Kategori arşivi: YURT DIŞI

Saraybosna Gezilecek Yerler

Saraybosna gezilecek yerler listesinde birbirinden güzel ve özel yerleri sizler için bir araya getirdim. Balkan Ülkeleri arasında en güzel şehirlerden biri olan Saraybosna camiler, müzeler, kiliseler, çarşılar ve daha pek çok güzellikleri içerisinde barındırıyor. Bosna Hersek‘in başkenti olan bu güzel şehir, tarihi ve kültürel bakımdan bu bölgenin en zengin yeridir.

Doğu ve Batı kültürünün sentezlendiği şehir pek çok medeniyetin izleri taşıyor. Camiler, kiliseler ve sinagoglar bir arada. 1463 yılında Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine giren şehir asıl gelişmelerini bu dönemde yaşamış. Osmanlı Devleti’nin Avrupa’da kurduğu en büyük şehirdir.

Avrupa’nın vizesiz olan bu bölgesine Bosna Hersek’e gelmişken, Mostar Köprüsü‘nü de görmeden gitmemenizi öneririm.

Başçarşı

Başçarşı Dükkanları

Osmanlı eserleriyle dolu olan Başçarşı, kentin tam kalbinde bulunuyor. Kendinizi Anadolu’da gibi hissedeceğiniz çarşı 16. yüzyılda kurulmuş. İsa Bey tarafından Dizayn edilen mekan, Osmanlı İmparatorluğunda Beylerbeyi makamında görev yapan Gazi Hüsrev Bey’e ait camiler, hanlar ve medreseler’ e ev sahipliği yapıyor.

Başçarşı Meydanı’ndan bir bölüm

Sebil, Saat Kulesi, Gayri Hüsrev Bey Camii, Morica Han, Brusa Bedesteni, Ferhadiye Caddesi bu bölgede görüp  gezeceğiniz yerler arasında bulunuyor.  Çarşının içerisinde restoran, kafeler ve otantik ürünler satan pek çok dükkana rastlarsınız. 19. yüzyılda çıkan yangın nedeni ile çarşı ağır hasar görmesine rağmen ayakta kalmayı başarabilmiş.

Başçarşı Sebili

Başçarşı’nın merkezinde bulunan Sebil

Başçarşı’nın hemen girişinde yer alan sebil, Osmanlı dönemine ait eserlerdendir. 1753 yılında Hacı Mehmet Paşa tarafından yaptırılan sebil İstanbul’daki çeşmelere benzetilerek yapılmış. Zarif ahşap kaplamasıyla ince bir işçilik ortaya konulmuş. Bosna savaşı sırasında hasar gören sebil aslına uygun olarak dekore edilerek bugünkü halini almış. Konumunun merkezde olmasından dolayı insanların buluşma noktası olarak belirlediği bir yer haline gelmiş.

Saraybosna gezilecek yerler

Gazi Hüsrev Bey Camii

Gazi Hüsrev Bey Camii

Gazi Hüsrev Bey Camii, 1531 yılında Bosna Sancak Beyi Gazi Hüsrev Bey tarafından yaptırılmış. Saraybosna gezilecek yerler listesinde mutlaka olması gereken caminin İnşasını Mimar Sinan üstlenmiş. Balkanlardaki başlıca Osmanlı yapılarından birisi olan Gazi Hüsrev Bey Cami’nin minaresi 47kubbesi ise 26 metre yüksekliğe sahip. Dış duvarında iki adet metal oluklu çeşme bulunuyor.

Gazi Hüsrev Bey Cami’nin dış duvarındaki çeşme

Bazı efsanelere göre burada bulunan çeşmelerden birinden su içenlerin buraya tekrar geleceği, diğer çeşmeden su içenlerin de bu şehirden evleneceği söylenir.

Gazi Hüsrev Bey Medresesi

Gazi Hüsrev Bey Medresesi girişi

Kurşunlu Medresesi olarak da bilinen Gazi Hüsrev Bey Medresesi, Fatih Sultan Mehmet’in büyük torunu olan Gazi Hüsrev Bey’in emriyle 1537 yılında inşa edilmiş. Osmanlı döneminde dini eğitimler bu medrese’de verilirmiş. Bosna Hersek’in en eski eğitim kurumu olma özelliğini taşıyan medrese zamanında içerisinde 50 bin kadar kitap bulunduran bir kütüphaneye sahipmiş.

Gazi Hüsrev Bey Medresesi öğrencilerinin mezuniyet töreni.

Günümüzde hala eğitimlere devam eden medresedeki öğrenciler Türkçe, Arapça ve İngilizce eğitim alıyorlar. Mezun olan öğrencilere diğer liselerin diplomalarıyla eşdeğer bir belge veriliyor. Öğrenciler bu belgeyle istedikleri bölümü tercih edebiliyorlar. Bu görüntüler Gazi Hüsrev Bey Medrese’sinden mezun olan öğrencilerin diploma törenlerine ait.

Saraybosna Gezilecek Yerler Saat Kulesi

Başçarşı da yer alan Saat Kulesi

17’nci yy’da inşa edilen kule, Başçarşı’da yer alan önemli yapılardan bir tanesi. Gazi Hüsrev Bey Vakfı tarafından yaptırılan kule, 30 metre yüksekliğe sahip. Kulenin saati ay takvimine göre çalışıyor. Saat 12:00 yi gösterdiğinde minareden hem ezan hem de saatin çınlama sesi ikisi aynı anda duyuluyor. Çok güzel bir atmosferin oluştuğu yer görülmeye değer.

Milli Kütüphane (Vijecnica)

Milli Kütüphane

Bütün ihtişamıyla dikkatleri üzerine çeken kütüphane, Şehrin  Avusturya Macaristan İmparatorluğu yönetiminde olduğu zamanlarda Belediye binası olarak kullanılmış. Latin Köprüsü’nün tam karşısında, nehir kenarına konumlandırılmış. Bu binayla ilgili ilginç gelebilecek bir ayrıntı da I. Dünya Savaşının çıkmasına neden olan suikast’ de Avusturya Macaristan Veliahtı olan Franz Ferdinand’ın ölmeden önce bu kütüphanede ağırlanmış olması.

3 katlı bir tarihi yapıya sahip olan bina 1992 yılında Sırplar’ın gerçekleştirdiği saldırı sonucunda ateşe verilmiş. İçerisinde el yazması eserlerinde olduğu 2 milyondan fazla kitap bu yangınla kül olmuş. 2014 yılında yapılan restorasyon çalışmalarıyla tekrar açılmış.

Saraybosna Gezilecek Yerler

Latin Köprüsü

Prens Franz Ferdinand ve eşinin suikasta uğradığı yer olan Latin Köprüsü.

Miljacka Nehri’nin her iki yakasını birbirine bağlayan köprü, 1541 yılında Sirmerd oğlu derici Hüseyin tarafından inşa edilmiş.  Avusturya Macaristan Prensi Arşidük Franz Ferdinand ve eşinin suikasta uğradığı yer burası. Yaşanılan olaylardan dolayı oldukça ilgi çeken köprü’de 1791 yılında meydana gelen sel felaketinde ağır hasarlar oluşmuş. Sel felaketinden önce tahtadan yapılmış olan köprü Saraybosna’nın tanınan kişilerinden olan Ali Avni Bey’in isteğiyle restore ettirilerek taştan yaptırılmış. Başçarşı’dan başlayarak Milli Kütüphane yolunu takip ederseniz en kısa sürede bu tarihi köprüye ulaşabilirsiniz.

