi, Ani harabeleri için düzenlenen turlar sunuyor. Bu turlar, genellikle öğle yemeği, rehberlik hizmeti ve gidiş-dönüş ulaşımı dahil olmak üzere tam bir paket sunuyorlar.
  4. Toplu Taşıma: Kars merkezden Ani’ye toplu taşıma araçları ile gitmek mümkün. Kars Otogarı’ndan kalkan minibüslerle, yaklaşık 1 saat 15 dakika süren bir yolculukla Ani’ye ulaşabilirsiniz.

Ani harabeleri, sınır bölgesinde olduğu için özellikle yaz aylarında sıkı güvenlik önlemleri alınıyor. Bu nedenle, Ani’ye giderken kimlik belgenizi yanınızda bulundurmanız gerektiğini unutmayın. Ayrıca, Ani’ye giderken su ve güneş kremi gibi ihtiyaçlarınızı yanınızda bulundurmayı unutmayın.

Ani Harabeleri Giriş Ücreti 2023

Ani Örenyeri’ne giriş ücreti 100 TL’dir. Müzekart geçerli.

Ani Harabeleri Ziyaret Saatleri 2023

Haftanın her günü 08:00 – 19:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Gişe 18:30’da kapanıyor.

Ani Harabeleri Adres ve İletişim Bilgileri

Adres: Ani Köyü Merkez / Kars
E-mail: karsmuzesi@ktb.gov.tr
Tel 1: 04742121430
Tel 2: 04742123817

Doğu Ekspresi Hakkında Bütün Bilgiler

Doğu Ekspresi ile İç Anadolu’dan başlayarak Doğu Anadolu’ nun en güzel doğa manzaralarını keşfedeceğiniz güzel bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Nostaljik bir yolculuk arayanlar için biçilmiş kaftan.

Öncelikle Doğu Ekspresi’nin ne olduğunu merak edenler için kısa bir açıklama yapayım. Ankara ile Kars arasında sefer yapan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına ait bir taşımacılık treni. Eski Türk filmlerini izleyenler bilirler. Kompartımanlı trenler vardı. Doğu Ekspresi de öyle bir tren. Özellikle gezmeyi sevenler ve fotoğraf sanatçılarının trenin geçtiği yollar üzerindeki muhteşem görüntüleri kaydedebilmek için yoğun bir ilgi gösterdikleri bir trendir.

Turistik Doğu Ekspresi

Doğu Ekspresi Ana Hat Treni ve Turistik Doğu Ekspresi

Doğu Ekspresinde bilet bulmak neredeyse imkansız bir hale geldi. Bilet bulabilenlerde kendilerini ikramiye kazanmış gibi şanslı hissediyorlar. Bu yoğun ilgi, kalabalık ve bilet bulamama sıkıntısını giderebilmek için TCDD iki trenle hizmet vermeye başladı. Aslında ikisinin de rotaları aynı. Kars ve Ankara arasında hizmet veriyorlar.

*Doğu Ekspresi Vagonları

Trenlerde en önemli şey vagonlar arasındaki farklar. 3 çeşit vagon bulunuyor. Bunlar;

  • Pulman- Normal koltuklu vagonlardır. 2 li otobüs koltuğu şeklinde, daha genişidir. Vagonda 2 çiftli koltuk ve 1 tekli koltuk bulunuyor. Size tavsiyem kısa süreli yolculuklarınız için bu vagonları tercih edin. Koltuklar geceleri yataklara dönüştürülüyor. Macera için yola çıktıysanız ve sabaha kadar oturup ,dışarıyı seyretmek istiyorsanız size pek uygun değil.
Doğu Ekspresi Vagonları
  • Örtülü Kuşetli – 4 kişilik bir oda. Koltuklar yatağa dönüştürülebiliyor. Temiz nevresim veriliyor. Yatağınızı kendiniz yapıyorsunuz. Odalar gayet temiz.
Doğu Ekspresi Vagonları
  • Yataklı ( Sadece Turistik Doğu Ekspresin de geçerli)- Yataklı vagonlar 2 kişilik ve ranza şeklinde yataklar bulunuyor. Tüm ihtiyaçlarınızı odadan çıkmadan karşılayabileceğiniz odada ( tuvalet hariç) lavabo, masa, mini buzdolabı ve priz bulunuyor. Rahat bir yolculuk yapabilmek için tercih edebileceğiniz oldukça konforlu bir kompartıman.

*Turistik Doğu Ekspresi Durakları

Ulaşım amacından çok, yolcuların tarihi ve turistik yerleri ziyaret edebilmeleri için tercih ettikleri tren, 6 yataklı, 2 hizmet ve 1 yemekli vagonla birlikte toplam 9 vagondan oluşuyor. Vagonların tamamında yatak var. Doğu ekspresine göre fiyatları oldukça pahalı. Durak sayısı ana hat trenine göre daha az. Toplam 29 durakta duruyor. Bazı duraklarda 2-3 saat kadar mola verilip, şehri gezebilmeniz için size zaman tanınıyor. Yolculuk ise 30-32 saat sürüyor.

  • Ankara-Kars hattında: Erzincan’da 2 saat 20 dakika, İliç’te 3 saat ve Erzurum’da 3 saat duruyor.
  • Kars-Ankara hattında:  Divriği ve Bostankaya da uzun süreli mola veriliyor. Divriği’de 2,5 saat ve Bostankaya’da 3,5 duruyor.

*Turistik Doğu Ekspresi Güzergahı ve Saatleri

  • Ankara Kars yönü : Ankara’dan 15.55’te kalkan tren ve ertesi gün 00:40’da Kars’a varıyor. 1 gün 7 saat süren yolculuk da, Erzincan, İliç ve Erzurum’da duruyor.
  • Kars Ankara yönü : Kars’tan ise 22:35’te hareket eden trenle, yaklaşık 30 saat süren yolculuğun ardından sabah 05:20 de Ankara Garına ulaşmış oluyorsunuz. Sadece Sivas’ın Divriği ve Bostankaya istasyonlarında duruyor.
Doğu Ekspresi odaları

*Turistik Doğu Ekspresi Sefer Günleri

  • Ankara-Kars hattında; Ankara dan hareket eden tren; Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri iki günde bir kalkıyor.
  • Kars-Ankara hattında; Kars’tan Çarşamba, Cuma ve Pazar günleri hareket eden tren iki günde bir kalkıyor.

*Turistik Doğu Ekspresi Bilet Fiyatı 

Yataklı tek yön kişi başı fiyatı 480 tl. İki kişi alırsanız kişi başına 300 tl ödüyorsunuz. İki kişilik yataklı bir odada tek başınıza kalmak isterseniz de 480 tl ödemeniz gerekiyor. Yaş’tan ve meslekten dolayı hiçbir indirim uygulanmıyor.

*Turistik Doğu Ekspresi Bileti Nereden Alınır?

Biletinizi bu bağlantıdan satın alabilir aynı zamanda güncel fiyatlara ulaşabilirsiniz.

*Yemek

Trende yemek yiyebileceğiniz bir vagon ve içerisinde klasik yemeklerin çıktığı bir restoran bulunuyor. Restorandaki yemeklerin hoşunuza gitmeme ihtimaline karşı, yanınızda yemek getirebiliyorsunuz. Buna izin veriyorlar. Trenin mola verdiği duraklarda da karnınızı doyurabilirsiniz.

KLASİK DOĞU EKSPRESİ (ANA HAT TRENİ)

Klasik Doğu Ekspresi, Turistik Doğu ekspresine göre bilet fiyatları daha uygun ve daha kalabalık. Eskiden sadece Doğu ekspresi hizmet veriyordu. Kalabalığın biraz olsun azalması için 2. bir tren çıkarılsa da hala yoğun kalabalık devam ediyor. Bunda fiyatının diğer trene göre uygun olmasının payı büyük bence.

Doğu Ekspresi Ana Hat Treni

*Doğu Ekspresi Vagonları

2 çeşit vagon bulunuyor. Bunlar;

  • Pulman: Normal koltuklu vagonlardır. Vagonda 2 çiftli koltuk ve 1 tekli koltuk bulunuyor. Koltuklar gayet geniş ve rahat.
  • Örtülü Kuşetli: 4 kişinin kalabileceği şekilde tasarlanmış odalarda, koltuklar yatağa dönüştürülebiliyor. Temiz nevresim veriliyor ve yatağınızı kendiniz hazırlıyorsunuz.

*Doğu Ekspresi Güzergah ve Saatleri

Her gün Ankara Tren Garın dan 18.00’de, Kars’tan ise 08.00’de hareket eden trenin güzergahında Ankara – Kırıkkale – Kayseri – Sivas -Erzincan – Erzurum – Kars bulunuyor. Yolculuk yaklaşık bir gün sürüyor.

*Klasik Doğu Ekspresi Bilet Fiyatları 2023

Pulman Fiyatları

  • Tam: 58.00 TL
  • Öğrenci(13-26): 49.50 TL
  • 60-64 Yaş: 49.50 TL
  • 65+ Yaş: 29.0 TL
  • Çocuk(7-12): 29.00 TL
  • Basın ve öğretmen: 49.50 TL

Örtülü Kuşetli Fiyatları ( yataklı)

  • Tam: 78 TL
  • Öğrenci(13-26): 69.50  TL
  • 60-64 Yaş: 69.50  TL
  • 65+ Yaş: 49.00 TL
  • Çocuk(7-12): 49.00 TL
  • Basın, ve öğretmen: 69.50  TL
Doğu Ekspresi

*Yaş ve Meslek İndirimleri

*Yaşla ilgili indirimlerde yaş hesabında, doğum yılı esas alınıyor.

*Ankara-Kars / Kars-Ankara gidiş dönüş bileti aldığınızda %15 indirim.

*13-26 yaş arasındaki kişilere %20 “Genç” indirimi.

*60-65 yaş arasındaki yolculara %20 indirim.

*65 yaş ve üstündeki yolcular için %50 indirim.

*Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına %20 indirim.

*7 yaş altındaki çocuklar ücretsiz. 7-12 yaş arasındaki çocuklara %50 indirim.

*12 kişi ve daha kalabalık gruplara %20 indirim. 

*Milli Eğitim Bakanlığı onaylı tüm resmi-özel okullarda çalışmakta olan öğretmenlere %20 indirim uygulanmakta.

*Doğu Ekspresi Bileti Nereden Alınır?

Biletinizi  bu bağlantıdan satın satın alabilir aynı zamanda güncel fiyatlara ulaşabilirsiniz.

Doğu Ekspresi Restoranı

*Yemek

Trende birde yemekli vagon bulunuyor. Menüde yazan her şeyi bulamayabilirsiniz. Çorbalar, ızgaralar, zeytinyağlılar, atıştırmalıklar ve mezeler var. Fiyatlar esnaf lokantalarıyla kıyaslandığında biraz daha pahalı gelebilir size. Yemekler mikro dalga fırında ısıtılıp, öyle servis ediliyor. Kendi yemeğinizi de yanınızda getirebiliyorsunuz. Yataklı vagonlarda mini buzdolabının içerisinde atıştırmalık bisküvi, çikolata, meyve suyu, su  vs.. atıştırmalıklar bulunuyor. Kredi kartı geçerli fakat internetin, çekmediği alanlar oluyor. Sıkıntı çıkabiliyor. Bu yüzdende yanınızda nakit para bulundurmanızı tavsiye ederim.

