TÜRKİYEÇORUMİÇ ANADOLUTARİHTE YOLCULUK

Hattuşa Antik Kenti | Tarihi, Nerede? Nasıl Gidilir? 2023

Hattuşa, 450 yıl büyük bir imparatorluğa başkentlik yapmış antik şehir. Bazı yerler vardır ki doğal güzellikleri ile dikkat çeker. Hattuşa Antik Kenti de tarihi geçmişi ve kalıntıları ile Çorum’a akın akın ziyaretçi gelmesinin en büyük sebeplerinin başında geliyor. Sırf Hattuşa’yı duyup merak ederek gelenler o kadar fazla ki bunlardan biride biz olduk.

Hala o döneme ait kalıntıların çıkarıldıkları alanda duruyor olmaları ve tarihi buram buram hissedebilmemiz iyi ki gelmişiz dedirtti. Hem gezilecek alanı bulmak da oldukça kolay. Bunun için harita ve yol tarifi gibi gezinize yardımcı olabilecek gerekli her şeyi düşünmüşler. Şimdi de gelelim adım adım gezdiğimiz bu tarihi bölge hakkında tüm bildiklerimi sizlerle paylaşmaya.

Dünya’nın en eski tapınaklarından olan Göbeklitepe Tapınağı hakkındaki yazımında ilginizi çekeceğini düşünüyorum. Detaylı bilgi için linki tıklayın.

Hattuşa Antik Kenti | Çorum

Yüzyıllar boyunca Hitit Uygarlığının başkenti olan Hattuşa, Çorum’a bağlı Boğazkale ilçesinin 4 km doğusunda yer alıyor. Büyük Kale ( Kral Kalesi), Yazılıkaya, Aşağı Kent, Yukarı Kent gibi oldukça geniş bir alana yayılan Hattuşa,1986 yılında ”UNESCO Dünya Mirasları” listesine dahil edilmiş. 2001 yılında da ” Dünya İnsanlık Belleği” listesine alınmış.

Hattuşa Antik Kenti Tarihi

Hititler M.Ö 2000 yıllarında Anadolu’ya göç ederler ve kendilerine yeni yerleşim yeri kurarlar. Hattuşa’da Hitit Uygarlığının başkentidir. Kaniş /Kültepe Kralı Anitta, Hattuşa’da ganimetlerin olduğu düşüncesi ile şehri feth eder. Ancak işler düşündüğü gibi gitmez. Yerle bir ettiği şehrin altında hiçbir ganimet bulamaz. Bunun üzerine de tarımı tamamen bitirebilmek için her yere zarar verici bir ot tohumu ektirir.

Hırsını alamayan Anitta birde lanet yağdırdığı bir metin hazırlattırır. “Her Kim bundan sonra Hattuşa’da taş üstüne taş koyar ise, göklerin Fırtına Tanrısı’nın laneti onun üzerine olsun” der. Bu kadar kin dolu söylemlerin ardından kim derki bu lanetler okuduğu kişinin kendi torunu olacağı. Anitta’nın torunu Hattişili, Hitit devletini kurar ve Hatuşayı’da bu devletin başkenti yapar. Uzun yıllar başkent olarak kalmış olan Hattuşa, hala bilinemeyen nedenlerden dolayı terk edilir.

Bu medeniyet ile ilgili Tevrat, İncil, Babil, Mısır ve Asurluların yazıtlarında farklı isimlerle bahsedilmiş fakat hiç kimse kesin delillerle bunu ortaya çıkaramamış. Ta ki Fransız gezgin Charles Texier bu bölgeyi keşfedene kadar. Anadolu gezisine çıkan Charles Texier , Hattuşa şehrine ait kalıntılara rastlar. Durumun yetkililere bildirilmesi üzerine çevrede yapılan kazı çalışmaları ve incelemeleri sonucunda bölgenin Hattuşa Medeniyetine ait bir bölge olduğu anlaşılır.