Saraybosna Katedrali

Saraybosna Katedrali

Ülkenin en büyük Katolik Katedrali olma özelliğine sahip yapı,  Paris’teki Notre Dame Katedrali’nden esinlenilerek yapılmış. 1889 yılında gotik mimari özelliklerine göre dizayn edilmiş. Katedralin hemen önünde Papa II. Jean Paul’ün heykeli yer alıyor. Yapıya girmeden önce savaş sırasında hayatını kaybeden insanlara adanmış, dikdörtgen çerçeveyle koruma altına alınmış bir bölüm bulunuyor. Katedralin iç kısmındaki heykeller ve süslemelerin yanı sıra bahçesindeki mezarlar ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Yapı Ferhadiye Caddesi üzerinde bulunuyor.

Saraybosna Gezilecek Yerler Hünkar Camii

Hünkar Camii Saraybosna

Saraybosna gezilecek yerler listesinde bulunan Hünkar Camii, 1447′ de Osmanlı İmparatorluğunun Bosna fethi sonrasında kentte inşa ettiği ilk camidir. İshakoğlu İsa Bey tarafından Fatih Sultan Mehmet’e hediye etmek amacıyla yapılmış. Caminin yanına İsa Bey tarafından köprü ve hamam  da yaptırılmış. Osmanlı yerleşimi bu cami etrafına kurularak şekil almış. Cami’nin minberinde Türk Bayrağının olması da ayrıca insanı gururlandırıyor. Saraybosna’ya gelmişken bu tarihi ve maneviyatı yüksek camiye uğramadan gitmeyin derim.

Sonsuz Ateş

Sonsuz Ateş anıtı

2. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybedenlerin anısına yapılmış olan anıt, Marshalla Tito Caddesi’nin köşesinde, Ferhadiye’nin başında yer alıyor. Nazi ve Hırvat işgalinden kurtulan Saraybosna’nın 1’inci yıl dönümünde 1946 yılında yapılmış. Anıt 2011 yılında bir grubun ateşli saldırısına maruz kalmış. Verilen zarar en kısa zamanda giderilmiş. Yapı’nın Mimarı olan Juraj Neidhardt Anıt’ın önündeki alevin bulunduğu kabı bakırdan ve  defne yaprağı şekli vererek tasarlamış. Yapının yan tarafında ise çinilerin üzerine işlenmiş bir açıklama bulunuyor.

Saraybosna Gezilecek Yerler

İnat Evi

İnat Evi

Çok ilginç bir yerdeyiz. İnat Evi’nin oldukça şaşırtıcı bir hikayesi var.  Zamanında Avusturya Macaristan İmparatorluğu bölgede bulunan evleri yıkarak yeni yapılar ve yeni bir belediye binası yapmak istemiş. Bu binanın yapılacağı alanda da İnat Evin sahibi oturuyormuş. Ev sahibine bu istekleri bildirilmiş fakat evin sahibi o kadar inatmış ki ikna etmek ne mümkün. Uzun uğraşlar ve karşılıklı pazarlıklar sonucun da ev sahibi ilginç bir şartla teklifi kabul etmiş. Evinin  birebir aynısının nehrin karşı tarafına yapılmasını istemiş. Şimdiki yerine yaptırılan ev, sabinin inadından dolayı İnat Evi ismini almış. Günümüzde restoran olarak işletilen evde Bosna Hersek’e ait yöresel yemekleri tadabilirsiniz.

Moriça Han

Moriça Han

Gazi Hüsrev Bey Vakfı tarafından 1551 yılında yaptırılan han’ da Osmanlı motiflerinin eşsiz güzelliklerini görebilirsiniz. Günümüzde ziyaretçilerin dinlenebilecekleri bir alan haline dönüştürülmüş. Han’ın alt katında  kafe, restoran, hediyelik eşya ve otantik kilim satan dükkanları bulunuyor.

Boşnak kahvesi

Buralara kadar gelmişken şöyle güzel bir yere oturup, Boşnak kahvesin’den yudumlayarak  bu güzel atmosferin keyfini çıkarabilirsiniz. Bu arada Boşnak kahvesi deyince farklı bir tat aramayın. Tadı bizim Türk kahvesine çok benziyor.

Saraybosna Gezilecek Yerler

Virelo Bosna

Virelo Bosna Milli Parkı

Şimdi’de şehir dışında bulunan muhteşem bir yere gidelim. Burası Saraybosna’nın Ilıca bölgesinde bulunan Vrelo Bosna milli parkı. Tek kelimeyle harika bir yer burası. Saraybosna’ya 15 km uzaklıkta bulunuyor. Igman Dağının eteğindeki milli park’da şelaleler, akarsular, yemyeşil ağaçlar insanı büyülemeye yetiyor. Bir yanınızda suları süsleyen yeşil kafalı ördekler diğer yanınızda da şelalenin o muhteşem sesi, eminim size iyi ki buraya gelmişim dedirtecek.

Virelo Bosna’da suda yüzen sevimli ördekler
Virelo Bosna’ya ait diğer bir yeşil alan

Moskova’da Gezilecek Yerler | Görülmesi Gereken 17 Güzel Yer

Moskova’da Gezilecek Yerler listesi oldukça kabarık. Ziyaret edilebilecek yerlerin oldukça fazla olduğu şehir 1480 yılında Rusya’nın Başkenti olduktan sonra daha önemli bir merkez haline gelmiş. Doğal güzelliklerinden ziyade tarihi dokuları oldukça dikkat çekici. İnce bir işçilikle işlenmiş harika görselliğe sahip gezilecek pek çok yer var.

Moskova’da Gezilecek Yerler Listesi

  1. Kızıl Meydan
  2. Aziz Vasil Katedrali
  3. Kremlin Sarayı
  4. Arbat Caddesi
  5. Lenin Mozolesi
  6. Kutsal İsa Katedrali
  7. Devlet Tarih Müzesi
  8. Gum Alışveriş Merkezi
  9. Puşkin Müzesi
  10. Bolşoy Tiyatrosu
  11. Matruşka Müzesi
  12. Ostankino TV Kulesi
  13. Tretyakov Devlet Galerisi
  14. Nazım Hikmet’in Mezarı
  15. Moskova Metrosu
  16. Novodevichy Rahibe Manastırı ve Mezarlığı
  17. Moskova Sirki

1. Kızıl Meydan

Kızıl Meydan, Moskova’da Gezilecek Yerler

Şehrin kalbinin attığı yer olan Kızıl meydan, Moskova’nın en fotojenik ve kalabalık yeri. Bunun sebebide meydanın hemen yanında rengarenk görüntüsüyle harika bir görselliğe sahip olan Aziz Vasil Katedrali. Diğer bir yanda da Lenin Mozolesi’nin muhteşem yapısının bu bölgedeki kalabalığın artmasında katkısı oldukça büyük.

1990 yılında Unesco Dünya Mirasları Listesine alınmış. Moskova’da gezilecek tarihi ve turistik yerlerin önemli bölümü meydanda ve meydana yakın yerlerde bulunuyor. Orjinal adı Krasnaya olan meydan 400 metre uzunluğunda kesme taşlarla kaplı.

Eskiden tüccarların mallarını sattıkları pazar yeri ve pek çok şehrin bağlantı noktası olan meydan, pek çok idam cezalarına şahit olmuş. Geçit törenleri ve gösteriler bu meydanda düzenlenmiş. Meydan’da düzenlenen en önemli kutlamalar 1 Mayıs ve 7 Kasım tarihlerindeki geçit törenleridir.