*Cağ Kebabı Heyecanı

Erzurum’a yaklaşırken trendeki yolcuları bir cağ kebabı sipariş etme telaşı sarar ki sormayın gitsin. Bu durum bir klasik haline dönmüş durumda. Erzurum’a yaklaşıldı denilince eller hemen cep telefonuna gidiyor😃. Doğu Ekspresi’nin popülerleşmesiyle, Erzurum’da cağ kebabı satışları inanılmaz artmış durumda. Trenin durağa yaklaşmasına 15 dakika kala kebapçıyı arayarak siparişinizi verebilirsiniz. Siz durağa geldiğinizde siparişinizi getiren eleman sizi bekliyor olacak. Size de sıcacık cağ kebabını afiyetle yemesi kalıyor.

*Tuvaletler

Her vagona özel tuvalet bulunuyor. Yataklı vagonda alaturka ve  alafranga olmak üzere 2 tuvalet bulunuyor. Pulman ve kuşetli vagonlara göre kalabalığın az olmasından dolayı daha temiz oluyor. Tuvalet kağıdı var ama yolculuğun sonlarına doğru kalmayabiliyor. Pulman ve kuşetli vagonlardaki tuvaletlerin kalabalığı fazla olduğu için hijyen ve trafik sıkıntı oluyor.

*İnternet

Ücretli yada ücretsiz Wi-Fi hizmeti maalesef yok. Kendi hücresel internetinizi kullanmak durumundasınız. Güzargah boyunca bazı yerlerde telefonun çekmemesinden dolayı sıkıntı yaşayabilirsiniz.

*Valizler

Valizlerinizi koyabileceğiniz ayrı bir bölüm yok. Küçük çantalarınızı koyabileceğiniz başınızın üzerinde bir raf bulunuyor. Yada tüm valizlerinizi odanızda bulunan diğer yatağı açarak üzerine koyabilirsiniz. Üstteki yatağı açsanız bile aşağıdaki koltukta rahatça oturarak seyahat edebilirsiniz. 

*Evcil Hayvan Kabul Ediliyor mu?

Bazı şartlara uymak koşuluyla evcil hayvan kabul ediliyor. En başta evcil hayvanlarınız için %50 indirimli olarak bilet almanız gerekiyor. Sadece pulman vagonlarda hayvanların seyahat etmelerine izin veriliyor. Taşınabilir küçük hayvanlar ( kuş, kedi, köpek vb.)trene alınıyor ve kafes içerisinde olması gerekiyor. Yanınıza hayvanınızın kimlik kartı ve veteriner sağlık raporlarını da almayı unutmayın.

*Önemli Bilgiler

Mesela bir erkek bir kız olarak bilet aldınız. Sonra başka iki bayanda aynı kompartımanda bilet aldı. Kompartıman görevlisi gelip erkeği başka erkeklerin olduğu kuşete gönderiyor. Yatarken kadın kadına yada erkek erkeğe olacak şekilde ayarlanıyor. Çift olarak ayrı kalmak istemiyorsanız kompartımanın 4 koltuğunu da alabilirsiniz. 2 koltuğu çocuk yolcu olarak alırsanız hem daha uyguna getirirsiniz hem de odada yabancı birileri olmadan rahat bir yolculuğun keyfini çıkarırsınız.

*Öneriler

*Tren en güzel yerlerden sabah saatlerinde geçiyor. Bu güzel manzaraları kaçırmak istemiyorsanız güneş doğmadan uyanın ve anın tadını çıkarın.

*Bu güzel anları ölümsüzleştirmek için kameranızı ve fotoğraf makinenizi yanınıza almayı unutmayın.

*Hijyen konusunda hassassanız yastık kılıfınızı ve yastığınızı yanınızda getirebilirsiniz.

*Restorandaki yemekleri beğenmeme ve restoranda oluşabilecek elektrik arızaları gibi sorunlarla karşılaşabileceğiniz için yanınıza yemek ve atıştırmalık bir şeyler almanızı öneririm.

*Yolculuğun sonuna doğru tuvalet kağıdı bitebiliyor. Siz her ihtimale karşı yanınızda bulundurun.

Harika manzaraların seyrini ve keyfini çıkarabileceğiniz güzel bir yolculuk geçirmenizi dilerim. ” Yolu cesaret olanın, yolu aydınlık olurmuş”

– Yolunuz açık olsun-

Palandöken Otelleri | En iyi Otel Seçenekleri

Palandöken Otelleri Kış turizmi açısından oldukça önemli bir yer alıyor. Palandöken Kayak Merkezi Otelleri, tesislerin hizmetleri, nerede bulundukları ve tüm detaylı bilgileri bu yazımda sizlerle paylaşmak istedim.

Erzurum, en uzun pistler ve onaylı kayak merkezi denilince ilk akla gelen Palandöken Kayak Merkezi, yerli ve yabancı turistlerin gözde mekanı olmaya devam ediyor. Ülkemizin 12 km uzunluğunda en uzun pistine sahip olan kayak merkezi,  Ejder ve Kapıkaya isimli pistlerinin Slalom ve Büyük Slalom yarışmaları için Uluslararası Kayak Federasyonu’ndan (FIS) onay alması Palandöken Kayak Merkezinin diğer kayak merkezleriyle arasındaki farkı artırdı.

Kayak Merkezlerine olan ilginin gün geçtikçe artmasıyla beraber Palandöken otelleri’ ne duyulan  ihtiyaç da artıyor. Hepimiz gittiğimiz otellerin konforlu, yemeklerinin lezzetli, hijyenik ve her türlü ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek düzeyde olmasını tercih ediyoruz. Palandöken Kayak Merkezide misafirlerini en iyi bir şekilde ağırlayabilmek amacıyla otellerinde yerli ve yabancı misafirlerinin memnuniyeti için hizmet ağını geniş tutuyor.