Hattuşa Antik Kentinde Çıkarılan Kalıntılar

Hattuşa'da yapılan kazılarda Kadeş Antlaşmasına ait kil tabletler bulunmuştur.
İlk Yazılı Barış Antlaşması’na ait kil tabletler

1893 yılında başlayan kazılar sırasında çok önemli kalıntılara rastlanır. Hitit İmparatorluğu ile Mısır İmparatorluğu arasında yapılan kardeşlik ve dostluk anlaşması olan Kadeş Barış Antlaşmasına ait tabletler bulunur. Bu antlaşma Kadeş Savaşı’ndan 15 yıl sonra imzalanmıştır. Bulunan bu tabletler, Dünya tarihinin metni ele geçmiş ilk yazılı antlaşmasıdır.Kil tabletler şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Yazılı metnin kopyası Newyork’da Birleşmiş Milletler Genel Kurul Binası önünde barışın sembolü olarak sergileniyor.

Önemli bir medeniyetin izlerini taşıyan Hattuşa Antik Kentinin bulunduğu alan pek çok bölüme ayrılıyor. Şimdide bu bölümleri hep beraber gezelim.

Hattuşa Şehri

Çorum’un Boğazkale ilçesine girişte karşımıza ilk çıkan Hattuşa’ya ait hediyelik eşya satan dükkan oluyor. Dükkandaki arkadaş bu bölge ile ilgili kısa bir bilgi verdikten sonra yol tarifi konusunda yardımcı oluyor. Hattuşa şehrine ait alana girişteki bulunan gişeden bilet almanız gerekiyor. Biz biraz erken saatlerde gittiğimiz için bilet gişesinin açılmasını beklemek zorunda kaldık. Siz saat 10:00 civarında giderseniz muhtemelen gişe açılmış olacaktır.

Hatta bu alanda kolayca gezebilmeniz için harita veriliyor. Haritada gezeceğiniz yerlerin güzergahı numaralarla belirtilmiş. Haritayı takip ederek istediğiniz bölgeye aracınızla gidebiliyorsunuz.

Hattuşa Yukarı Şehir

Eğimli bir arazi üzerine kurulu olan şehir, 1 km’lik alana yayılmış. Özellikle bu bölgede tapınaklar ve kutsal alanlar bulunuyor. Surlarla çevrili olan yukarı şehrin en yüksek noktasında Sfenksli Kapı ,Yerkapı, doğu ve batı girişinde de karşılıklı olarak Kral Kapısı ve Aslanlı Kapı yer alıyor.

Hattuşa Gizemli Yeşil Taş

Hattuşa'da bulunan Yeşil Taş, Yukarı Şehrin tam ortasında bulunuyor.
Tapınakların bulunduğu alandaki Yeşil Taş

Tapınak alanının bulunduğu bölgenin tam ortasındaki yeşil taş en çok dikkat çekenler arasında yer alıyor. Çevredeki diğer taşlardan oldukça farklı duruyor. Büyük ve yeşil renge sahip olan taşın yüzey kısmı oldukça parlak ve pürüzsüz. Halk arasında dilek taşı olarak da anılan taşın üzerine elini koyarak dilekte bulunanların dileklerinin kabul edileceğine inanılıyor. Aslında hikayesi bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı. Gerçekten de gizemli bir havası olan taşın aslında diğer taşlardan pek de farklı olmadığını öğreniyoruz. Çünkü bu taşlardan çevrede oldukça fazla bulunuyormuş. Tek farkı yeşil ve büyük olması. Ziyarete gelenler sürekli değdikleri için yüzey kısmı kayganlaşmış. Bu arada yeşil taşı görüp de üzerine oturup resim çektirmeyende yoktur. Sizde bir hatıra fotoğrafı istiyorsanız taşın üzeri en uygun yer😀

Hattuşa Büyükkale

Hattuşa önemli tapınak alanlarına sahiptir.
Büyükkale’de bulunan tapınak alanları

Hattuşa Antik Kentinin olduğu alan Aşağı Şehir ve Yukarı Şehir olarak ayrılmış. Yukarı şehirde dört tane büyük tapınak bulunuyor. Bunlardan en önemlisi Büyük Tapınak. Kral’ın ikametgahının burada olması ve şehri bu bölümde yönetmiş olması Büyükkale’nin bu denli önemli olma sebeplerinden biridir. Ayrıca diğer tapınaklardan daha eski ve görkemli bir yapıya sahiptir.