Kızıl Meydan’a geldiğinizde Aziz Vasil Katedrali ve Lenin Müzesini gezdikten sonra arkasında bulunan Kremlin sarayını gezebilirsiniz. Önünde bulunan tam 1200 yıllık bir geçmişi bulunan GUM alışveriş merkezine yönelebilirsiniz.

Moskova’da Gezilecek Yerler

2. Aziz Vasil Katedrali (Saint Basil’s Cathedral)

Aziz Vasil Katedrali

Aziz Vasil Katedrali, Rusya’nın en meşhur sembollerinden biridir. Diğer bir adı  Saint. Basil’s olan bu yapı Moskova Şehri’nin Kızıl Meydanın da sanki masallardan bir parça gibi durmaktadır. Soğan şeklini andıran rengarenk kubbeleri, her bir yerindeki farklı işleme ve desenleri ile Şehrin meydanında adeta görsel bir şölen yaşatıyor.

Moskova’yı ziyaret etmek için gelen her turistin listesinde Aziz Vasil Katedrali mutlaka en üst sıralardadır. Görüntüsünün Kremlin Sarayına benzemesinden dolayı…DEVAMI

Moskova’da Gezilecek Yerler

3. Kremlin Sarayı

Kremlin Sarayı’nın uzaktan görüntüsü

Moskova Nehri’nin kuzeyinde bulunan Kremlin Sarayı, 12 yy’da ahşap olarak inşa edilmiş. Fakat Rusya’ya yapılan Moğol saldırıları sonucunda yerle bir olmuş. Bunun üzerine Rusya’ya yeni bir saray yaptırmak isteyen Korkunç İvan, İtalyan mimarları ve Rusları seferber eder. 1482-1495 yılları arasında Kremlin Sarayı’nın yapımı tamamlanır. Saray’ın yanına Dünya’nın en büyük çanı ve 40 tonluk çan topu yapılır. Borovitsky Tepesi’ni kaplayan muhteşem görselliğe sahip yapı uzunluğu 2 kilometreyi aşan savunma duvarı ile çevrili.

Saray şu anda Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in ikametgahı olarak kullanılıyor. Müze haline çevrilmiş sarayın sadece belirli bölümlerini gezilebiliyor. Müze’nin içerisinde 5 adet katedral ile silahlık  bölümü bulunuyor. Moskova’da Gezilecek Yerler Listesi ‘nin ilk sıralarında yer alan müzede sergilenen Rusya Ulusal Hazinesi gelen ziyaretçiler tarafından oldukça ilgi görüyor.

Perşembe günleri hariç her gün 09:30-18:00 saatleri arasında ziyarete açık.

Moskova’da Gezilecek Yerler

4. Arbat Caddesi

Arbat Caddesindeki sokak sanatçıları

Moskova’nın en turistik caddelerinden olan Arbat caddesi, bizim İstiklal caddesine çok benziyor. 15.yüzyıldan günümüze ulaşmış olan cadde 1 km uzunluğuyla oldukça merkezi bir konuma sahip. Cadde üzerinde kafeler, restoranlar ve mağazalar bulunuyor. Her bir köşe sokak şarkıcıları ve resim yapanlarla dolu. Kafanızı kaldırdığınızda cadde boyunca tarihi binaları seyretmekten boynunuza ağrılar girebilir.

Prenses Turandot ve Şair Bulat Okudzhava’nın heykelleri cadde üzerine yapılarak buranın önemi ve özelliği daha artmış. Günün her saati canlılığını koruyan cadde özellikle yaz aylarında tıklım tıklım dolu oluyor. Sizde alışveriş yapmayı sevenlerdenseniz hem alışverişinizi yapıp, eski yapılar sayesinde tarihi bir yolculuğa çıkabilirsiniz.  Kendinize yada sevdiklerinize bu güzel şehirden birer hatıra olması için etrafta bulunan mağazalardan hediyeler alabilir ve bulduğunuz bir tabureye oturup resim yapan sokak sanatçılarına karakalem resminizi çizdirebilirsiniz. Bir kafeye oturup kahvenizi yudumlarken sokak şarkıcılarının söyledikleri şarkıları dinlemek ve eşlik etmek keyifli olacaktır.

Moskova’da Gezilecek Yerler

5. Lenin Mozolesi

Lenin Mozolesi

Kızıl meydan’da piramit şeklinde inşa edilmiş olan Mozole 1924-1930 yılları arasında Stalin’in emriyle Mimar Aleksey Şçusev’in tarafından yapılıyor. Sovyetler Birliği’nin kurucusu Vladimir İlyiç Lenin‘in öldükten sonra mumyalanıp cam fanusa konularak bu mozolenin içerisine konuluyor. Ziyarete gittiğinizde Lenin’in uyuyormuş gibi duran naaşı’nı görmeniz mümkün.

Mozole 2 kısma ayrılmış. 100 metrekarelik bir bölümü lobi olarak diğer bölümü de yas odası olarak dizayn edilmiş. Lenin Mozolesi, gri ve kırmızı granit taşlarla yapılmış. Her bir taşın farklı bir anlamı var. Kırmızı granit komünizmi, gri granit ise yası simgeliyor.

Mozoleyi ziyaret ettikten sonra hemen yakınında bulunan Kremlin Duvarı’na giderek, Stalin ve Brezhnev gibi Sovyet devlet adamlarının mezarlarını görebilirsiniz.

Moskova’ya sezon’un yoğun olduğu dönemlerde özelliklede yaz aylarında giderseniz Lenin Mozolesi’ni görmek isteyenlerin oluşturdukları uzun kuyrukları görebilirsiniz.

Ziyaret Günleri: Pazartesi ve Cuma günleri hariç diğer günler ziyarete açık.

Ziyaret Saatleri: 10:00-13:00 saatleri arasında.

Moskova’da Gezilecek Yerler

6. Kutsal İsa Katedrali (Cathedral of Christ the Saviour)

Kurtarıcı İsa Katedrali-Moskova

Kurtarıcı İsa Katedrali görkemiyle ve ihtişamıyla Moskova’yı gezmeye gelenlerden büyük ilgi görüyor. İlginç yıkılışı ve yeniden yapılış hikayesi ile merak uyandıran katedrali Moskova’ya gelip de gezmeden, en azından bir resim çektirmeden giden yoktur. Turistik amaçlı gezilerde yapısı ve heybetiyle ilgi odağı haline gelmiş durumda. Moskova’da gezilip görülecek pek çok katedral ve kilise bulunuyor. Hepsinin de ortak noktası… DEVAMI

Moskova’da Gezilecek Yerler

7. Devlet Tarih Müzesi

Bütün ihtişamıyla Devlet Tarih Müzesi

Kızıl Meydan’ın bir parçası olan Devlet Tarih Müzesi1872 yılında Ivan Zabelin ve Aleksey Uvarov tarafından yapılmış. O günden bu güne kadar müze olarak kullanılan yapıda 4,5 milyondan daha fazla eser bulunuyor. Tarih öncesi yaşamış kabilelere ait kalıntılar ve 6. yy. ait el yazmaları ve sanat eserlerini görebilirsiniz.

Müzenin iç kısmı her döneme göre farklı bölümlere ayrılmış. Sanki bir müzeden çok Kiliseleri andıran bir yapısı var.

Ziyaret saatleri: 10:00-21:00 arası.

Moskova’da Gezilecek Yerler Listesi

8. GUM Alışveriş Merkezi

GUM Alışveriş Merkezi

Moskova’nın en eski ve en lüks alışveriş merkezi olan GUM alışveriş merkezi, Lenin Mozolesinin tam karşısında yer alıyor. 1893 ‘te hizmete açılan bina neo-Rus tarzında yapılmış. 20 bin cam panel kullanılarak gösterişli bir yapı oluşturulmuş.

Moskova’ya gelmişken alışveriş yapmadan gitmek istemeyenler için güzel ve bir o kadarda tarihi bir mekan. Nostaljik yapısının içerisinde gezinirken küçük standların yanı sıra üst kattaki pahalı markaların satıldığı dükkanlar göze çarpıyor. Bir zamanlar burada bulunan bir gizli giyim mağazası sadece komünist partinin en yüksek kademesindeki kişilere hizmet veriliyormuş. Üçüncü katı ise yeme içme bölümüne ayrılmış.

Kızıl meydandaki kiliseler ve katedral ziyaretleri erken saatte sona erdiği için günün kalan kısmını bu tarihi alışveriş merkezinde geçirebilirsiniz.

Ziyaret Saatleri: 10.00-22.00 arası.

Moskova’da Gezilecek Yerler

9. Puşkin Müzesi

Puşkin Müzesi sanat eserleri

1912 yılında kurulan Puşkin müzesi, dünyanın en büyük sanat koleksiyonlarından birine sahip olan müzelerin başında geliyor. Antik Mısır dönemine ait pek çok buluntunun yer aldığı müzede, çağdaş Avrupa sanatçılarının eserleri önemli bir yer alıyor. Bu geniş koleksiyonun en önemli bölümünü Van Gogh, Picasso, Botticelli ve Rembrandt’ın gibi ünlü sanatçıların eserleri oluşturuyor. Müze içerisinde yağlı boya tablolar, çizimler, heykeller, sikke ve kağıt para koleksiyonları ile birlikte 700 bin eser bulunuyor.

Özellikle müzenin bir bölümü var ki oldukça dikkat çekici. Truva Hazineleri’nin bulunduğu bölüm. Alman Arkeolog Heinrich Schliemann ‘ın Anadolu’dan kaçırdığı Truva hazinelerinin bir kısmı burada sergileniyor.

Ziyaret Saatleri:

  • Pazartesi günü kapalı
  • Salı, Çarşamba, Cumartesi, Pazar günleri 11.00-20.00 saatleri arasında
  • Perşembe, Cuma günleri 11.00-21.00 saatleri arasında açık.

Moskova’da Gezilecek Yerler

10. Bolşoy Tiyatrosu

Bolşoy Tiyatrosu

Bolşoy tiyatrosu, Dünyanın en ünlü  bale ve opera tiyatrosu olarak 1824 yılından günümüze kadar gelmiş neo-klasik mimarisinin bir örneği. Tarihinde 2 defa yangın yaşayan tiyatro, yangının yol açtığı büyük zarar sonrası uzun yıllar süren restorasyon çalışmalarının ardından 2011 yılında kapılarını yeniden kültür ve sanata açtı. Özenle yapılmış şaha kalkmış at heykelleri, farklı hayvan kabartmaları, ince işlemeler ve farklı dizayn edilmiş dış cephesiyle oldukça gösterişli görünüyor.

Tiyatro’nun bir bölümü müze olarak ayrılmış. Burada sahnede gösterileri sırasında kullanılan materyaller sergileniyor.

Adres: Theatre Square, 1, Moskva

Moskova’da Gezilecek Yerler

11. Matruşka Müzesi

Matruşka Müzesi

Moskova’nın modern alışveriş merkezinin içerisinde bulunan Matruşka Müzesi eminim ki çok ilginizi çekecek. Alışveriş merkezinin içerisinde başınızı kaldırdığınız zaman gördüğünüz manzara sizi biraz heyecanlandırabilir. Matruşkaların sergilendiği özel bir bölüm bulunuyor. Buraya geldiğinizde sizi dev boyutta, geleneksel motiflerle işlenmiş, rengarenk matruşkalar karşılıyor.

Rusya’nın sembolü haline gelmiş bu oyuncakların iç içe geçmiş küçük hallerini hemen hemen her yerde bulabilirsiniz. Buradaki matruşkaların boyları 13 metreyi buluyor. Harika bir görselliğe sahip olan dev oyuncaklar, Rus halk sanatının motifleriyle süslenmişler. Resim çektirmek için mükemmel bir yer olan müzeyi Moskova’ya gelmişken mutlaka ziyaret edin derim.

Moskova’da Gezilecek Yerler

12.  Ostankino TV Kulesi

Ostankino TV Kulesi

1967 yılında inşa edilen Ostankino Tv Kulesi muhteşem bir görselliğe sahip. Şehrin neresine giderseniz gidin kuleyi görmemek mümkün değil. Televizyon ve radyo yayınlarının kolaylıkla kitlelere ulaşabilmesi için yapılan kulenin gözlem yerinden baktığınızda Moskova Ayaklarınızın altındaymış gibi hissediyorsunuz. Moskova’nın önemli yapılarını bu alanda rahatlıkla görebiliyorsunuz. 540 metre yüksekliğindeki Kule’nin gözlem bölümü 337 metre yükseklikte bulunuyor. Bu kadar yükseğe nasıl çıkılır ki? diyenler için asansörün olduğunu söylemeliyim. Kuleye çıkmak için pasaport şart. 7 yaşın altındaki çocukların gözlem güvertesine çıkmaları yasak. Kulenin içerisinde müzik ziyafeti yaşayabileceğiniz bir konser salonu ve restoran bulunuyor.

Ziyaret Saatleri: 10:00-22:00 arasında

Adres: Akademika Koroleva St, 15, Moskva

Moskova’da Gezilecek Yerler

13. Tretyakov Devlet Galerisi

Tretyakov Devlet Galerisi

Bir sanat severseniz tam size göre bir yer burası. 1856 yılında sanayici Pavel Tretyakov tarafından kurulmuş olan galeride 19 ve 20’nci yüzyıllara ait, Rus güzel sanatlar çalışmaları yer alıyor. Galerinin ilk kurulduğu yıllarda sadece Tretyakov ve kardeşine ait koleksiyonlar sergileniyormuş. Daha sonra Tretyakov bu galeriyi devlete bağışlamış. O günden günümüze kadar 130 bin esere ev sahipliği yapıyor.

Tolstoy’un Portresi, Dostoyevski’nin Portresi, Kutsal Bakire, Streslilerin idam sabahı gibi pek çok sanat eserini görebilirsiniz. Tretyakov Devler Galerisi için, sanat eserlerinin ve koleksiyonları’nın sergilendiği dünyanın en iyi sanat galerisi olduğu söylenir. Moskova’da gezilecek yerler listesi ‘nizde mutlaka olması gereken bir yer.

Ziyaret günleri: Pazartesi hariç haftanın diğer günleri açık.

Ziyaret Saatleri: 10:30- 19:30 arası

Adres: Lavrushinsky Ln, 10, Moskva

Moskova’da Gezilecek Yerler

14. Nazım Hikmetin Mezarı

Nazım Hikmetin Novodevichy mezarlığındaki kabri

Türk edebiyatında oldukça önemli bir iz bırakan Nazım Hikmet’in mezarındayız. Özellikle Türkiye’den gelenlerin mutlaka ziyaret ettikleri Nazım Hikmet’in Mezarını bulmak biraz meşakkatli olsa da sora sora Bağdat bulunurmuş misali araştıra araştıra mezarı da bulmak mümkün.

Son yıllarında Rusya’da yaşayan Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963 yılında Moskova’da vefat etmiştir. Tüm dünyada tanınan Türk şairleri arasına giren Nazım Hikmet’in pek çok şiiri, bazı sanatçılar tarafından şarkılar dönüştürülmüş.

Sevenlerinin sürekli ziyaret ettiği ve çiçekler bıraktığı mezarına gidebilmek için,1 numaralı, kırmızı hatlı metroya binip, Sportivnaya durağında inin. Etrafta gördüğünüz birine Novodeviçi yada Nazım Hikmet demeniz yeterli oluyor. Buraya gelenler genelde mezar ziyareti için geldiklerinden ve Nazım Hikmeti sürekli sorduklarından çevredeki insanlar ne demek istediğinizi anlıyorlar. Kısa bir yürüyüşün ardından zaten mezarı göreceksiniz.

Mezarlığın girişinde bulunan tabelada şairin mezarının 175. sırada olduğunu göreceksiniz. Tabi Ruşça’nız( kiril) varsa.😉Tabelanın sağında bulunan yoldan biraz ilerleyince önünüzde dört yol beliriyor. Oradan sol tarafınıza baktığınızda mezarı göreceksiniz. Rüzgara karşı yürüyen adam silüetiyle Nazım Hikmet’in mezarı işte tam karşınızda.

Moskova’da Gezilecek Yerler

15. Moskova Metrosu

Moskova Metrosunun muhteşem yapısı

1935 yılında hizmete açılan Moskova Metrosu, dünyanın en güzel ve en yoğun metrosu olarak kabul ediliyor. Çok ilginçtir ki gittiğiniz hiç bir seyahatte gezmek için bir metroya gitmezsiniz. Ama Moskova metrosunda durum biraz farklı. Moskova’nın önemli turistik amaçlı gezi alanlarından biri haline dönüşmüş.

II. Dünya savaşı sırasında sığınak olarak kullanılan yapı şimdilerde milyonlarca yolcu taşıyan bir metroya dönüştürülmüş. Sovyetler Birliği döneminin en önemli mimari ve mühendislik başarıları arasında gösteriliyor. Kendinizi içerisinde adeta bir müzede gibi hissedeceğiniz Moskova Metrosu’nda heykeller, resimler, mozaikler ve dev avizeler insanın gözlerini kamaştırıyor.

223 tane durağı bulunan metronun en güzelleri olan  Mayakovskaya, Teatralnaya, Ploshchad Revolyutsii ve Elektrozavodskaya, Komsoloskaya duraklarını mutlaka görmenizi tavsiye ederim.

Moskova’da Gezilecek Yerler

16. Novodevichy Rahibe Manastırı ve Mezarlığı

Novodevichy Mezarlığından bir kare

Nazım Hikmet’in kabrinin bulunduğu Novodevichy Mezarlığı’nda ülkenin sadece en ünlü ve önemli kişilerinin bilim adamlarının, şairlerin ve sanatçıların mezarları bulunuyor. Bu mezar ziyaretinin diğer mezar ziyaretleri gibi kısa sürmesi biraz zor. Çünkü mezar adeta açık hava müzesi. O kadar ilginç heykeller var ki insan hangisine bakacağını şaşırıyor. Gogol, Çehov, Matakovski gibi burada yatan ünlülerin hepsinin birer heykeli bulunuyor.

Mezarlığın hemen yanında da Novodevichy Rahibe Manastırı bulunuyor. 1524 yılında inşa edilmiş olan katedralde birçok asilzade eğitim görmüş.

Rus tarihi için önemli pek çok şahsiyetin mezarlarını ve heykellerini görmek isterseniz Novodevichy Rahibe Manastırı ve Mezarlığı bulunmaz bir fırsat.

Müzeyi ziyaret saatleri: 09:00-17:00 arası

Adres: Novodevichy Passage, 1, Moskva

Moskova’da Gezilecek Yerler

17. Moskova Sirki

Moskova Sirki gösterileri

Tsvetnoy Bulvarı’nda bulunan Moskova Sirki en eski sirk olarak dünyadaki sirkler arasında ilk üçte yer alıyor. Sirk binası Mimar August Weber tarafından yapılmış. Türkiye’ye de gösteri yapmak için gelen Moskova Sirki, 5. Uluslararası Sirk Festivali’ne de ev sahipliği yapmış.

Heyecanlı bakışlar arasında 22 metre yükseklikte yapılan gösterilerin akrobatları Rusya, Belarus, Ukrayna, Kazakistan, İtalya ve Fransa’dan katılıyorlar. Yürekleri ağızlara getiren gösterilerde oldukça heyecanlı anlar yaşanıyor. UFO gösterisi yapılan sirk eğlenceli vakit geçirmek isteyenler için harika bir seçenek.

Kurtarıcı İsa Katedrali | Moskova

Kurtarıcı İsa Katedrali görkemiyle ve ihtişamıyla Moskova’yı gezmeye gelenlerden büyük ilgi görüyor. İlginç yıkılışı ve yeniden yapılış hikayesi ile merak uyandıran katedrali Moskova’ya gelip de gezmeden, en azından bir resim çektirmeden giden yoktur. Turistik amaçlı gezilerde yapısı ve heybetiyle ilgi odağı haline gelmiş durumda. Moskova’da gezilip görülecek pek çok katedral ve kilise bulunuyor. Ayrıca hepsinin de ortak noktası oldukça gösterişli olmaları.

Moskova’nın bir diğer gösterişli ve masal kitaplarından fırlamış gibi duran Aziz Vasil Katedrali ile Moskova’da Gezilecek Yerler ile ilgili yazılarımın dikkatinizi çekeceğini düşünüyorum.

Kurtarıcı İsa Katedrali

katedralin üst kısmında bulunan heykeller

Kurtarıcı İsa Katedrali’de oldukça gösterişli ve ince işçilikle yapılmış katedraller den  biri. Rusya’nın başkenti Moskova’da yer alan katedral Moskova Nehri’nin kıyısında bulunuyor.

1812 yılında Fransızlarla Ruslar arasında başlayan savaş 2 yıl sürüyor. Fransızların lideri olan Napolyon, Büyük Vatanseverlik Savaşı olarak bilinen saldırı da yenilgiye uğruyor. Ordusu’nun yüzde 10’undan daha azının hayatta kalması sonucunda Napolyon geri çekilmek zorunda kalıyor.

Katedral’in Uzun Süren Yapımı

Rus halkının Napolyon ordusundan kurtarılmasının onuruna, Çar I. Aleksandr, Kurtarıcı İsa Katedrali’nin yapılmasını emrediyor. Fakat Katedralin yapım aşaması çok uzun yıllar sürer. Rus ressamlar yıllar boyunca katedralin içini süslemekle uğraşırlar. Nihayet beklenen gün gelir ve 1883 yılında III. Aleksandr tarafından açılışı yapılır.

Meryem Ana ve Hz. İsa heykelleri

Ancak 1931 yılında Stalin tarafından yapım aşaması yıllar süren katedralin yıkılarak yerine büyük bir Sovyet Sarayı yapılması emredilir. Bazı parçalar ve kabartmalar çıkarılarak Donskoy Manastırı’nda sergilenir. Katedrali yıkmak için bir çok patlama gerçekleştirilmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan çöplerin temizlenmesi 1 yılı bulur.

Yapım çalışmaları sırasında oldukça büyük engeller ortaya çıkar. Moskova Nehri yakınlarında bulunmasından dolayı taşkına maruz kaldı. Fon yetersizliği ve II. Dünya Savaşı’nın başlaması gibi nedenlerden dolayı Saray’ın yapımına bir türlü başlanılamaz. Bütün bu sorunlardan sonra Saray’ın yapımından vazgeçilir ve açık yüzme havuzuna çevrilir.

Katedralin dışındaki heykeller

Sovyet egemenliğinin sona ermesiyle, Rus Ortodoks Kilisesi, katedralin tekrar inşa edilmesi için 1990 yılında izin alır. Ancak 1 yıl sonra temelleri atılabilir. Orijinal planlara uyularak tekrar yapılması için Restoratör Aleksey Denisov’a çağrılır. Halk tarafından toplanan bağışlarla 2000 yılında inşası tamamlanır. Katedralin yapım aşaması sırasında yaşanılan ekonomik sıkıntılara rağmen, bu kadar para harcanması çok büyük tepkilere yol açar.

Katedralin tavan kısmı

Şu anki Katedral Moskova Nehri’nin yakınında bulunuyor. 103 metre yüksekliğinde olan yapı Dünya’nın en yüksek Ortodoks Hristiyan Katedrali olma özelliği taşıyor. Çok geniş bir alana sahip olan yapı 10 bin kişi ağırlayabilecek kapasitesiye sahip. Rus tarihinin en önemli simgesi haline gelmiş tapınak, önemli dini ve politik toplantılara ev sahipliği yapıyor. Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de katıldığı Noel ve paskalya kutlamaları bu ihtişamlı katedral de yapılıyor.

Kurtarıcı İsa Katedrali’ne Boyalı Saldırı

Kurtarıcı İsa Katedrali, ilk olarak punkçı kızların saldırılarına maruz kaldı. Devlet Başkanı Vladimir Putin aleyhine eylem yaptıkları gerekçesi ile 2 yıl hapis cezasına çarptırıldılar. Bu saldırının ardından yeni bir saldırı gerçekleşti. Katedrali ziyaret amacıyla gelen bir kişi elindeki boya ile ikonları boyayarak zarar verdi. Münih’te yoga ve dans hocası olarak görev yapan 62 yaşındaki Yuri Piotrovski isimli kişinin akli dengesinin yerinde olmadığı, aynı zamanda  Hıristiyanlık karşıtı düşüncelere sahip olduğu söyleniyor.

Kutsal Emanetler

Kutsal Emanet Kuyruğu

Ortodoks Hristiyanlarına göre 7 Ocak Hazreti İsa’nın doğum günü sayılıyor. Bugün yapılan Noel Ayinleri için Yunanistan’ın Aynoroz Manastırı’ndan getirilen Kutsal emanetler katedralde sergileniyor. Hristiyan alemi için çok önemli olan bu ”Kutsal Emanetleri” görmek isteyenler Kutsal İsa Katedrali önünde yaklaşık 12 kilometreyi bulan uzun kuyruklar oluşturuyorlar. Kuyruğa giren bir kişinin kiliseye ulaşması için bazen 12 saate kadar beklemesi gerekiyor.

Önemli dini ve politik törenlere ev sahipliği yapmış olan katedrali Moskova geziniz sırasında mutlaka gezmenizi öneririm.

Aziz Vasil Katedrali | Moskova

Aziz Vasil Katedrali, Rusya’nın en meşhur sembollerinden biridir. Diğer bir adı Saint. Basil’s olan bu yapı Moskova Şehri’nin Kızıl Meydanın da sanki masallardan bir parça gibi durmaktadır. Soğan şeklini andıran rengarenk kubbeleri, her bir yerindeki farklı işleme ve desenleri ile Şehrin meydanında adeta görsel bir şölen yaşatıyor.

Aziz Vasil Katedrali Hakkında Bilgi

Moskova’yı ziyaret etmek için gelen her turistin listesinde Aziz Vasil Katedrali mutlaka en üstlerdedir. Görüntüsünün Kremlin Sarayına benzemesinden dolayı bu iki yapı sıkça karıştırılmaktadır. Bir saraya benzeyen dış görüntüsüyle harika bir görselliğe sahip olan Katedral, şimdilerde bir müzeye dönüştürülmüş.

Aziz Vasil Katedrali Heykelleri

1555 yılında Rus Devleti’nin Kazan ve Astrahan hanlıklarına karşı kazandığı zaferleri kutlamak amacıyla Korkunç İvan tarafından yapımına başlattırılan katedral, İtalyan mimar Barma tarafından inşa edilmiştir.  Yapımı tam 1 yıl sonra 1556’da tamamlanır. Şefaat Kilisesi’nin hemen yanında bulunan katedral 8 ayrı kilisenin bir araya gelmesinden oluşmuştur.

Aziz Vasil Katedrali Mimarisi

Her bir kiliseye ait renkli kubbeler yapılmıştır. Bu kubbelerin her biri birbirinden farklı bir görüntüye sahipler ve uzunlukları da birbirlerinden farklıdır. Ortada bulunan en büyük kubbe en gösterişli ve altından yapılmıştır. Diğer kubbelerde soğan biçiminde farklı renk ve desenleri görebilirsiniz. Soğan biçiminde olan kubbelerde İslam Mimarisinin etkilerini görmek mümkün.

Katedralin Yanında Bulunan Şefaat Kilisesi

Yıllar içerisinde bazı yerleri restore edilerek, 1860 yılında farklı ve ilginç  bir tasarımla rengarenk boyanmış. O günden bugüne kadar hiç bir değişiklik yapılmayan yapının içerisinde restorasyon çalışmaları sırasında döner bir merdiven bulunmuş.

Stalin, meydanda kitlesel geçitler yapmayı planlar. Aziz Vasıl Katedrali’nin bu yürüyüşlere engel olmasından dolayı burayı yıktırma çalışır. Uzun süre ülkede katedralin yıkılıp, yıkılmaması tartışmaları sürer. Mimar Pyotr Baranovsky tarafından Kremlin Sarayı’na Katedralin yıkılmaması konusunda telgraf gönderir. Uzun çabalar sonucunda yapının yıkılmamasına karar verilir.

Aziz Vasil Katedrali İçi

Bir efsaneye Göre Korkunç İvan’ın bu yapının bir örneğini yada benzerini başka bir yere yapmaması için Katedral’in mimarı Barma’ nın gözlerini dağladığı söylenir.

1934 yılında Devletin tarihsel müzesi kabul edilen katedrali’nin içerisinde 16. ve 17. yüzyıla ait pek çok örnek görülür. Portreler, boyamalar, simgeler sergilenmektedir.

Aziz Vasil Katedrali Nerede?

MOSTAR KÖPRÜSÜ / BOSNA-HERSEK

Mostar Köprüsü ile ilgili bu yazımda köprünün tarihi geçmişi, hangi olayları yaşayıp günümüze kadar ulaşabilmiş ve daha birçok köprü hakkında bilinmeyenleri paylaşmaya çalışacağım. Seyahatiniz sırasında bu bilgilerin size çok faydasının olacağını düşünüyorum.

İstanbul‘da bulunan Miniatürk Müzesinde Mostar Köprüsünün minyatürü bulunuyor. Detaylı bilgi için linki tıklayın.

Mostar Köprüsü / Bosna -Hersek

Köprü Bosna- Hersek’in Mostar şehrinden geçen Neretva Nehri üzerine kurulmuş bir köprüdür. Çok acılı yıllara şahitlik etmiş ve hala izlerini taşıyan bu yaşlı köprü sadece tarihi yönü ve mimari yapısıyla değil, Kentin Boşnak ve Hırvat halkının bir kıyıdan diğerine geçişine izin vermiş. Şehir ismini de bu tarihi yapıdan almış.

Mostar Köprüsü Tarihi

Mostar Köprüsü

Orjinal köprü, Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566’da inşa edilmiş. Neretva Nehri üzerinde, 24 metre yüksekte 30 metre uzunluğunda, 4 metre genişliğinde olan Mostar Köprüsü 9 yılda tamamlanabilmiş. Döneminin en gelişmiş teknolojisiyle yapılan köprüde, 456 kalıp taş kullanılmış.

Avrupa’daki Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden olan Mostar köprüsü, atlama platformu haline getirilmiş. Cesur gençler ,özellikle de evlenme arifesinde olan erkekler eşlerine cesaretlerini ispatlayabilmek için bu köprüden atlarlarmış. Zamanla bu bir gelenek haline gelmiş ve hala gittiğinizde mevsime ve soğuğa aldırmadan suya atlayanları görebilirsiniz.

Köprüden Atlayan Gençler

Mostar Köprüsü Hakkında

Acımasız Yıkım

Müslüman, Katolik, Ortodoks ve Yahudileri birleştirerek kültürel bir simge görevi üstlenen bu tarihi köprü ne yazık ki acımasız savaşın kurbanı oldu. İlk saldırıya, Bosnalı Sırplar tarafından başlayan iç savaş sırasında maruz kaldı.  9 Kasım 1993’te ise Hırvat tankları en büyük zararı vererek, köprünün tamamen yıkılmasını sağladılar. Tam 427 yıl hoşgörünün ve kardeşliğin simgesi haline gelmiş olan köprünün dev taşları Neretva Nehri’nin sularına gömüldü.

Mostar Köprüsünün Yıkım Görüntüleri

Yeniden Ayağa Kalkış

Savaş sonrasında yaralar yavaş yavaş sarılmaya çalışılırken köprünün yeniden yapılmasına karar verilir. 1997’de Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), UNESCO, IRCICA ve Dünya Bankası’nın desteğiyle köprünün yapımına başlandı. Başta savaş sırasında sulara gömülen köprünün taşları Neretva Nehrinden çıkarılmaya çalışılır. Bunu da Macar ordusunun dalgıçları üstlenir. Çıkarılan orjinal taşlar Hırvat tanklarının bombalamasından ve suyun içerisinde uzun süre kalmasından dolayı tahribata uğrayarak kullanılmayacak hale gelmiştir. Bunun üzerine köprünün yapıldığı ilk zamanlardaki gibi aslına uygun taşları yapabilmek için kapalı olan taş ocağı yeniden açılır.

Mostar Köprüsü Yeniden Ayağa kaldırıldı.

Türkiye’den Bosna-Hersek’e yardım amaçlı 17 kişilik bir ekip katılır. Grupta bulunan taş ustaları Unesco tarafından sınavdan geçirilir. Türkiye’den 3 , Bosna-Hersek’ten de 4 kişilik mühendis ve mimardan oluşan grubun özverili çalışmalarıyla Mostar Köprüsü yeniden ayağa kaldırılır. Türkiye’nin 1 milyon dolarlık yapmış olduğu yardımda bu gibi durumlarda yardımlaşmanın ve kardeşliğin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir.

Orjinaline sadık kalınarak tekrar inşa edilen tarihi köprü, 23 Temmuz 2004 tarihinde çok sayıda devlet temsilcilerinin ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bir törenle, İngiliz Prensi Charles tarafından açıldı.

Tarihi Köprünün harika görüntüsü

Mostar Köprüsü Nerede?

Her zaman birleştirici görevi üstlenen köprü batıda Hırvatlar , diğer yakasında doğuda bulunan Müslüman halkı yıllarca bir araya getirdi. Savaş sırasında şehirden ayrılan Sırplar ise bir daha geri dönmediler.

2005 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor. Mostar şehri hala farklı kültürlerin izlerini taşıyor. 2 Sırp Ortodoks ve 1 katolik kiliseyi içerisinde barındıran şehirde 43 cami, mescit ve pek çok tarihi hamam görmek mümkün. Mostar Köprüsünün iki ucunda bulunan kulelerde oldukça dikkat çekici. Bu güzel şehir, 1986 yılında Ağa Han Dünya Mimarlık ödülüne layık görüldü.

Mostar Köprüsüne Nasıl Gidilir?

Meşhur tarihi köprüye ulaşmak çok kolay. Şehire giriş yaptığınızda yürüyerek köprüye ulaşmanız çok uzun sürmeyecek. Arabayla geldiyseniz köprüden geçmeniz mümkün değil. Araç geçişi yok. Köprüye giden cadde araç trafiğine kapalı. En yakın gördüğünüz yerde aracınızı park ederek yürümenizi tavsiye ederim.

Eyfel Kulesi | Hakkında Detaylı Bilgiler

Eyfel Kulesi ismini duymayanınız yoktur. Paris denilince ilk akla gelen hiç şüphesiz bu harika yapıdır. Tamamı demirden yapılmış ve dünyada bir benzeri daha bulunmayan yapı Paris’in en önemli sembolüdür. İlginç tasarımı ve heybetiyle oldukça ilgi gören Eyfel Kulesi’nin neden bu kadar büyük yapıldığını anlamak biraz zor olsa da yazımın içeriğinde tüm bu merak edilen soruların cevaplarına yer vermeye çalıştım.

Eyfel Kulesi Hakkında Detaylı Bilgiler

Zamanında kule kimileri için bir demir yığını olarak görülse de çoğunluk mühendislik harikası olarak görünce akın akın ülkeye turist gelmeye başlamış. Yani aslında bu demirden kule bir nevi çok fazla özelliği olmayan bir kule fakat insan akını olmaya başlayınca tüm dikkatleri üzerine çekmiş ve Fransa’nın dünya çapında bir anda meşhur olmasına neden oluvermiş. Şimdilerde ise Pariste gezilecek yerler listesinin en başında yer alıyor. Sizde Paris’e gidip dev cüsseli kuleyi görmek istiyorsanız yada gidemiyorum ama merak ediyorum diyorsanız işte size tüm detaylarıyla Eyfel Kulesi.

Eyfel Kulesi’nin Yapılış Amacı

Eyfel Kulesi’nin birbirine 130 metre uzaklıktaki ayakları

Aslında kule Fransız Devrimi’nin 100. yıldönümünü kutlamak amacıyla düzenlenen Dünya Fuarı için tasarlanmış. İlk olarak 1888 yılında Barcelona’da düzenlenen dünya fuarı için dizayn edilmiş fakat kulenin yapımına karşı çıkanlar tarafından bu düşünce reddedilmiş. Bunun üzerine de 1887 yılında Paris Fuarının giriş kapısı olması amacıyla inşa edilmiş. 1889 yılında da yapımı tamamlanmış.

Eyfel Kulesi ismini kuleyi inşa eden firmanın sahibi Gustave Eiffel‘den almış. Fakat kafa karıştıran bir durum var ki herkesin kulenin mimarının Gustave Eiffel olduğunu düşünmesi. Bilinenin aksine kule, İsviçreli Maurice Koechli’in siparişi üzerine Stephen Sauvestre tarafından tasarlanmış.

Eyfel Kulesi İnşası

Demirden yapılmış kulenin yakından görüntüsü

Yapım aşamasında 3.000 işçinin çalıştığı ve tam olarak 26 ay süren hummalı bir çalışmanın ardından harika bir mimari yapıya sahip Eyfel Kulesi ortaya çıkmış. 1887 yılında başlatılan yapım çalışmaları 1889 yılında son bulmuş. Daha öncede bahsettiğim gibi kule sadece demirden yapılarak başka hiçbir malzeme kullanılmamış. Tabii hal böyle olunca da az uz demir harcanmamış. 7.300 ton çelik ve 18.038 demir parçayla 2.5 milyon perçin bir araya getirilerek yapı oluşturulmuş.

Her ne kadar şimdilerde Paris’in en meşhur sembollerinden olsa da ilk yapıldığı zamanlar halkın büyük bölümü ve çoğu sanatçı kulenin kötü mimariye sahip olduğunu söyleyerek imza toplayıp yıkılmasını istemişler. Hatta öyle ki yazar Guy de Maupassant bazı söylemlerinde kuleden nefret ettiğini sürekli dile getiriyormuş. İlginç olan şu ki kule karşıtı yazar her gün kulenin içinde bulunan bir cafe’ye gidiyormuş. Kuleden bu kadar nefret edip her gün mutlaka geldiğini gören çevredeki insanlar merak edip sorduklarında Guy de Maupassant  “Paris’te Eiffel’in görülmediği tek yer burası.” cevabını vermiş. Gerçekten de o kadar yüksek bir yapı ki Paris’in neresinde olursanız olun kuleyi görmemek imkansız.

Paris’in her yerinden görünen kule

Bu kadar baskıya daha fazla dayanamamış olacaklar ki yapımından 20 yıl sonra sökülmesi planlanmış. Oldukça yüksek olması işe yaramış ve yöneticiler yapıyı yıkmak yerine radyo vericilerini tepesine yerleştirmeye karar vermişler. O gün bu gündür bu dev yapı sadece pek çok aşığın buluşma noktası ve ziyaret yeri değil bir radyo istasyonu olarak da görev yapıyor. Aslında kulenin yapım amacı çok farklıyken bir anda farklı bir amaca hizmet etmeye başlamış.

Her yıl 7 milyon turistin ziyaret ettiği kuleye her geçen gün görmek için gelen kişi sayısı artarak 2010 yılında bu sayı 250 milyona ulaşmış.

Eyfel Kulesi’nin Bölümleri

Muhteşem bir ışıklandırmaya sahip Eyfel Kulesi

Kulenin yapım aşamasında 80 milyon km elektrik kabloları kullanılmıştır. Bu gösterişli kule akşamları 20.000 ampul kullanılarak daha da ihtişamlı bir hale getirilmiş. Yapının içerisinde gelen ziyaretçilerin ilgisini çekebilecek pek çok alan oluşturulmuş. Kule 3 bölümden oluşuyor. Birinci ve ikinci katlarına merdiven ve asansörle çıkmak mümkün. Ben merdivenle çıkmayı tercih ediyorum derseniz de tabana kuvvet deyip birinci kat için 328 basamak, ikinci kat için ise 340 basamak çıkmanız gerekiyor. En üst kata ise sadece asansörle çıkılabiliyor. Toplamda 1665 merdiveni bulunan kulenin tepesine yürüyerek çıkmak bir hayli zor.

Eyfel Kulesi Birinci Kat

Eyfel Kulesi’nin cam zemini

Birinci katta Eyfel Kulesi’nin tarihini anlatan bir sergi bulunuyor. Görseller ve projeksiyon sunumları ile süslenmiş CinEiffel Müzesini gezebilirsiniz. Bu katın ilginç bir yanı da zemininin tamamen cam ile kaplı olması. Bu durum bazılarına korkutucu gelse de genelde ziyaretçilerin sevdiği güzel bir detay haline gelmiş. Alanda postane, buz pisti, restoranlar ve cafeler yer alıyor. Sevdiklerinize buranın anısına bir kaç güzel hediye almak isterseniz de hediyelik eşya satan dükkanlar var. Yorulduğunuzda da dinlenebileceğiniz Ferré Pavillion isimli çok güzel bir yeşil alana sahip .

Eyfel Kulesi İkinci Kat

Harika bir manzaraya sahip 2. kat

Bu kat Eyfel Kulesi’nin en güzel manzarasına sahip yeri diyebilirim. Paris’i en güzel açıdan seyredebileceğiniz katta Seine Nehri, Notre Dame, Louvre Müzesi, Montmartre Tepesi’ni net olarak görebiliyorsunuz. İçerisinde yine acıktığınızda bir şeyler yiyebileceğiniz restoranlar, kahve eşliğinde bu büyülü şehri izleyebileceğiniz cafeler ve hediyelik eşya dükkanları bulunuyor. Bu arada ikinci katın 115 metre yükseklikte olduğunu da belirteyim.

Eyfel Kulesi Üçüncü Kat ( Tepe)

Eyfel Kulesi’nin tepe kısmı ( 3. Kat)

Üçüncü kat için kulenin zirvesi diyebiliriz. Kuleye geriden baktığınızda en dar olan kısım burası. Siz dar dediğime bakmayın kulenin diğer bölümleri o kadar geniş ki bu bölüm görüntü açısından daha küçük görünüyor. Yoksa burası 800 kişinin rahatlıkla sığabileceği genişlikte. Yerden yüksekliği ise tam 225 metre.

Alanda Gustave Eiffel’e ait harika Paris manzaralı ofisi yer alıyor. Panaromik haritaların yanı sıra ünlü fizikçi Edison’un balmumu heykeli de bir hayli dikkat çekiyor.

Kulede şimdiye kadar 400 ün üzerinde intihar olayı gerçekleşmiş. Bu girişimlerin önüne geçebilmek için çareyi katların çıkış yerlerine demir parmaklıklar yapmakta bulmuşlar.

Hazerfan Ahmet Çelebi, İstanbul’daki Galata Kulesi‘nden kanat takarak uçmayı başarmış. Hatta Üsküdar’a kadar 6 km uçtuğu söylenir. Şimdi anlatacaklarımda işler biraz ters gitmiş. Franz Reichelt kendisinin yaptığı paraşütle kulenin ilk güvertesinden havalanmaya çalışmış fakat bu denemesinde başarılı olamayarak düşüp hayatını kaybetmiş.

Eyfel Kulesi Nerede?

Adresi : Champ de Mars, 5 Avenue Anatole France, 75007 Paris, Fransa

Eyfel Kulesi’ne Nasıl Gidilir?

Paris’e uçakla gitmeyi tercih ettiyseniz, Havaalanından;

Metro ile: Line 9 Trocadero istasyonu, line 6 Bir Hakeim İstasyonu ve line 8 Ecole Militaire İstasyonunu kullanarak ulaşım sağlayabilirsiniz.

Tren İle: Line C Tour Eiffel istasyonu yada Champ de Mars istasyonunu tercih edebilirsiniz.

Otobüs ile: No: 42 Tour Eiffel Durağı, No: 69 Champ de Mars Durağı, No: 82 Tour Eiffel yada Champ de Mars duraklarında inerek kolaylıkla kuleye ulaşabilirsiniz.

Eyfel Kulesi Ziyaret Saatleri 2023

9:30 ile 22:45 saatleri arası ziyaret edebilirsiniz.

Eyfel Kulesi Giriş Ücreti 2023

YETİŞKİNGENÇ
(12 ila 24 yaş arası)
ÇOCUK
(4 ila 11 yaş arası)
ENGELLİKÜÇÜK ÇOCUK
(4 yaş altı)
2. kat asansör bileti17,10€8,60€4.30€4.30€Ücretsiz
Zirve asansör bileti26,80€13,40€6.70€6.70€Ücretsiz
2. kat merdiven bileti10,70€5,40€2,70€2,70€Ücretsiz
Zirve merdiveni
+ asansör bileti
20,40€10,20€10,20€

Eyfel Kulesi hakkındaki tüm detaylı bilgilere resmi Web sitesi Toureiffel.Paris adresinden ulaşabilirsiniz.