Palandöken otellerini inceledikten sonra dilerseniz de diğer yazılarımdan biri olan Kayak Merkezleri‘ ne göz atarak gitmek istediğiniz oteller ve kayak merkezleri hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Şimdi gelin hep beraber Palandöken Kayak Merkezi Otellerini inceleyelim.

PALANDÖKEN OTELLERİ – EN İYİ OTEL SEÇENEKLERİ

Polat Erzurum Resort Hotel

Polat Erzurum Resort Hotel

Şehir merkezine sadece 5 km uzaklıkta bulunan Polat Erzurum Resort Hotel, havaalanına 17 km, otogara ise 10 km mesafede olmasından dolayı gelen misafirler kolaylıkla ulaşım sağlayabiliyorlar. Tesisin 223 dağ manzaralı odası bulunuyor.

Oda servisi, buhar banyosu, kapalı havuz, şifresiz internet, kayak ekipmanları ve fotoğraf hizmetleri sunuluyor. Açık büfe sabah kahvaltısının yanı sıra öğle ve akşam yemekleri mevcut.

ADRES: Yunusemre, Kayak Yolu Uzeri, 25070 Palandöken/Erzurum

İLETİŞİM: +904422320010

KONUM

SWAY HOTELS PALANDÖKEN

SWAY HOTELS PALANDÖKEN

60 dönüm arazi üzerine kurulu tesisin, 181 odası bulunuyor. Güvenli turizm sertifikası olan otelde fitness merkezi, kapalı havuz, kablosuz internet, spa merkezi, sauna gibi özellikler bulunuyor. Pistler, tesiste konaklayan misafirlere ücretsiz, günübirlik kullanan misafirlere ise ücretli olarak hizmet veriyor. Sabah, öğle ve akşam açık büfe yemeklerin yanında alınan içecekler ücretsiz ikram ediliyor.

ADRES: Kümeevler, Kayak Yolu, 25080 Palandöken

İLETİŞİM: +904422303030

KONUM

Palandöken Otelleri

Palan Ski & Convention Resort

Palan Ski & Convention Resort

Erzurum merkeze 3 km uzaklıkta bulunan Palan Ski & Convention Resort otelin 158 odası bulunmaktadır. Otelin bulunduğu bölgede 19 adet pist bölgesi olup, tesis içerisinde bulunan kayak odasından takım ve kıyafet kiralaması yapılabilmektedir.

İnternet, skipass, sauna, kapalı havuz, snow board, kayak dersleri gibi hizmetler sunuluyor. Tam pansiyon özellikleri içerisinde sabah, öğle ve akşam yemeği veriliyor. Tesisin yoğunluğuna göre de açık büfe hizmeti verilmekte. Tesise evcil hayvan kabul edilmiyor.

ADRES: Lalapaşa, Menderes Cd. No:35, 25100 Palandöken/Erzurum

İLETİŞİM: +904423170707

KONUM

Palandöken Otelleri

Snowdora Ski Resort Hotels

Snowdora Ski Resort Hotels

Tesis Palandöken Dağının orta noktasında, Pistlere sadece 100 metre mesafede bulunuyor. Otopark ,telesiyej, teleksi, kayak ekipmanları ve kayak hocası gibi hizmetlerin yanı sıra, sabah kahvaltısı, öğle ve akşam yemekleri açık büfe olup su ücretsiz olup soft içecekler ve sıcak içecekler ücretli. Tesiste alkollü içecekler mevcut değil. Bay bayan konaklamalarda evlilik cüzdanı talep ediliyor. Tesise evcil hayvan kabul edilmiyor.

ADRES: Yunusemre, 25080 Palandöken/Erzurum

İLETİŞİM: +904423170804

KONUM

Palandöken Otelleri

DEDEMAN PALANDÖKEN

DEDEMAN PALANDÖKEN

Güvenli Turizm Sertifikası bulunan Dedeman Palandöken otel 187 oda, 585 yatak kapasitesine sahip. Ücretsiz, fitness, sauna, skipass, kapalı havuz hizmetleri bulunuyor. Tam pansiyon konsept özelliklerinde kahvaltı, öğle yemeği, coffee break ve akşam yemeği bulunuyor. Balayı konsepti de bulunan tesise evcil hayvan kabul edilmemektedir.

ADRES:

İLETİŞİM:

KONUM

VE HOTELS PALANDÖKEN

VE HOTELS PALANDÖKEN

Tesiste 25 standart oda, 8 connectıng room ve 9 villası mevcut. “Güvenli Turizm Sertifikası” bulunan otelde internet, otopark, oda servisi hizmetlerinin yanı sıra sabah ve akşam yemekleri veriliyor. Tüm içeceklerin  ücretli olduğu tesis de alkollü içecekler bulunmuyor. Çift olarak yapılacak olan konaklamalar da evlilik şartı aranmaktadır.

ADRES: Yunus Emre Mah. Kayak Tesisleri No:13, 25080 Palandöken/Erzurum

İLETİŞİM: +904425020625

KONUM

Sarıkamış Kayak Merkezi | Kars

Sarıkamış Kayak Merkezi, Sarıçamlar diyarı. Kart postallık görüntülere sahip olan bu dağ ülkemizin güzel şehirlerinden biri olan Kars’ta bulunuyor.

Sarıkamış Kayak Merkezi hem bölgeye yağan karın cinsi hem de doğal güzellikleriyle adeta cazibe merkezi haline gelmiş durumda. Dünyada kaymak için en iyi yer olarak bilinen Alpler’de görülen kristal kar sadece burada görülüyor. Kar tanelerinin ilk düştüğü ve uzun süre boyunca yerde kaldığı yer olan kayak merkezi Sarıçam ormanlarıyla kaplı, müthiş bir görsel güzelliğe sahip. Sarıkamış kayak merkezinde kayak pistlerinde çığ tehlikesi neredeyse hiç yok. Ayrıca pistlerin sarı çam ormanlarıyla çevrili olmasından dolayı kayak severler rüzgar dan etkilenmiyorlar.

İlginizi Çekebilecek Diğer Kayak Merkezleri

Bu kayak merkezleri ile ilgili bütün detayları öğrenmek için linkin üzerine tıklamanız yeterli olacaktır.

Sarıkamış Kayak Merkezi

Kış turizmi ve kış sporları açısından önemli bir yere sahip. Türkiye’nin birinci derecede öncelikli olan, 5 kayak merkezinden bir tanesi olma özelliğini taşıyor. Popüler bazı kayak merkezlerine nazaran çok yüksek fiyatlar ödemeden keyifle tatil yapabileceğiniz güzel bir seçenek.

Sarıkamış Kayak Merkezi Nerede?

Sarıkamış Kayak Merkezi, Doğu Anadolu bölgesinde yer alan Kars ili sınırları içerisinde bulunuyor. Sarıkamış İlçesinin içerisinde Çamurlu Dağında bulunan merkez 2200 metre ile 2900 metre yükseklikleri arasında bulunan bir platoda bulunmaktadır.

Sarıkamış Kayak Merkezine Nasıl Gidilir?

Kars şehir merkezine 50 km uzaklıkta bulunan kayak merkezine il dışından gelecekler için, otobüs, uçak ve Doğu ekspresi ile pek çok ulaşım imkanı var. Şehir merkezine ulaştıktan sonra sizin kayak merkezine ulaşımınızı sağlayacak dolmuş ve taksiler bulunuyor. Uçakla gelmeyi tercih ettiyseniz havalimanından buraya doğrudan ulaşım araçları bulunuyor. Havalimanı ile kayak merkezi arası 40 km’dir. İstanbul’dan uçakla Kars 2 saat sürüyor. Anadolu Jet, Pegasus ve THY’nin günlük seferleri de bulunuyor.

Sarıkamış Kayak Merkezi

Sarıkamış Kayak Merkezine Ne Zaman Gidilir?

Kar yağışlarının en fazla olduğu dönem olan Aralık ve Mart ayları arasında gitmenizi tavsiye ederim. Çünkü kar kalınlığı kayak için en uygun seviyelere bu dönemde ulaşıyor. Bazı dönemlerde Nisan ayında da bu kristal karlar düşebiliyor. Eğer sizde Nisan ayına tatilinizi ayarladıysanız mutlaka gelmeden önce otellerden hava durumu ve karın son haliyle ilgili bilgi almanızı öneririm.

Sarıkamış Kayak Merkezi Pistleri

Sarıkamış Kayak Merkezi Pistleri

İlçe merkezinin güneydoğusunda bulunan Cıbıltepe, batısında Süphan Dağı, doğusunda ise Ağbaba kayak merkezleri bulunuyor. Çamlar arasında toplam 12 kilometreyi bulan ve  5 etaplı piste sahip 2500 rakımlı Cıbıltepe muhteşem bir doğal güzelliğe sahiptir. Bünyesinde toplam 7 adet pist ile hizmet vermekte olan  Sarıkamış Kayak Merkezinde en uzun pist 3500 m’dir. Kayak alanının yüksekliği 2100 metre ile 2634 metre aralığındadır. En yüksek tepesi Bayraktepedir. Bir adet teleski tesisi ile iki adet telesiyej bulunmaktadır.

Her kayak merkezinde olduğu gibi pistlerin farklı zorluk seviyeleri vardır. Başlangıç ve orta seviye pistleri en yoğun olan pistler. Başlangıç ve orta seviyeler için, yeşil-mavi renk, orta ve zor seviyeler içinde kırmızı ve siyah renkler bulunuyor.

Acil Durumlarda Ne yapılmalı

Evet kayak çok zevkli bir spor dalı ama güzel vakit geçirmek ve de eğlenmek için çıktığınız dağ zirvelerinde bazen hiç hoş olmayan durumlarla karşılaşılabiliyor. Kaybolma durumunda, yaralanma vakalarında yada acil bir durum olduğunda öncellikle panik yapmamanız gerekiyor. Bulunduğunuz bölgede sizler için düzenlenmiş uyarı levhaları bulunuyor. Levhaların üzerinde de sayılar var. 156 jandarmayı arayarak bu bilgileri ve bulunduğunuz pisti arayarak yardım istemelisiniz. Arama kurtarma ekibinin en kısa zamanda yanınızda olacağından emin olun.

Sarıkamış Kayak Merkezi

Yeme – içme ücretleri

Daha önce hiç kayak merkezine gitmediyseniz, gidenlerden bu tür yerlerde yeme içmenin ne kadar pahalı olduğunu da mutlaka duymuşsunuzdur. Tabii her kayak merkezinin fiyatları aynı değil. Popülerliğine göre yeme-içme fiyatları değişen kayak merkezlerinin içerisinde Sarıkamış Kayak Merkezinin ücretleri daha uygun. Bir klasik haline gelen karlar üzerinde sucuk ekmek yemek bazı kayak merkezlerinde abartı fiyatta olabiliyor. Her ne kadar bütçeleri biraz zorlasa da bu muhteşem lezzetten mahrum kalmayıp, yemeden gelmeyin derim.

Yanınıza Almanız Gereken Kayak Ekipmanları

  • Kask,
  • Dizlik,
  • Bere,
  • Kulaklık,
  • Kar gözlüğü
  • Dizlik
  • Eldiven,
  • Kafa bandı,
  • Kemer,
  • Külotlu Çorap/İçlik
  • Termal içlik,
  • Boğazlı Kazak
  • Kayak montu

Palandöken Kayak Merkezi | Erzurum

Palandöken Kayak Merkezi, Türkiye kış turizminin gözde merkezlerinden biri. Palandöken Kayak Merkezi, Erzurum il sınırları içerisinde yer alır. Türkiye’nin en yükseğe kurulmuş şehri ve en soğuk illerinden biri olan Erzurum da bulunan bu kayak merkezi oldukça popülerdir. Sadece Ülkemizden gelenleri değil, Dünyanın dört bir yanından bu güzel ve donanımlı merkezi ziyaret etmek için gelen turistlerle dolup taşıyor.

Kayak Merkezleri yazıma göz atarak Türkiye’de bulunan diğer kayak merkezleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.

2011 yılında 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarına, Palandöken Kayak Merkezi ve Konaklı Kayak merkezi beraber ev sahipliği yapmış ve ülkemizin tanınmasında oldukça etkili olmuşlardır.

Palandöken Kayak Merkezi Kış Oyunları

1993’den bu yana kış turizm merkezi ilan edilmiş Kayak Merkezi, sahip olduğu kaliteli tesisler, kar kalitesi ve her seviyeden kayak severe hitap eden pistleriyle en çok tercih edilen kayak merkezlerinden olmaya devam ediyor.

Palandöken Kayak Merkezi Nerede?

Palandöken Kayak Merkezi Hakkında Bilgiler

2 bin metreyi bulan platoların ve yine 3 bin metrenin üzerinde yüksekliğe sahip dağların sarmaladığı bu kayak merkezi, Erzurum da il sınırları içerisinde bulunuyor. Palandöken Kayak Merkezinin başlangıç yüksekliği 2200 metre, zirve noktası olan Ejder tepe noktası ise 3176 metredir. Saatte 4500 kişi kapasiteye sahip,2 bin ile 3 bin 176 metre arasında bulunan 10 telesiyeji  olan merkezde, ayrıca saatte 300 kişi kapasiteye sahip 1 adet teleskiye bulunuyor. 2 baby lift, 1 gondol hizmeti de sunuluyor.

New York Times, Dünyadaki 41 kayak merkezini sıraladığı listesinde 18. sıraya yerleştirdiği Palandöken Kayak Merkezi, kalitesini her konuda kanıtlıyor. Dünyada kayak alanında ne kadar üst sıralarda yer aldığımızın da güzel bir göstergesi.

Palandöken Kayak Merkezi, Teleferik

Palandöken Kayak Merkezine Nasıl Gidilir? Yol Tarifi

Palandöken Kayak Merkezi, Erzurum merkeze sadece 5 km uzaklıkta bulunuyor. Mesafenin bu kadar yakın olması sizin için ulaşım yönünden çok büyük kolaylık sağlayacaktır. Erzurum Havalimanı ile Şehir Merkezi arası 13 km, kayak merkezine ise 25 km uzaklıkta yer alıyor.

Yol Tarifi

Palandöken Kayak Merkezine Ne Zaman Gidilir?

En konforlu, rahat ve kısa süren ulaşım aracı uçakla gelmeyi düşünüyorsanız; dikkat etmenizi önerdiğim bazı hususlar var. Genelde seyahatlere çıkmadan önce indirimlerden faydalanabilmek için erken davranıp biletleri önceden alıyoruz. Bu her zaman bizim lehimize bir durum olamayabiliyor. Bin bir hayallerle gittiğimiz kayak merkezlerinde hava şartlarına bağlı olarak kar olmaya biliyor. Gerçi bu durum Palandöken Kayak Merkezi için pek de geçerli değil. Karın az yada nadiren hiç olmaması durumunda suni kar makineleriyle kayak severleri hayal kırıklığına uğratmayıp kayak yapılabilecek ortam oluşturuluyor.

Palandöken Kayak Merkezi

Sezon Kasım ayı sonundan neredeyse Mayıs ayı başına kadar devam ediyor. Daha öncede bahsettiğim gibi bazı dönemler kar az olabiliyor. Bu yüzdende ocak ve şubat ayları dışında gidilecekse hava şartlarından ve kar durumundan haberdar olmanız yararınıza olacaktır.

Erzurum’a indikten sonra şehir merkezine belediye otobüsleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Otobüsle gelenlerse ise doğrudan otogardan kayak merkezine giden halk otobüslerini ya da taksileri tercih edebilirler. Taksi ile gidecekler için bir uyarı. Taksimetre gerçekten çok pahalı ve uç noktalarda. İstanbul’daki taksimetreleri 2’ye katlamış durumda.

Palandöken Kayak Pist Haritası

Palandöken Kayak Merkezi Pist Haritası

Palandöken Pistleri

Büyük slalom ve slalom yarışmaları için Uluslararası Kayak Federasyonu olan FIS, Palandöken Kayak Merkezini, pistleriyle Dünya’nın en uzun ve en dik pistleri arasında en üst sıralar koymuş durumda. 8’i kolay, 9’u orta düzey, 3’ü ileri düzey, 4’ü de doğal olmak üzere 24 pisti bulunan merkezde ayrıca Uluslararası standartlara uygun 2 adet pist bulunuyor. Palandöken’de toplam 50 kilometrelik kayak pisti kayakçılara uygun hale getirilmiş durumda.

Türkiye’nin en yüksek tepesi ve kayak merkezinin zirvesi olan Ejder Tepesinin kendine özel 3 ayrı (mavi , kırmızı ve siyah) zorluk derecesinde  12 kilometrelik pisti bulunuyor.

Kayak Merkezi pistleri zorluk seviyeleri şöyle;

  • 4 doğal pist,
  • 8 başlangıç seviyesi pist,
  • 9 orta düzey pist,
  • 3 usta kayakçı pist.

Ayrıca saatte 4500 kişilik kapasiteye sahip  10 adet telesiyej, 1 teleksi, 2 baby lift, 1 gondol lift ile kayak severlere hizmet veriyor.

Kayak Ekipmanı Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Kayak malzemesi alırken sizin açınızdan fayda sağlayacak bazı ip uçları bulunuyor. Bunlara dikkat ederseniz kayak sporundan daha çok keyif alacağınıza eminim. Yaşınızı, kilonuzu, boyunuzu, seviyenizi,  tercih ettiniz spor dalını ve kayak pistinin özelliklerini, göz önünde bulundurmanız fayda sağlayacaktır.

Yanınıza Almanız Gereken Kayak Ekipmanları

  • Kask
  • Dizlik
  • Onun
  • Kulaklık
  • Kar gözlüğü
  • Eldiven
  • Dizlik
  • Kemer
  • Kafa bandı
  • Külotlu Çorap/İçlik
  • Termal içlik
  • Boğazlı Kazak
  • Kayak montu

İshak Paşa Sarayı | Nerede? Nasıl Gidilir? Tarihi, 2023 Giriş Ücreti

İshak Paşa Sarayı, Türk mimari tarihinin en güzel eserlerinden biridir. Doğası, yeşil alanları, denizi, gezilecek eşsiz güzellikteki şehirleri ve birbirinden özel mekanları ile hem yerli hem de yabancı ziyaretçinin akın ettiği bir yer olan ülkemiz eşsiz güzellikteki tarihi yapılara da ev sahipliği yapıyor. Bu muhteşem tarihi yerlerden biride Anadolu’da tek Osmanlı Sarayı olan İshak Paşa Sarayı. İshak Paşa Sarayı Nerede, Nasıl Gidilir? İshak Paşa Tarihi Hakkında Bilgi, Mimari Özellikleri, Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatlerini yazımda sizler için detaylı bir şekilde paylaştım. Keyifli okumalar!

İshak Paşa Sarayı Nerede?

Doğu Anadolu Bölgesinde Ağrı ili sınırları içerisinde Doğubeyazıd ilçesinin 7 km doğusunda yer alıyor. Bir dağın yamacındaki yüksek bir tepeye kurulmuş bu harika mimariye sahip saray, tüm görkemi ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Osmanlı dönemi içerisinde Topkapı Sarayı’ndan sonra yapılmış en ünlü saray olarak kabul ediliyor. Hatta saray Osmanlı mimarisinin, Anadolu’da günümüze ulaşabilen tek saray yapısı olarak kabul ediliyor.

İshak Paşa Sarayı Tarihi

İshak Paşa Sarayı Tarihi

Sarayın yapımına 1685 yılında Çıldır Atabeklerinden Çolak Abdi Paşa tarafından başlanılmış. Mimarlığını Ahıskalı ustanın yaptığı sarayın yapım aşaması ile ilgili en önemli bilgileri saray içerisinde yer alan kitabelerden öğreniyoruz. Kitabede sarayın 1784 yılında Çıldıroğulları’ndan II. İshak Paşa döneminde yapıldığı yani tamamlandığı ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Yapım aşaması tam 99 yıl sürmüş.

İshak Paşa Sarayı İçi

İshak Paşa Sarayı Mimari Özellikleri

7600 m2’lik bir alan üzerine inşa ettirilen bu muhteşem yapının bazı bölümleri tek katlı olarak yapılsa da bazı bölümleri iki ve üç katlı olarak dizayn edilmiş. Kesme taşlarla örülen duvarların yükseklikleri yaklaşık 13-15 metre arasındadır. her biri farklı bölümlere ayrılmış tan 366 odası bulunuyor. Sarayın içinde toplantı salonlarından tutunda hamam, aş evi, mahkeme salonu, cezaevi, cephanelik, camiye varana pek çok oda bulunuyor. İç içe iki avlu şeklinde inşa edilmiş olan saray Klasik Osmanlı mimarisi örnek alınarak tasarlanmış. Yapının içerisinde uzmanlara göre Batı etkisinin yanı sıra İran döneminin yansımaları da yer almakta.

Sarayın kapısı ve pek çok yerinde Selvi Ağacı, Hayat Ağacı ve Kanatlı Ejder kabartmalarına rastlamak mümkün. Selvi Ağacı, uzun ömrü sağlığı, Hayat Ağacı sonsuzluğu, Kanatlı Ejder işlemeleri gücü ve iktidarı simgeliyor. Duvarlarda pek çok hayvan ve insan figürü bulunuyor. Özellikle sarayın en çok dikkat çeken yerlerinden biri de duvarlarda yer alan Kufi adı verilen Irak yazıları. Sarayın zemininde nem tutmayan Ağrı Dağı’nın lav kalıntılarından oluşan siyah volkanik taşlar kullanılmış.

İshak Paşa Sarayı Kapısı

İshak Paşa Sarayının Altın Kapısı

Sarayın yapıldığı döneme baktığımızda bu denli görkemli ve ihtişamlı işlemelerin, kabartmaların kullanıldığı bir yapıda koskoca saray kapısının sade bir kapı olarak yapılması düşünülemezdi haliyle. Sarayın yapıldığı dönemde namına yakışır şekilde altından bir kapı yapılmış. Fakat 1800’lü yıllarda Rus işgaline uğrayan bölge resmen yağmalanmış. Uzun yıllar işgal altında kalan bölge bir hayli tahribata uğramış. Rus askerleri çevrede bulunan pek çok değerli eserin yanında sarayın altın kapısını da söküp götürmüşler. Şu anda kapı Moskova Müzesinde sergileniyor.

İshak Paşa Sarayı Camisi

İshak Paşa Sarayı Camisi

Pek çok yeri yıkılan ve harap olan Saray’ın belki de en sağlam kalan kısımlarından biri içerisinde bulunan camidir. Tek kubbeli bir yapıya sahip olan caminin minaresi iki ayrı renk taş ile yapılmış. Duvarları taş işçilikle örülmüş, tavan ise kök boyadan yapılan işlemelerle süslenmiş.

İshak Paşa Sarayı Süt Çeşmesi

Sarayın bahçesine girildiğinde sol tarafta yer alan çeşmeye Süt Çeşmesi adı verilmiş. Bu ismin verilmesinin bir hayli ilginç bir hikayesi var. Rivayete göre bu çeşmenin üzerlerinde gül deseni bulunan iki musluğu bulunurmuş. Birinde su diğerinde ise süt akarmış. Saray çalışanları her gün çeşmenin arkasında bulunan tanklara süt koyarak sarayda bulunanların taze süt içmelerini sağlarlarmış. Bu yüzden çeşmenin adı süt çeşmesi olarak kalmış.

İlk Saray Kalorifer Sistemi

Oldukça büyük ve taş duvarlarla örülmüş sarayın ısınması bir hayli zor olacağından o dönemin insanları harika bir fikirle bu olayı çözmüşler. Odalarda ısıtılan sıcak suların duvarların içine yerleştirilmiş olan borulardan geçmesi sağlanır. Bu sayede toprak künkler vasıtasıyla da sıcak su tüm binada dolaşmış olur ve ısınma sağlanır. Bir nevi şimdilerde kullandığımız merkezi ısıtma sistemi diyebiliriz. Sarayı gezerken bu alanların bazı bölümleri açık bırakılarak ziyaretçilerin ısınma sistemini daha yakından görmeleri sağlanmış.

İshak Paşa Sarayı

İshak Paşa Sarayı Hikayesi

İshak Paşa sarayı ile ilgili pek çok efsane bulunsa da en çok dilden dile dolan efsane Gülbahar ile Ahmet’in sevdasının öyküsüdür. Rivayete göre Çoban Ahmet’in evinin kapısına beyaz bir at gelir. Üç defa gönderilen at gitmeyerek geri gelir. Adetlere göre üç defa gönderilen at eğer gelir aynı kapıda durursa artık o ev sahibinin atı olarak kabul edilirmiş.

Atın gerçek sahibi ise Beyazıd Valisi Mahmut Paşadır. Paşa atın kendisine ait olduğunu söyleyerek geri ister. Fakat töreye göre atın sahibinin artık Ahmet olduğu söylenince vali bu duruma sinirlenir ve Ahmet’i yakalatarak zindana attırır. Ahmet’i gören Valinin kızı Gülbahar aşık olur. Bunu öğrenen vali işi yokuşa sürer ve Ahmet’e Ağrı Dağının en yüksek tepesine çıkıp ateş yakarsan kızımı sana veririm der. Bunun üzerine Ahmet kalbinde Gülbaharın sevdasıyla Ağrı Dağına çıkar ve ateşi yakar. Vali eli mahkum kızını Çoban Ahmet’e verecektir. Fakat 2 gün beklerler Ahmet geri dönmez. Sonrasında öğrenilenler bir hayli üzücüdür. Ateşi yaktıktan sonra Ahmet ölmüştür. Bu haber üzerine Gülbahar kahrolur. Kendisi için babasına Ağrı Dağını görmeyen bir zindan yaptırmasını ister ve valide bir Saray yaptırır.

Saray hiç bir cepheden Ağrı Dağını görmez ve Gülbahar babasının yaptırdığı bu sarayda zindan hayatı yaşar. Yaşar Kemal’in ünlü eseri Ağrı dağı Efsanesi kitabında bu acıklı aşk hikayesinden bahsediliyor.

İshak Paşa Sarayı’na Nasıl Gidilir?

Ağrı Doğubeyazıd ilçesinde bulunan İshak Paşa Sarayı’na doğrudan ulaşım bulunmuyor fakat bölgeye ulaşmakta o kadar da zor değil. Ağrı, Kars ve Iğdır da bulunan Havalimanları ile Ağrı merkeze ulaşmalısınız. Burada şehir merkezinden kalkan otobüslerle Doğubeyazıd’a ulaşabilirsiniz. Ağrı şehir merkezi ve Doğubeyazıd arası 94 km’dir. İlçeden kalkan dolmuşlara binerek 8km mesafede yer alan İshak Paşa Sarayına ulaşmış olacaksınız. Doğubeyazıt ilçesine geldikten sonra özel araç ile birlikte Saray’a ulaşmak yaklaşık olarak 10 dakika sürmektedir. Bölgeye şahsi aracınızla gitmek isterseniz Yukarı tavla Köyü/ Doğubayazit /Ağrı bilgilerini girerek navigasyon uygulaması ile kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

İshak Paşa Sarayı Ziyaret Saatleri 2023

Açılış/Kapanış Saatleri
Açılış Saati: 08:00
Kapanış Saati: 17:00
Gişe Kapanış Saati: 16:45

İshak Paşa Sarayı haftanın her günü ziyarete açık. Sadece Pazartesi günleri 12.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

İshak Paşa Sarayı Giriş Ücreti 2023

Güncel olarak İshak paşa Sarayına giriş ücreti 25 TL.

İshak Paşa Sarayı İletişim ve Adres Bilgileri

Adres: 04400 Yukarıtavla/Doğubayazıt/Ağrı
Tel 1: 04742121430
Tel 2: 04742123817

Günümüzde ise müze olarak İshak Paşa Sarayı’nı ziyaret etmek mümkündür.