Hattuşa Aslanlı Kapı

Hattuşa Aslanlı Kapı Hitit döneminin en önemli eserlerindendir.
Aslanlı Kapı

Aslanlı Kapı güney surunun iki kapısından biridir. Bütün ihtişamlarıyla kükrer şekilde duran aslanlar o dönemlerde gücün ve korumanın sembolü olarak yapılmış. Hitit Medeniyetinde oldukça önemli bir yere sahip olan aslan figürleri kral saraylarının kapılarında ve tapınak girişlerinde kullanılmış. Şu anda ziyaret ettiğinizde görmüş olduğunuz aslanlar Hitit döneminde yapılmış eserler değiller. Tarihi eserlerin zarar görmemesi açısından birebir aynıları yapılmış gerçekleri ile yer değiştirilmiş. Orjinalleri ise Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergileniyor.

Hattuşa Kral Kapısı

Hattuşa'da bulunan Kral Kapı bir savaşçı simgesidir.
Hattuşa Antik Kenti Kral Kapısı

Aslanlı Kapı’nın eşidir. Dizayn şekli ve büyüklüğü ile Aslanlı Kapıyla birebir aynıdır. Bir savaşçı figürü yapılmış kabartmanın elinde bir balta bulunuyor. Üzerinde kısa etek, uzun saçları ile oldukça dikkat çekici duran Kral Kapısı kabartmalarının başında bulunan miğferindeki boynuzlar tanrıyı simgelediğinden bu kabartmanın bir tanrıya ait olduğu düşünülüyor.

Hattuşa Sfenksli Kapı

Hattuşa'da Sfenksli Kapılardan iki adet bulunuyor.
Hattuşa Antik Kenti Sfenksli Kapı

Sfenksli Kapı, şehrin en yüksek yerinde ve tam ortasında bulunuyor. Şehrin giriş kapılarında toplam 4 adet sfenks bulunuyor. Şekil itibari ile bir hayli ilginç olan eserlerin baş kısımları insan, gövde kısımları aslan, kanatları da kartala benzetilerek tasvir edilmiş. Bu 4 Sfenksten sadece 2 tanesi günümüze kadar ulaşmayı başarabilmiş. Başta İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenen eserler 2011 yılında Hattuşa Antik Kentine getirilmiş.

Hattuşa Tüneli

Tünelin geçmişi 3500 yıl öncesine dayanıyor.
Hattuşa Antik Kentinde Yığma taşlardan yapılmış tünel

Yerkapı ve Sfenksli kapının tam orta kısmında yer alan bölgede 71 metre uzunluğunda bir yer altı tüneli bulunuyor. Çeşitli törenlerin geçiş alanı olarak kullanılan tünelin yapım zamanı 3500 yıl öncesine dayanıyor. Aynı zamanda Hattuşa’nın giriş kapılarından biridir. Şehre yapılan saldırılar sırasında dışarı ile teması sağlamak için yığma taşlarla örülmüş.

Hattuşa Aşağı Şehir

Aşağı Şehir bölümünde büyük bir tapınak bulunuyor. Şehrin önemli su depoları da burada yer alıyor. İlk kanalizasyon sistemi ve yiyeceklerin depolandığı silolar bu alana yerleştirilmiş.

Hititler yiyeceklerini yeraltındaki küplere saklamışlardır.
Hattuşa Antik Kentinde Yiyeceklerin saklandığı küpler

Hititler Anadolu’da yaşanan kuraklık nedeni ile çok fazla gıda sıkıntısı çekmişler. Mısır İmparatorluğundan buğday yardımı istemişler ve gelen gemiler dolusu buğdayı yer altında açtıkları depo odalarına küplerle yerleştirmişler. Bu sayede uzun yıllar yiyeceklerine bir zarar gelmeden saklayabilmişler. Arkeolojik kazılar sırasında ortaya çıkarılan yiyecek küplerinin içlerinde hala o dönemlerden kalma kömürleşmiş tahıllar ( buğday, arpa, yulaf) ve yaban ot tohumları bulunmuş.

”Yazılıkaya” İlk Açık Hava Tapınağı

Yazılıkaya Açık Hava Tapınağında tanrı ve hayvan kabartmaları bulunuyor.
Hattuşa Antik Kenti Açık Hava Müzesi

Aşağı Şehir’e 1,5 km mesafede bulunan Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı, Hattuşa Antik Kenti’nin en etkileyici yeri diyebilirim. Etraftaki kayalarda birbirinden ilginç kabartmalar bulunuyor. Buradaki kayalıklar oyularak tanrılar resmedilmiş. Duvarlarda 90 dan fazla tanrının ve hayvanın kabartmaları bulunuyor.

Hattuşa Açık hava Tapınağı duvarlarında tanrı ve hayvan kabartmaları bulunuyor.
Tanrı ve hayvan kabartmaları bulunan duvarlar

Açık Hava Tapınağı 2 bölümden oluşuyor. İlk bölüm bayram kutlamalarının ve törenlerinin yapıldığı alandır. Diğer bölüm ise daha çok öldükten sonra yapılan törenler için kullanılmış.

Bayram törenlerinin düzenlendiği alanda bulunan resimlerde baş tanrı Teşup ve ailesi görülüyor. Teşup’un iki tanrının üzerine basmış olarak yapılmış resmi ile onun en büyük tanrı olduğu simgelenmeye çalışılmış. Ölümden sonra kullanılan diğer bölümde ise 12 yeraltı tanrısı ve Kral IV. Tuthaliya’nın büyük boyutlardaki kabartmaları bulunuyor.

hattuşa Açık Hava Tapınağında tanrı kabartmaları yer alıyor.
Hattuşa Antik Kenti tapınak duvarlarındaki tanrı kabartmaları

Kayalarda bulunan 3 tane oyuk alan dikkatimizi çekiyor. Araştırmacılara göre, Hititlerin ölülerini yakarak küllerini bu oyuklarda bulunan kaplar içerisinde sakladıkları düşünülüyor.

Boğazköy Müzesi

Hattuşa bölgesinde yapılan kazılarda çıkarılan tüm eserler Boğazköy Müzesi’nde sergileniyor. Yazılı tabletler, kap kacaklar, mühür baskıları ve daha pek çok önemli eser bulunuyor. Aynı zamanda 1907 yılında restorasyon nedeni ile Almanya’ya götürülerek Berlin Pergamom Müzesinde uzun süre sergilenen Sfenkslerden bir tanesi uzun uğraşlar sonucunda iade alınmış ve şimdilerde ait olduğu yer olan Boğazköy Müzesinde sergileniyor.

Boğazköy Müzesi Giriş Saatleri

YAZ DÖNEMİKIŞ DÖNEMİ
1 Nisan – 1 Ekim1 Ekim – 1 Nisan
Açılış Saati: 10:00Açılış Saati: 08:00
Kapanış Saati: 19:00Kapanış Saati: 17:00

Boğazköy Müzesi her gün ziyarete açık.

Boğazköy Müzesi 2023 Giriş Ücreti

Müzenin güncel giriş ücreti kişi başı 30 TL‘dir.

İletişim: 03644522006

Hattuşa Nerede?

Hattuşa’ya Nasıl Gidilir?

Hattuşa Antik KentiÇorum’a bağlı Boğazkale ilçesinde yer alıyor. Çorum il merkezine 82 km ve Boğazkale ilçesine de yaklaşık olarak 2 km mesafede bulunuyor. Özel aracınızla Çorum’dan D795 yolunu kullanarak Boğazköy’e ulaşırsınız. Oradan da Hisar mahallesi konumunu takip ederek Hattuşa Antik Kentine ulaşmış olursunuz.

Çorum kent merkezinden Boğazkale’ye giden servisleri kullanarak az önce bahsettiğim güzergahı takip ederek ulaşabilirsiniz.

Alanın oldukça geniş olmasından dolayı size tavsiyem özel aracınızla gelmeniz. Çünkü alanı gezmeniz hem daha kolay olacak hem de bu sayede kısa zamanda daha fazla yer gezme imkanı bulacaksınız. Lebbebisi ile ünlü Çorum bu tarihi alanı ile de Dünya’nın her yerinden bölgeyi gezmeye gelen ziyaretçilerle doluyor. Sizde eğer tarihe merakınız ve ilginiz varsa Hattuşa Antik kenti tam size göre bir yer. Çorum gezinizde bu özel bölgeye mutlaka yer vermenizi tavsiye ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir