Kategori arşivi: TÜRKİYE

Hierapolis Antik Kenti | Nerede? Tarihi, 2023 Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri

Hierapolis Antik Kenti, ülkemizin en önemli tarihi kalıntıları arasında yer almaktadır. ”Kutsal Kent” olarak adlandırılan bu değerli yapı yılda binlerce yerli ve yabancı ziyaretçinin uğrak yerlerinden biri. Sizler için Hierapolis Antik Kenti Nerede? Nasıl Gidilir? Hierapolis Antik Kenti Tarihi, Hikayesi, Özellikleri, Giriş Ücreti ve Ziyaret Saatleri hakkında detaylı bilgilere makalemin içinde yer verdim. İyi Okumalar!

Hierapolis Antik Kenti Hakkında Bilgi

Denizliye 18 km mesafede yer alan antik kent, içerisinde geç Helenistik ve erken Hristiyanlık dönemlerinden kalma tapınakların ve dini yapıların bulunduğu tarihi bir merkezdir. Kentte bulunan dini yapılardan dolayı ” Kutsal Kent” olarak da anılır. İsa’nın 12 havarisinden birisi olan Phillippus‘un mezarının burada olmasından dolayı Hristiyanlık açısından önemli bir dini merkez olarak kabul ediliyor. Ayrıca Denizli’nin bin bir derde deva termal sularına sahip Pamukkale Travertenlerinin hemen yanı başında bulunuyor. Bu muhteşem özelliklerin hepsi bir arada olunca Unesco Dünya Mirasları Listesine dahil edilmiş.

Antik Kent tiyatro sahnesi

Hierapolis Antik Kenti Tarihi

Kentin kuruluşu hakkında maalesef pek fazla bilgi yok. MÖ. II. YY. Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından kurulduğu ve Bergamanın kurucusu Telephos’un karısı Hiera’nın isminin kente verildiği düşünülüyor. Antik kent tarihi boyunca pek çok depremler yaşamış,  Roma İmparatoru Neron döneminde ise en büyük hasarı görmüş. Kent tekrar yenilenmiş fakat Helenistik dönem izleri bu yenilemeyle tamamen silinmiş. Yerini Roma kenti görünümü almış. Aziz Philipin burada öldürülmesinden dolayı en önemli Hristiyanlık merkezlerinden biri olarak kabul edilen Hierapolis Antik Kenti, XII. yüzyıl sonlarına doğru Türklerin eline geçmiş.

Hierapolis Antik Kenti Gezilecek Yerler – Bölümler

Antik tiyatro, Roma hamamı, Hierapolis arkeoloji müzesi, Antik havuz, Apollon Lairbenos tapınağı, Nekropol, Aziz Philippus kutsal alanı, Hierapolis Antik Kenti içerinde yer alan tarihi yapılardır. Yapıları gezerken sesli rehber hizmeti veriliyor. Böylelikle tüm bölümlerin tarihi hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz.

Hierapolis Antik Tiyatrosu

9.500 kişilik oturma kapasitesine sahip olan Hierapolis Antik Tiyatrosu, 1800 yıllık bir maziye sahip. Yapım aşaması uzun yıllar sürmüş ve 150 yıl sonunda tamamlanabilmiş. Tiyatronun seyirci izleme alanı 8 basamakla 9 galeriye ayrılmış 50 sıradan oluşuyor. Sahne arkasındaki sütunların arasını birbirinden gösterişli heykeller süsülüyor. Duvarlarda ise, farklı dönemlere ait, dini ayin sahneleri, tanrılar ile devler arasındaki savaşlar, imparatorların taç giyme merasimleri, Apollon ve Artemisin doğuşu, kentte yapılan sportif yarışlar, müzik ve eğlence sahneleri tasvir edilmiş.

Kleopatra Havuzu

Kleopatra Havuzu

Hierapolis Antik Kenti içinde, Pamukkale Travertenlerinin yukarı kısmında bulunan Kleopatra Havuzunun oluşum hikayesi bir hayli ilginç. Daha öncede bahsettiğim gibi kent pek çok deprem yaşamış. M.S 7. Yüzyılda yaşanılan bir depremde şehirde derin çukurlar ve yarıklar oluşmuş. Bu çukur ve yarıklardan termal kaynak suları çıkıp şehrin sular altında kalmasına sebep olmuş. Şehrin işlemeli sütunları da suların içine gömülmüş. Kentte çıkan bu termal suların hastalıklara ve cilde iyi geldiği keşfedilince ünü sınırlar ötesine yayılmış. Güzelliği ile nam salmış Mısır Kraliçesi Klepatra da dilden dile dolanan havuza gelip girince olanlar olmuş. Kleopatra da buradaydı güzelliğini havuzdan aldı  diyenlerin ardından havuzun adını Kleopatra Havuzu koymuşlar.

Aziz St. Philippus ‘un Mezarı

Aziz St. Philippus ‘un Mezarı

Hierapolis Antik Kenti Hıristiyanlar için önemli bir hac merkezidir. Bunun en önemli sebebi ise Aziz St. Philippus’un Mezarının antik kent içerisinde yer alması. St. Philippus M.S. 80 yılında Hristiyanlığı yaymak için Hierapolis’e gelmiş ancak çarmığa gerilerek öldürülmüş. Mezarı Antik Kent içerisine defnedilmiş ve adına 32 odalı ,8 cepheli bir Kilise yaptırılmış. “Martyrion” adı verilen Kilise ruhsal hastalıkların tedavi merkezi olarak kullanılmış.

Hierapolis Arkeoloji Müzesi

Hierapolis Arkeoloji Müzesi

Hierapolis Antik Kenti kazılarında ortaya çıkarılan tarihi eserler Hierapolis Arkeoloji Müzesi bünyesinde sergileniyor. Heykeller, lahitler, çeşmeler, kütüphane ve pek çok değerli eseri müze içerisinde görmek mümkün. Beycesultan Höyüğünün yanı sıra, Çürüksu Vadisi, Tripolis, Colossai ve Laodikeia antik kentlerinden çıkarılan pek çok tarihi esere de ev sahipliği yapan müzeye gelerek tarihte bir yolculuk yapabilirsiniz.

Hierapolis Antik Kenti Nerede?

Hierapolis Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir? Yol Tarifi

Hierapolis Antik Kenti’ne ulaşım oldukça kolay. Denizli merkezden Pamukkale travertenlere her yarım saatte bir kalkan dolmuşlar bulunuyor. Bunlara binerek bölgeye ulaşabilirsiniz. Antik kent ve travertenler aynı yerde bulunuyor zaten. Şayet özel aracınızla gidecekseniz Ankara Bulvarı yoluna çıkarak yol üzerinde bulunan yön tabelalarını takip edin. Yaklaşık 20 km sonra meşhur antik kente ulaşmış olacaksınız.

YOL TARİFİ

Hierapolis Antik Kenti Giriş Ücreti 2023

Hierapolis Antik Kenti Giriş Ücreti 150 TL’dir. Kleopatra Havuzunda yüzmek isterseniz ayrı ücret ödemeniz gerekiyor ama seyretmek bedava. Antik kenti Müze Kart ile gezebilirsiniz. Müze Kart ile yılda 2 defa gezmek mümkün. Plus Müze Kartlılar ise sınırsız ziyaret edebiliyor.

Hierapolis Antik Kenti Ziyaret Saatleri 2023

*Açılış Saati: 06:30
*Kapanış Saati: 20:00
*Gişe kapanış Saati: 19:30
*Hafta içi her gün ziyarete açık.

Hierapolis Antik Kenti Adres ve İletişim Bilgileri

Adres: Merkez, 20190 Pamukkale/Denizli, Turkey
E-mail:denizlimüzesi@ktb.gov.tr

Buralara kadar gelmişken antik kentin hemen yanı başında bulunan Pamukkale Travertenlerini ziyaret etmeden dönmeyin derim. Tarihi yapılar arasında geçmişe yolculuk ederken kaplıca sularında şifalanabilirsiniz. Bu fırsatı kaçırmayın.

Pamukkale Travertenleri | Nerede? Nasıl Oluşmuştur? 2023 Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri

Pamukkale Travertenleri, dünyanın neresine giderseniz gidin aynısını hiçbir yerde göremeyeceğiniz harika bir doğa oluşumu. Sanki gökyüzündeki bulutlar yeryüzüne ayaklarınızın altına serilmiş gibi. Denizli‘de bulunan bu eşsiz doğa harikasını görebilmek için yılda milyonlarca insan Pamukkale’ye akın ediyor. Unesco Dünya Mirasları Listesinde hak ettiği yeri almış olan Pamukkale, pek çok tarihi ve doğal güzelliklere ev sahipliği yapıyor. Sanki pamuktan yapılmış gibi bembeyaz travertenleri arasına gizlenmiş şifalı kaynak suları, Kleopatra Havuzu, Hierapolis Antik Kenti ve Antik Tiyatrosu ile büyüleyici bir atmosfere sahip.

Şimdi gelin hep beraber Pamukkale Travertenleri Nerede? Nasıl Oluşmuştur? Travertenlerin Özellikleri, Nasıl Gidilir? Giriş Ücreti (Güncel), Ziyaret Saatleri, Kleopatra Havuzu, Hierapolis Antik Kenti ve Antik Tiyatrosu hakkında tüm bilgilere bir göz atalım. İyi Okumalar!

Travertenlerin muhteşem görüntüsü

Pamukkale Travertenleri Nasıl Oluşmuştur?

Pamukkale termal su kaynakları açısından oldukça zengin bir bölge. Pamukkale Travertenlerinin oluşumu da bu kaynak suları ve içerisindeki mineraller sayesinde gerçekleşmiş. Termal suların içerisinde yoğun miktarda kalsiyum karbonat bulunuyor. Yer altında bulunan termal sular yüzeye çıktığında oksijenle temas ediyor ve suyun içerisindeki mineraller uçarak geriye kalsiyum karbonat kalıyor ve bir çökelti oluşturuyor. İlk başlarda jelimsi yumuşak bir doku iken zamanla sertleşerek şimdiki muhteşem görüntüye bürünmüş.

Pamukkale Travertenleri Hakkında Bilgi

Bölgede 17 tane termal su kaynağı bulunuyor. Suların sıcaklıkları 33 ila 100 derece arasında değişiyor. Antik çağlardan beri şifa bulmak için girilen bu kaynak sularına günümüzde de ilgi oldukça büyük. Hastalıklarına şifa bulmak isteyen binlerce ziyaretçinin uğrak yeri olan Pamukkale Travertenlerinden çıkan termal suların pek çok hastalığa iyi geldiği biliniyor. Özellikle deri hastalıkları, kalp-damar sertliği, sindirim, solunum, dolaşım rahatsızlıkları ve romatizmal rahatsızlıklara şifa oluyor.

Travertenlerin oluşturduğu havuzlar

Daha önce Travertenlerin bulunduğu alanda pek çok otel inşa edilmiş fakat otellerin travertenlere zarar vererek kararmalarına neden olduğu fark edilince kapatılma kararı alınmış. Şimdilerde ise eski bembeyaz bulutlar gibi görünen haline tekrar gelmiş durumda. Bu durumu koruyabilmek içinde bazı önlemler alınmış. Travertenlerin yapısını bozduğu için artık eskisi gibi travertenlerin üzerinde ayakkabılarınızla dolaşamıyorsunuz. Sadece yalın ayak yürümeye izin var. Hem böylelikle ayaklarınızın altında bu harika oluşumu hissedebiliyorsunuz.

Kleopatra Havuzu

Travertenlerin hemen yanı başında termal suların kapladığı içi tarihi eserlerle dolu Kleopatra Havuzu ve Hierapolis Antik Kenti bulunuyor. Buraya kadar gelmişken bu tarihi kenti kesinlikle gezmenizi tavsiye ederim. Detaylı bilgi için yukarıda bulunan linki tıklamanız yeterli olacaktır.

Pamukkale Travertenleri Nerede?

Pamukkale Travertenlerine Nasıl Gidilir? Yol Tarifi

Travertenlere ulaşım oldukça kolay. Denizli merkezden travertenlere her yarım saatte bir kalkan dolmuşlar bulunuyor. Bunlara binerek bölgeye ulaşabilirsiniz. Şayet özel aracınızla gidecekseniz Ankara Bulvarı yoluna çıkarak yol üzerinde bulunan yön tabelalarını takip edin. Yaklaşık 20 km sonra travertenlere ulaşmış olacaksınız.

YOL TARİFİ

Pamukkale Travertenleri Giriş Ücreti 2023

Travertenlere 2022 güncel giriş ücreti 110 TL. Eğer Müze Kartınız varsa Hierapolis Antik Kenti, Antik Havuz ve Travertenleri Müze Kart ile ücretsiz gezebiliyorsunuz. Yalnız Antik Havuzda yüzmek isterseniz ayrı bir ücret ödemeniz gerekiyor. Bunun yerine 60 TL ödeyerek Müze Kart alırsanız daha sonra da gideceğiniz tüm müze ve ören yeri ziyaretlerinizi daha uyguna getirmiş olursunuz ( Tabii bu ziyaretlerin 1 yıl içerinde gerçekleşmiş olması gerekiyor.)

  • 18 yaş altı öğrenciler, Öğretmenler ve 65 yaş üstü kişilerden ücret alınmıyor.

Pamukkale Travertenleri Ziyaret Saatleri 2023

Hierapolis Antik Kenti ve travertenler haftanın her günü ziyaret edilebiliyor. Açılış Saati: 06:30
Kapanış Saati: 20:00 olarak belirlenmiş. Gişe ise 19:30 kapanmaktadır.

Pamukkale Travertenleri Adres ve İletişim Bilgileri

Adres: Merkez, 20190 Pamukkale/Denizli, Turkey

E-mail:denizlimüzesi@ktb.gov.tr

Panorama 1453 Tarih Müzesi | Nerede? Nasıl Gidilir? 2023 Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri

Panorama 1453 Tarih Müzesi, tarihin en önemli olaylarından biri olan İstanbul’un fethinin en güzel şekilde anlatıldığı bir müze. Bir çağın kapanıp yeni bir çağın açılmasına sebep olan Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u feth edişi bu müzede detaylı bir şekilde anlatılmaya çalışılmış. Tarihe ışık tutan Panorama 1453 Tarih Müzesini gelin hep beraber gezelim.

Panorama 1453 Tarih Müzesi

Panorama 1453 Tarih Müzesi

Dünyanın ilk panoramik müzesi unvanına sahip olan müze, İstanbul‘da gezilip görülmesi gereken en önemli yerler arasında geliyor. Buram buram tarih kokusunu damarlarınızda hissettiğiniz müzeye geçmişimizi öğrenebilmeleri için özellikle çocuklarınızı da getirmenizi öneririm. Emin olun hem keyifli vakit geçirecekler hem de geçmiş tarihimize ait önemli bilgiler onlarında dikkatini çekecek. Gelelim harika görselliğe sahip olan Panorama 1453 Tarih Müzesi ile ilgili edindiğim bilgilere.

Müze içerisinde bulunan resimler

Panorama 1453 Tarih Müzesi Hakkında Bilgi

Müze, fethin rüyasının görüldüğü alanda kurulan Topkapı Kültür Parkı sınırları içerisinde yer alıyor. 2005 yılında yapım çalışmalarına başlanılan müze için 5 milyon dolar harcanılarak 2008 yılında tamamlanmış. Müzenin panoramik resim çalışmalarına ressam ve çizgi film yönetmeni Haşim Vatandaş ile birlikte 8 sanatçının ortak çalışmaları ile hayat verilmiş.

Müzede yer alan tarihi toplar

Müzeye ilk girişte büyük bir strateji ve en önemlisi kalbindeki iman gücü ile İstanbul’u feth eden büyük komutan Fatih Sultan Mehmet’in silüeti karşılıyor. Duvarlarda ise fethi anlatan bilgiler ve haritalar bulunuyor. Müzenin en önemli kısmı olan panoramik resimlerin olduğu alana inilen merdivenlerin duvarlarında Rumeli ve Anadolu Hisarlarına ait kabartmaların yanı sıra gemilerin karadan çekilme anlarını anlatan kabartmalar da bulunuyor.

İstanbul’un Fethinden bir sahne

Merdivenleri ilerleyip müze’nin kalbi diyebileceğimiz asıl önemli olan alana geliyoruz. Burası 38 metre çaplı bir yarım kürenin üzerine kurulmuş ve toplam 2350 metrekarelik bir alanı kaplıyor. Üzerinde 10.000 figürün bulunduğu resim harika bir görselliğe sahip. Resmin gerçekliğini ve boyutlarını kavramayı sağlayacak referanslar, başlangıç ve bitiş gibi dayanak noktaları bulunmuyor. Resmin bittiği yer olmadığı için resmin gerçek boyutunu kavrayamıyorsunuz. Kapalı bir alanda olmanıza rağmen 3 boyutlu resim sayesinde kendinizi adeta açık havada gibi hissediyorsunuz. Resmin etkisi platformun etrafında bulunan maketler ve ses efektleri ile daha da artırılmış. Gökyüzünün de resme dahil edilmesi ortaya harika bir görsel şölen çıkmış.

Panorama 1453 Tarih Müzesi Nerede?

Panorama 1453 Tarih Müzesi’ne Nasıl Gidilir?

Metrobüsle;

Metrobüsle Topkapı Durağına kadar gelmeniz gerekiyor. Durakta indikten sonra tarihi surlar yönüne doğru üst geçidi geçerek Topkapı Kültür Parkı’na gelin. Parkın içinden 5 dakikalık kısa bir yürüyüşle müzeye kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Tramvay ile;

Tarihi Kabataş – Bağcılar tramvay hattını kullanarak Topkapı durağında inin. Buradan da Topkapı Kültür Parkı içerisinde yürüyerek müzeye ulaşabilirsiniz.

YOL TARİFİ

Panorama 1453 Tarih Müzesi Giriş Ücreti 2023

Yerli Ziyaretçi30,00 TL
Yabancı Ziyaretçi80,00 TL
Öğrenci, Öğretmen ve Askeri Personel20,00 TL

Giriş ücreti nakit ve Türk Lirası olarak alınıyor. Müze Kart geçerli değil.

Panorama 1453 Tarih Müzesi

Panorama 1453 Tarih Müzesi Ziyaret Saatleri 2023

Müze, her gün 08:00 – 19:00 saatleri arası ziyarete açık. Size tavsiyem bu güzel müzeyi rahatça gezebilmek için kapanış saatine yakın bir saatte gitmemeniz. Tahmini olarak 1 saat müzeyi gezmeniz için yeterli olacağından daha rahat bir vakitte gitmenizi öneririm.

Panorama 1453 Tarih Müzesi Adres ve İletişim Bilgileri

Adres: Merkez Efendi Mahallesi, Topkapı Kültür Park İçi Yolu, 34015 Zeytinburnu/İstanbul, Turkey

İletişim: +902124151453

E-posta: info@panoramikmuze.com

Sakıp Sabancı Müzesi | Nerede? 2023 Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri

Sakıp Sabancı Müzesi hakkında Sakıp Sabancı Müzesi nerede, nasıl gidilir, giriş ücreti, ziyaret saati, dünyaca ünlü sanatçılar ve sergiledikleri eserler ile ilgili tüm detaylı bilgilere yazımın içeriğinde ulaşabilirsiniz.

Sakıp Sabancı Müzesi Hakkında Bilgiler

İstanbul‘da Boğaziçi’nin en eski yerleşimlerinden biri olan Emirgan‘da yer alan Sakıp Sabancı Müzesinin yer aldığı binanın ilk sahibi Mısır Hidiv ailesidir. Müzenin ana binası olan köşkü bu aileye mensup Prens Mehmed Ali Hasan, İtalyan mimar Edoardo De Nari’ye yaptırmış.

Köşk 1951 yılında Adanalı sanayici Hacı Ömer Sabancı tarafından satın alındı. Oldukça gösterişli olan köşkün önüne Fransız heykeltıraş Louis Doumas’a yaptırılan at heykeli de yerleştirilince ihtişamına ihtişam katıldı. Bu at heykelinden dolayı insanlar arasında ”Atlı Köşk” diye anılmaya başlandı. Bahçesinin ana kapı girişinde 2. bir at heykeli bulunuyor. 1204’te Haçlı kuvvetleri tarafından Sultanahmet’ten alınarak Venedik’te San Marco Kilisesi’nin önüne yerleştirilen dört bronz attan birisinin dökümüdür.

Sakıp Sabancı Müzesi’nin bahçesinde yer alan at heykelleri

Hacı Ömer Sabancı 1966 yılında vefat edince kardeşi Sakıp Sabancı köşkte ikamet etmeye başladı. Sakıp Sabancı’nın oluşturduğu hat, el yazması Kuran-ı Kerim, güzel yazı, ve kitap koleksiyonu her geçen gün çoğaldı ve köşk birbirinden özel eserlere ev sahipliği yapmaya başladı. Hatta yurt dışındaki bazı müzeler eserlerden bazılarını müzelerinde sergilemeye başladılar.

Gösterilen ilgi ve gün geçtikçe çoğalan önemli eserlerden dolayı Sabancı ailesi 1998 yılında köşkü müzeye dönüştürülmesi için içerinde bulunan tüm eserler ve eşyalar ile birlikte Sabancı Üniversitesine tahsis etti.

Sabancı ailesinin yaşadığı odalar

Müze, Modern bir galerinin eklenmesiyle 2002 yılında ziyarete açıldı. 2005 yılında yapılan bazı çalışmalarla sergileme alanları genişletildi ve teknik düzeyde uluslararası standartlara uygun hale getirildi. Müzenin giriş katında bulunan 18. ve 19. yy ait dekoratif eserlerle dolu kırmızı oda, mavi oda ve yemek odası Sabancı ailesinin oturduğu şekilde aslı korunarak sergileniyor. Kırmızı oda da önemli devlet adamlarının ve devlet büyüklerinin ağırlandığı bir bölümdür.

Sakıp Sabancı Müzesi Eserleri

Sakıp Sabancı Müzesi’nde bulunan önemli eserler

 Sakıp Sabancı Müzesi’nde Kitap Sanatları ve Hat KoleksiyonuResim KoleksiyonuMobilya ve Dekoratif Eserler KoleksiyonuAbidin Dino ArşiviEmirgan Arşivi ve At Heykelleri bölümünde önemli eserler sergileniyor.

Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu Bölümü

Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu bölümünde Kuran nüshaları, murakka, levha ve hilyeler, ünlü hattatlara ait güzel yazı örnekleri, el yazma kitaplar ve Sultan II. Mahmud’un yazmış olduğu bir levha yer almaktadır.

Resim Koleksiyonu bölümünde yer alan eserler

Resim Koleksiyonu bölümünde erken dönem Türk resminin seçkin örnekleri ile Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde İstanbul’da çalışmış yabancı sanatçıların eserlerinden oluşuyor. Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, Fikret Muallâ, Konstantin Kapıdağlı, Rafayel Manas, Fausto Zonaro ve Ivan Ayvazovski gibi birçok sanatçının eserlerine yer verilmiş.

Çağdaş sanat alanının en etkin figürlerinden Ai Weiwei’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “Ai Weiwei Porselene Dair” başlıklı sergisi ise oldukça ilgi gören sergiler arasında yer alıyor.

Ai Weiwei denin eser sayısı bakımından dünyada şimdiye kadar gerçekleştirilen en kapsamlı sergisidir.

“Ai Weiwei Porselene Dair” isimli sergi

Mobilya ve Dekoratif Eserler Koleksiyonu bölümünde, Sabancı ailesinin yaşadığı odalarda bulunan eşyalar sergileniyor. Napolyon armalı Sèvres vazolar, Bohemya avizeler ve onları tamamlayan pek çok aksesuar bulunmaktadır.

Abidin Dino Arşivi bölümünde, sanatçıya ait çizimler, taslak metinler, heykelleri için yaptığı çizimler ile eşi Güzin Dino ve arkadaşlarıyla yaptığı yazışmalara yer verilmiş.

Emirgan Arşivi bölümünde ise Sakıp Sabancı Müzesinin bulunduğu yer olan Emirgan ve çevresinin 1900 lü yılların başından itibaren resimleri bulunuyor. İnsanların günlük yaşamlarını, vapuru, sahili, ahşap konakları gösteren pek çok fotoğraf bulunuyor.

Atlı Köşkün bahçesinde Sabancı aile bireylerinin heykelleri yer alıyor.

Sakıp Sabancı Müzesi Nerede?

Sakıp Sabancı Müzesi Ziyaret Saatleri 2023

  • Salı, Çarsamba, Perşembe, Cuma, Pazar günleri 10:00 – 18:00 arası ziyarete açık.
  • Salı günleri 10:00 – 18:00 arası ücretsiz.
  • Pazartesi günleri kapalı
  • Cumartesi günleri 10:00 – 20:00 arası ziyaret edilebilir.
  • Ramazan ve Kurban Bayramlarının ilk günü ve 1 Ocak’ta kapalı.

Müzeye gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı öneririm. Çünkü rezervasyon yaptıran ziyaretçilere sergi girişlerinde öncelik tanınıyor. Girişte fotoğraflı kimliğinizle birlikte, aşı kartınızı, aşı olunmadıysa en geç 48 saat önce yapılmış negatif sonucu olan PCR testinizi, yada Covid-19 geçirdiyseniz ilgili belgeleri vermeniz gerekiyor.

Sakıp Sabancı Müzesi Giriş Ücreti 2023

Tam Bilet– Tek Girişli: 60 TL

İndirimli Bilet – Tek Girişli: 40 TL (60 yaş üzeri ziyaretçiler)

Öğrenci Bileti* – Tek girişli: 30 TL

Çok Girişli Öğrenci Bileti – 1 Yıl boyunca geçerlidir: 40 TL

Çok Girişli Yetişkin Bileti – 1 Yıl boyunca geçerlidir: 75 TL

14 yaş altı çocuklar ve engellilere müze girişi ücretsiz. Bilet fiyatları ve ziyaret saatleri değişebileceğinden resmi web sitesi sakipsabancimuzesi.org adresinden detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Sakıp Sabancı Müzesi’ne Nasıl Gidilir?

Kara Ulaşımı

Müzeye en yakın otobüs durağı olan Emirgan-Çınaraltından sürekli olarak otobüs geçmektedir. Düzenli olarak geçen otobüs hatları şunlardır;

22RE Kabataş – Reşitpaşa
25E    Kabataş – Sariyer
22      Kabataş – İstinye Dereiçi
40      Taksim  – Sariyer
40T    Taksim  – İstinye Dereiçi
42T    Taksim – Bahçeköy
EL1    Emirgân – 4. Levent Metro Ring (Maslak yolundan) 
EL2    Emirgân – 4. Levent Metro Ring (Baltalimanı yolundan)
59RH Rumeli Hisarüstü – İstinye/Hacıosman Metro

Deniz Yolu İle Ulaşım

 Milli Saraylar uğramalı boğaz turu düzenleyen Dentur Avrasya ile müzeye ulaşabilirsiniz. Tek biletle Kabataş – Beşiktaş – Emirgan – Küçüksu – Beylerbeyi’ni gezebilirsiniz. Ayrıca SSM ziyaretçileri Dentur biletiyle 25 TL’lik grup indirimli girişten faydalanabiliyorlar. Emirgandan Dentur’un Milli Saraylar Uğramalı Boğaz Turuna katılısanız %50 indirim sizi bekliyor.

YOL TARİFİ

Sakıp Sabancı Müzesi İletişim Bilgileri & Adres

Adres: Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Caddesi, 42 Emirgan 34467 İstanbul

Tel: +90 212 277 22 00

Faks: +90 212 229 49 14

e-posta:  ssminfo@sabanciuniv.edu

Tarihin en önemli olaylarından biri olan İstanbul’un fethinin en güzel şekilde anlatıldığı bir müze olan Panorama 1453 Tarih Müzesi ve Türk ve dünya tarihinin en önemli ve harika yapılarını minyatür halleriyle bir arada görebileceğiniz Miniatürk hakkındaki yazılarıma göz atmanızı tavsiye ederim.

Üsküdar’da Gezilecek Yerler | En Popüler Yerler Listesi 2023

Üsküdar’da Gezilecek Yerler, Evliya Çelebi tarafından Eski Dar olarak adlandırılan tarihteki bir diğer ismi de Scutari olarak ta bilinen Üsküdar tarihte birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış. Tarih kokan camileri, kiliseleri, hanları, hamamları, sarayları, çeşmeleri, anıt mezarları ve en önemlisi dünyanın en önemli yapıtlarından biri olan Kız Kulesi yapıtı ile İstanbul’un en güzide ilçesidir.  İstanbul‘u gezmeyi düşünenler için en iyi alternatif şüphesiz ki Üsküdar İlçesidir. Üsküdar adeta tarih kokan yapısı ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.

İstanbul boğazına kıyısı olan Üsküdar Anadolu Yakasında bulunuyor. Doğusunda Ümraniye batısında Kadıköy kuzeyinde Beykoz ve kuzeydoğusunda Ataşehir ilçelerine komşudur. Avrupa yakasındaki komşu ilçesi ise Beşiktaş’tır. Hem tarihi hem de modern yapıları ile Türkiye‘de gezicilerin en uğrak yeri olan Üsküdar büyüleyici güzelliği ile herkesi kendine hayran bırakan bir mekân olarak biliniyor. Hal böyle olunca akıllara gelen ilk soruda Üsküdar’da Gezilecek Yerler sorusudur. Bende de sizler için Üsküdar’da Gezilecek Yerler listesini hazırladım. Şimdiden Keyifli Okumalar!

Üsküdar’da Gezilecek Yerler

Kız Kulesi

Üsküdar’da Gezilecek Yerler Kız Kulesi

Üsküdar’da Gezilecek Yerler listesinin ilk sırasını muhteşem bir yapıt alıyor. Üsküdar kelimesini duyunca şüphesiz hepimizin aklına gelen Kız Kulesidir. Kız Kulesi Üsküdar sahilinde yer alınan mükemmel bir mimariye sahip olan bir yapıt olmakla birlikte ziyaretçilere adeta bir görsel şölen yaşatıyor. Üsküdar’ın simgesi olan Kız Kulesi sahile sadece 180 m uzaklıkta olup bir kara parçasının üzerine inşa edilmiş bir şaheserdir.

Kız Kulesinin tarihi hakkında çeşitli söylentiler yer almaktadır. Kız Kulesi ile ilgili en kuvvetli iki rivayetten ilki Kız Kulesinin altında bulunan kayalığın MÖ. 5. yy ‘da Atinalı bir komutan tarafından kendini korumak için deniz üzerine yerleştirdiği kayanın üzerine daha sonrasında inşa ettiği kule ile o dönemde karantina hastanesi olarak kullanmak amacıyla inşa ettiği rivayeti vardır. Bir diğer kuvvetli rivayet ise doğu roma imparatorunun gördüğü bir rüyada kızının yılan sokması sonucu öldüğünü görüp bunu engellemek amacıyla Kız Kulesini inşa etmiştir.

Kız Kulesi 2000’li yıllarda yapılan restorasyonla kafeteryaya dönüştürülmüştür. Yapısı ile herkeste bir hayranlık uyandıran Kız Kulesi özellikle Kadıköy- Beşiktaş ve Üsküdar Eminönü vapur hatları ile boğazdan geçen turların yakından geçtiği ve önünden geçerken adeta huzur kokan güzelliğiyle kişiyi mest etmektedir.

Gündüz manzarasının ayrı güzelliği ve gece manzarasının daha da farklı bir havası ile sizleri karşılayan Kız Kulesinin içine girebilir kahvaltınızı ve çay keyfinizi İstanbul manzaralı ve denizin ortasında mükemmel bir ortamda yapabilirsiniz. Dilerseniz Kız Kulesinin tam karşısında yer alan cafelerde açık alanlarda Kız Kulesinin eşsiz sakinleştirici ve ruhunuzu dinlendiren manzarası eşliğinde sevdikleriniz ile birlikte çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Kız Kulesine girişler hemen kıyıda bulunan motorlar ile yapılmaktadır. Burada alınan biletler ile girilen Kız Kulesine hafta içi ve hafta sonu sabah 09:00 ile 19:00 saatleri arasında ziyaretçi kabul etmektedir.

Kız Kulesi altında yıllar sonra ortaya pek çok gizli geçit ve tüneller bulunmuş. KIZ KULESİ ALTINDAKİ GİZEMLİ GEÇİT – TARİHİ SIR makalemde tüm detayları en ince ayrıntısına kadar öğrenmek için linki tıklayın.

Üsküdar’da Gezilecek Yerler

Mihrimah Sultan Camii

Mihrimah Sultan Camii

Mimar Sinan’ın eşsiz eserlerinden biri olan Mihrimah Sultan Camii Üsküdar iskelesinin hemen yanına yer almaktadır. 1546- 1548 yılları arasında yapılan Mihrimah Sultan Camii Kanuni Sultan Süleyman tarafından kızı Mihrimah Sultan adına Mimar Sinan’a yaptırtmıştır. Mihrimah Sultan Cami’nin yapılış rivayetinin en kuvvetlisi Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultana âşık olduğu, Kanuni Sultan Süleyman’dan Mihrimah Sultan ile evlenmek için izin istediği fakat bu aşkına ve sevdasına rağmen Mihrimah Sultan ile evlenemediğidir. Bu camii ile beraber İstanbul Edirnekapı’da Mihrimah Sultan ismi ile bir başka cami bile yaptırdığı rivayeti çok kuvvetlidir.

Mihrimah kelime anlamı ile güneş ve ayı temsil etmektedir. 21 Mart tarihinde Üsküdar ve Edirnekapı’da bulunan Mihrimah Sultan Cami’nin birinde güneş batar iken diğer Mihrimah Sultan Caminde de ay doğmakta olduğu rivayeti vardır.

Mihrimah Sultan Cami’nin genel yapısı hakkında genel bilgi verecek olursak caminin avlusu yaklaşık 10 metre çapında olmakla beraber tek şerefe ve iki minaresi bulunmaktadır. Mihrimah Sultan Caminin içerisinde cami, medrese, mektep, han, imaret ve türbe bölümleri yer almaktadır. Cami içerisinde Mihrimah Sultanın oğullarına at olan 2 adet türbede bulunmaktadır.

Avlusu ve içi ayrı bir huzur veren Mimar Sinan’ın eşsiz bir eseri olan Mihrimah Sultan Camini ziyaret etmek isteyen ziyaretçiler için adeta bir manevi hava taşıyan bu eser gerek ulaşım gerekse de konum açısından çok rahat erişilebilecek bir yerdedir. Üsküdar iskelesinin ve Kız Kulesinin hemen yakınında bulunan Mihrimah Sultan Cami manevi huzur bulmak ve Üsküdar’ın keşfedilmiş güzelliklerini görebilmek için ideal bir huzur ve maneviyat alanı olarak görülmektedir.

Çamlıca Tepesi

Üsküdar’da Gezilecek Yerler Çamlıca Tepesi

Üsküdar’da Gezilecek Yerler listesinde bu kez Çamlıca Tepesi yer alıyor. İstanbul’u kuş bakışı izlemek isteyenler için Üsküdar’da bulunan Çamlıca Tepesi en muhteşem yerdir. Çamlıca Tepesi Üsküdar’ın simgelerinden biridir. Çamlıca Tepesine çıktığınızda tarifi imkânsız hisler sizleri bekleyecektir. Zira burada göreceğiniz İstanbul manzarası ile İstanbul’a tekrar âşık olmaktan kendinizi alamayacaksınız. Üsküdar ile özdeşlesen bir mekân olan Çamlıca Tepesine ulaşım Üsküdar İskelesinin karşısında bulunan 9 – 11 ve 14 numaralı otobüsler ile yapılıyor.

Hem Avrupa yakası hem de Anadolu yakasını gören manzarası ile ziyaretçilerini karşılayan Çamlıca Tepesi gelen misafirlere adeta görsel şölen sunmaktadır. Boğaz, gökyüzü ve yeşil İstanbul manzarası ile içinize adeta huzur veren Çamlıca Tepesi aileniz ve sevdikleriniz ile İstanbul’u doyasıya izleyeceğiniz bir mekân olarak sizleri mest edecektir. Girişin ücretsiz olduğu Çamlıca Tepesinde bulunan cafe restoran ve marketlerden alışveriş yapabilirsiniz. Aynı zamanda tepe üzerinde bulunan çardaklarda satılan simit – sandviç – köfte gibi aperatif yiyecekleri de hem uygun fiyata hem de lezzetli şekilde alıp sevdikleriniz ile beraber İstanbul manzarası eşliğinde yiyebilirsiniz.

Üsküdar’da Gezilecek Yerler

Beylerbeyi Sarayı

Beylerbeyi Sarayı Boğaz Manzarasıyla Büyülüyor.

 İster Avrupa yakasından isterseniz Anadolu yakası kıyılarından bakarken herkesin gözünü alan kusursuz ve muhteşem bir mimariye sahip olan Beylerbeyi Sarayı adeta boğazın mavilikleriyle bütünleşmiş halde göz alıcı güzelliğe sahip Üsküdar’ın bir başka muhteşem yapısı olarak kayıtlara geçmektedir. 1863 – 1865 yılları arasında dönemin padişahı Sultan Abdülaziz’in emri ile yine dönemin en ünlü mimarı Sarkis Balyan tarafından inşa edilen Beylerbeyi Sarayı Sultan 4. Muradın doğduğu ev olarak bilinmektedir. Dışarıdan kusursuz bir güzelliğe sahip olan Beylerbeyi Sarayı Sultan Abdülaziz’in de emri ile sarayın her yeri denizi andıracak biçimde tasarlanmıştır.

 Beylerbeyi Sarayı’nın zemin katında bulunan bir havuz muhakkak ilginizi çekecektir. Zira bunun nedeni bu havuzun suyu tamamen deniz içerisinden çekilen sular ile doldurulması ile oluşmasıdır. Sarayın içerisinde bulunan mavi sütunlar mavi tavanlar ve zemin katta bulunan havuzun mavi deniz suları çekilerek doldurulması Sultan Abdülaziz’in denize olan sevgisini adeta Beylerbeyi Sarayına yansıtmasını sağlamıştır.

Saray kompleksi içerisinde ziyaretçilerin ilgisini çekecek 2. Mahmut tarafından yaptırılan köşkler de bulunmaktadır. Bu göz alıcı köşkler Mermer köşk, Sarı köşk ve Ahır köşkleridir. Her tarafı mermerden yapıldığı için mermer köşk adını alan deniz resimleri ile ana binayı oluşturan sarı köşke ve at figürlerinin olduğu ahır köşklerde siz ziyaretçilerin Beylerbeyi Sarayına hayranlıkla bakmanızı sağlayacaktır.

Beylerbeyi Sarayı’nın ziyaret saati ile ilgili bilgi vermek gerekirse saray pazartesi ve perşembe günleri ziyaretçilerine kapalıdır. Ziyaret saatleri 09:30 – 17:00 saatleri arasında yapılmaktadır. Ziyarete gelen ziyaretçilerin unutmaması en önemli unsur sarayın iç kısımlarında kesinlikle fotoğraf çekiminin yasak olması. Bundan dolayı çekim yapan ziyaretçiler saray görevlileri tarafından uyarılmaktadır. Ziyaret ilgili başka bir önemli konu ise Beylerbeyi Sarayı’nın Milli Saraylar İdaresine bağlı olmasından dolayı maalesef müze kart girişlerde geçerli değildir.

Üsküdar’da Gezilecek Yerler

Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı

Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı

Üsküdar’da gezilecek en güzel yerleri belirlerken Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrına değinmemek elbette çok büyük eksiklik olacaktı. Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı ismini ilk defa duyacakların çok şaşıracağı bir yer olan bu Kasrı hepimizin yıllarca bıkmadan usanmadan izlediği Hababam Sınıfının çekildiği Özel Çamlıca Lisesi olduğunu belirtelim. Evet Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı Ertem Eğilmez ve Rıfat Ilgaz gibi büyük ustaların yönettiği ve Münir Özkul, Kemal Sunal, Halit Akçatepe ve Tarık Akan gibi usta oyuncuların oynadığı filmin çekildiği alandır.

Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı’nın bahçesine attığınız ilk adımla adeta duygu patlaması yaşayacağınız bir mekâna geldiğinizi hissedeceksiniz. Mahmut Hoca’nın ön bahçede top oynamayı yasakladığı alan, okulun içerisinde merdivenleri gördüğünüzde sanki Hababam Sınıfı oyuncularının sizleri merdivende oturup karşıladığı 10 A edebiyat sınıfına girdiğinizde Düdük Necmi’nin in içine girdiği soba ve sobanın hemen başında bulunan Mahmut Hoca masalar üzerinde duran oyuncu resimleri ve İnek Şabanın oturduğu masada Kemal Sunalın heykeli eminim sizleri de duygulandıracaktır. Arka bahçede buluna uzun merdivenden de Hayta İsmail’in vedasını ve yaramaz olan Hababam sınıfına verdiği öğütleri bir kez daha orada duyup hissedeceksiniz.

Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı bahçesinde dikkatinizi çeken başka bir durum ise buraya dış çekim için gelen gelin damatların fotoğraf çekimleridir. Dış çekim için harika bir mekân olan Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı ölümsüz anılarınıza renk katacaktır.

Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesi

Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesi

 Selimiye Kışlasının bulunduğu yerde daha önceleri Kanuni Sultan Süleyman tarafından yapılan bir saray bulunmaktaydı. Fakat burada yer alan saray kullanılmamaya başlanması nedeniyle 3. Selim tarafından bu alana bir kışla inşa edilmesi ile burası artık 3. Selim Kışlası yani bir diğer ismi ile Selimiye Kışlası olarak anılmaya başlandı. Üsküdar sahiline, Kız Kulesine ve Harem otogarına çok yakın olan Selimiye kışlası Üsküdar’ı gezecek olanlar için farklı bir mekân görmelerini sağlayacaktır.

Kışlanın 4 kösesinde bulunan 7 katlı kuleler Sultan Abdülmecit döneminde Selimiye Kışlasına eklenmiştir.

Üsküdar’da Gezilecek Yerler

Florence Nightingale Müzesi

Florence Nightingale Müzesi

Selimiye Kışlasının içerisinde bulunan Florence Nightingale Müzesinin hikayesi ise çok anlamlıdır. Osmanlı Rus savaşı sırasında Osmanlı -İngiliz iş birliği olmasından dolayı Selimiye Kışlası İngiliz askerlerine tahsis edilmişti. Kırımdan yaralı olarak getirilen askerlerin tedavisi ise burada yapılmaktaydı. Osmanlı – Rus savaşının en önemli isimlerinden biri de Florence Nightingale adlı hemşiredir. Florence Nightingale kışla içerisinde yaralı askerlere yaptığı müdahaleler ile ünlenip ülkesi İngiltere’ye gittiğinde ülkesinde ilk hemşirelik okulunu açıp tıp alanında kitaplar yazmaya başlamış.

Hem Osmanlıda hem de İngiliz devletinde birçok nişane alan Florence Nightingale anısına Selimiye kışlası içerisinde bir alana Florence Nightingale Müzesi yapılması kararlaştırılır. Selimiye Kışlası içerisinde bulunan güneydoğu kulesi Selimiye Askeri Ocakları Müzesi olarak hizmet vermeye başlamış. Kuzeybatı kulesi ise Florence Nightingale Müzesi olarak ziyarete açılmış.

1954 yılında müze haline getirilen güneydoğu kulesinde Sultan Abdülmecid’in Florence Nightingale hediye ettiği bilezik, Florence Nightingalenin eşyaları, fotoğrafları ve en önemlisi de ismini de çağrıştırdığı lambası müzede sergilenmektedir. Zira yaralı Osmanlı askerleri Florence Nightingale Lambalı Kadın adını vermişlerdi.

Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesi günümüzde her ne kadar 1. Ordu komutanlığı merkezi olarak kullanılsa da müze bölümüyle de ziyaretçilerini kabul ediyor. Selimiye Kışlasını gezen ziyaretçiler için hem kışlayı hem de müzeyi gezme şansı vardır. Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesi ziyaret saatleri ise 10:00 – 17:00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilmektedir. Fakat unutulmaması gereken en önemli husus ise Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesini ziyaret etmek isteyen ziyaretçilerin en az 2 gün öncesinden randevu alması gerekmektedir.

Rezervasyon için: 0 216 343 73 10

Üsküdar’dan kalkan 12 numaralı otobüsler ile Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesine ulaşabilirsiniz.

Üsküdar’da Gezilecek Yerler

Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi

Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi

Üsküdar’da gezip te Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesini gezmeden gezinizi bitirmek muhakkak pişmanlık duygusu yaratacak bir durumla karşı karşıya kalmanıza neden olacaktır. Çünkü Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi ülkemizin tek ve dünyada da sadece 18 uçurtma müzesinden biridir. 1986 yılında kurulan müze yaklaşık 3000’e yakın uçurtma ve uçurtma ile ilgili yayın malzemelerden oluşan koleksiyon ile mutlaka gidip görülmesi gereken bir yer olarak özellikle dikkat çekmektedir. Hele birde yanınızda çocuğunuz var ise bu ziyaret en çokta onu mutlu edecektir.

 Hafta içi 09:00 ile 17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak gelen ziyaretçilerini ağırlayan Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi aynı anda 200 öğrencinin kendi uçurtmasını kendinin yapabileceği uçurtma okulu ve müze içerisinde yer alan Gülen Okumuş Uçurtma Kütüphanesi ile özellikle gelen çocuk ziyaretçiler için güzel zaman geçirebilecekleri bir mekân olarak dikkat çekmektedir.

Gruplar halinde gelen ziyaretçiler içinde çok güzel bir uygulama olan 75 dakikalık ücretsiz programlar gerçekleştirilmektedir. Burada yaklaşık yarım saatlik süre içerisinde öğretmenler tarafından çocuklara uçurtmalara dokunarak uçurtma yapmak uçurmak gibi aktiviteler de yapılmaktadır. Bu aktiviteye katılan gruplardan sadece kendilerine verilen uçurtma ücreti alınmaktadır. Çocuğunuzun hayal dünyasını zenginleştirmek ve sizin içinde farklı bir deneyim yaşamak için; Üsküdar’da mutlaka ziyaret etmeniz gereken mekanlar listesinde ki Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesini mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ediyoruz.    

III. Ahmet Çeşmesi

Üsküdar’da Gezilecek Yerler III. Ahmet Çeşmesi

Üsküdar İskele meydanında bulunan adeta tarih kokan III. Ahmet Çeşmesi gerek konumu gerekse de tarihi önemi bakımından Üsküdar’ı gezecek ziyaretçilerin mutlaka uğrak yeri olması gereken bir mekan. 1729 yılında yapılan III. Ahmet Çeşmesi III. Ahmet’in annesi için yaptırdığı ve halen günümüzde kullanılan bir çeşme olması nedeniyle önemli tarihi bir yapıt özelliği taşıyor.

Baş mimarı Mehmet Ağa olan III. Ahmet Çeşmesi Türk Rokoko tarzında yapılmış. 5 kubbeye sahip çeşmenin yapısında çiçek rölyefleri dikkat çeken unsurlardır. III. Ahmet Çeşmesinde fıskiye bulunmuyor. Bundan dolayı III. Ahmet Çeşmesi bir sebil çeşme görevi görmüyor. Yapıda 4 kösede birer tane çeşme var. Bununla beraber çeşme üzerinde dönemin şairlerinden Seyit Vehbi Efendiye ait olan hat işlemeleri ile birlikte Sultan 3. Ahmet’e ait olduğu iddia edilen el yazıları da bulunuyor.

Şemsi Paşa Camii

Üsküdar’da Gezilecek Yerler Şemsi Paşa Camii

 Yapısı itibarı ile küçük bir cami olan Şemsi Paşa Camii hem mimari hem de görünüm olarak Üsküdar’ın en şirin ve güzel camilerinden biridir. Sahilde bulunan Şemsi Paşa Camii ulaşım olarak ta çok rahat gidilebilecek bir alanda inşa edilmiş.

1580 yılında Mimar Sinan tarafından yapılan Şemsi Paşa Cami’nin içerisinde Şemsi Paşanın türbesi de bulunuyor. Şemsi Paşa türbesi caminin sol bitişiğinde denize bakan bölümde bulunmaktadır. Camii ve medrese arasında bulunan bir bölümde su boşaltma rögarı var. Bu eser çeşidi Mimar Sinan’ın bu türdeki tek eseri olma özelliğini de taşımaktadır. Camii içerisinde bulunan kütüphane ile gelen ziyaretçiler kütüphanede kitap okuyabilmektedir.

Evet sevgili gezginler; bu yazımda Üsküdar’da Gezilecek Yerler listesini hazırlayıp detaylı şekilde hazırlayıp sizlere sundum. Sizlere tavsiyem gezi listenizde bulunan yerleri gezmeden önce mutlaka gezilecek yerler hakkında ön bilgi alınız.  Gezinizi bu şekilde tamamlamanız gittiğiniz yerlerdeki mekanları daha iyi analiz edebilmenizi sağlayacaktır. . Üsküdar’da Gezilecek Yerler listemizi sıralayacak olursak;

  • Kız Kulesi
  • Çamlıca Tepesi
  • Beylerbeyi Sarayı
  • Validebağ Korusu ve Adile Sultan Kasrı
  • Selimiye Kışlası ve Florence Nightingale Müzesi
  • Mehmet Naci Aköz Uçurtma Müzesi
  • Ahmet Çeşmesi
  • Şemsi Paşa Camii

Kadıköy’de Gezilecek Yerler | En Meşhur Yerler Listesi 2023

Kadıköy’de Gezilecek Yerler listemizde Kalabalık caddeler, şehrin göbeğinden geçen nostalji tramvay, boğazın ortasında yoğun şekilde geçen gemi ve vapurlar, sizi büyüleyen moda sahili gibi birçok özelliğe sahip bir ilçe olan Kadıköy. Gerek yurtiçinden gerekse de yurtdışından gelenlerin mutlaka ziyaret etmek istediği o kalabalık caddelerde, rıhtımda, moda sahilde, Bağdat caddesinde ve birçok yerinde doyasıya gezdiği bir kent Kadıköy.

Kadıköy canlı ve renkli yaşamı ile siz ziyaretçileri bekliyor. İstanbul deyince aklınıza ilk gelen semt olan Kadıköy’de sizi cezbeden birçok mekân vardır. Bu mekanları sıralamadan önce kısaca Kadıköy hakkında bilgi verelim. İstanbul’un tarihinde Hristiyan dünyasında çok önemli toplantılara ev sahipliği yapan Kadıköy günümüzde deniz ulaşımının en yoğun yaşandığı, Anadolu ve Avrupa yakaları arasında vapur ulaşımının büyük bir kısmını üstlendiği bir semt olarak göze batmaktadır.

Kadıköy’e Nasıl Gidilir?

Kadıköy Avrupa yakasında Eminönü ve Karaköy ile komşu olmakla beraber buralara 15 dakika aralıklarla yaklaşık 10 dakikalık vapur yolculuğu ile meşhur nam-ı değer Kadıköy İskelesinden kalkan vapurlar ile ulaşım yapılmaktadır. Kadıköy’den Avrupa yakasıda bulunan Beşiktaş semtine de yaklaşık 15 dakikalık vapur yolculuğu ile ulaşabilirsiniz. Vapur yolculukları sadece Avrupa yakası ile sınırlı kalmamakla beraber Adalara yapılan vapur seferi ve İstanbul boğaz turu ile deniz ulaşımının ana hattını oluşturan Kadıköy sadece deniz ulaşımı ile değil metro, Marmaray ve İETT ulaşımı ile İstanbul’un her noktasına çok rahat ulaşabilirsiniz.

YOL TARİFİ

Böyle muhteşem bir semtin muhakkak birçok gezilecek yerinin olması da çok normaldir. İşte bende sizler için Kadıköy’de Gezilecek Yerleri derledim. Dikkatinizi çekeceğini umduğum Üsküdar’da gezilecek yerler yazıma da bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Kadıköy’de Gezilecek Yerler

1. Rıhtım

Kadıköy’de Gezilecek Yerler

Kadıköy’de Gezilecek Yerler listemizin ilk sırasında şüphesiz ki ilk sırasında bulunan Rıhtım Kadıköy ziyaretçilerini karşılamaktadır. Rıhtıma geldiğinizde içinize çekeceğiniz boğaz havası sizlere adeta bir huzur havası katacaktır. Rıhtıma attığınız ilk adımda karşınızda heybetini gizlemeyen bir bina göreceksiniz. Bu binayı genellikle eski Türk filmlerinden anımsayacaksınız. İstanbul’a atılan ilk adım hep o binadan olmuştur. Bu bina hepinizin de tahmin ettiği Haydarpaşa Tren Garıdır. Haydarpaşa Tren Garı çıkan bir yangın sonucu hasar görmüş ve uzun süren bir tadilat sürecine girmişti. Şimdilerde ise tadilat süreci bitti ve Haydarpaşa Tren Garı ziyarete açıldı. Merak etmeyin Haydar paşa Tren Garı ile ilgili tüm bilgileri 👇aşağıda paylaştım.

Rıhtıma geldiğinizde taze simit ve çay ile birlikte boğaza karşı gelen vapurlar, hemen karşınızda uçuşan martılar, sokak sanatçılarının yaptıkları canlı müzik eşliğinde simit ve çay keyfi yapabilirsiniz. Kadıköy’de Gezilecek Yerler listemizde bulunan Rıhtıma ulaşımda çok rahattır. İETT otobüslerinin son durağı olan Rıhtım vapurlar içinde Beşiktaş, Eminönü, Karaköy ve adalar vapurlarının uğrak yeridir. Kadıköy ve Beşiktaş İskelesini de içinde bulunduran Rıhtımdan kalkan vapurlarla da 1,5 saat süren boğaz turu da yapabilirsiniz.

2. Haydarpaşa Tren Garı

Tarihi Haydarpaşa Tren Garı

Kadıköy’de Gezilecek Yerler listemizde bulunan bir diğer mekân ise Haydarpaşa Tren Garıdır. Haydarpaşa Tren Garı tarihi yapısı ile bir şaheser olmasının yanında birçok dizi film ve setlere de ev sahipliği yapmıştır. İstanbul’u bilen veya bilmeyen herkesin gördüğü yer muhakkak Haydarpaşa Tren Garıdır. Zira Kadıköy’ün simgelerinden biri olan Haydarpaşa Tren Garı eski Türk filmlerinde çok sık gösterilmiştir. Rıhtımda bulunan Haydarpaşa Tren Garının yapımına 1906 yılında başlanmış 1908 yılında tamamlanmıştır. Haydarpaşa Tren Garı Anadolu’yu İstanbul’a bağlayan demiryolunun da son durağıdır. III. Selim tarafından Selimiye kışlasının yapımında emeği geçen Haydar Paşa anısına buraya Haydarpaşa Tren Garı adı verilmiştir.

2010 yılında çıkan yangın sonucu kullanılamaz hale gelen Haydarpaşa Tren Garı büyük bir tadilat ile eski haline kavuşturuldu.

Kadıköy’de Gezilecek Yerler

3. Bahariye Caddesi

Bahariye Caddesi

Kadıköy’de Gezilecek Yerler listemizde bulunan bir diğer mekân ise Bahariye Caddesidir. Bahariye Caddesi Kadıköy çarşısının bitişinde başlamaktadır. Bahariye Caddesini dolaşmadan önce Kadıköy çarşısına girip orda bulunan balıkçılar, sahaflar, antikacılar ve restoranların içinden geçip Bahariye Caddesine ulaşabilirsiniz. Bahariye Caddesine doğru giderken bir sokak dikkatinizi çekecektir. Bu sokak Sanatçılar Sokağıdır. Sanatçılar sokağında ressamlar ve heykellerin ürettikleri eserleri bulabilirsiniz.

Bahariye Caddesi trafiğe kapalıdır. Cadde üzerinde oluşan kalabalık, sokak sanatçıları, alışveriş yapacağınız yemek yiyeceğiniz birçok mekânda bulabilirsiniz. Yine cadde üzerinde dikkatinizi çeken kilise, tarihi bina ve opera binası da bulabilirsiniz. Anadolu Yakasının İstiklal Caddesi olarak Bahariye Caddesi kabul edilir. Zira cadde üzerinde bulunan tarihi nostaljik tramvay uzun uzun devam eden cadde ve cadde üzerinde bulacağınız birçok mekân sizi adeta İstiklal caddesinde yürüyormuş hissi verecektir.

4. Süreyya Operası

Süreyya Operası

Süreyya Operası 3. Başlıkta yer verdiğimiz Bahariye Caddesi üzerinde yer alan göz alıcı bir mekân olarak dikkatinizi çekecektir. 1924 yılında inşasına edilen Süreyya Operası 1927 yılında yapımı tamamlanmıştır. Süreyya İlmen Paşa tarafından tasarlanan tarihi bina ilk dönemlerinde sadece sinema olarak kullanılmıştır. Türkiye’nin 6. Kadıköy’ün ise 1. Operası olmasından dolayı Süreyya Operası’nın önemi bir kat daha artmaktadır.

Kadıköy’de şehrin göbeğinde semtin en yoğun sokağında bulunması buraya olan merakı da bir kat arttırmıştır. Süreyya Operası dış yapısıyla da bir cazibe merkezi görünümünde. Opera binasının dış cephesi sanat, komedi ve trajedi motifleriyle oymalı süslü yapısı ile görenleri hayrete düşürüyor. Opera binasının dışı da içi kadar merak uyandıran bir yapı görünümünde. Süreyya Operasının yanı başında bulunan Vodvil adlı heykelde görülmeye değer.

5. Barış Manço Müzesi

Barış Manço Müzesi

Kadıköy’de Gezilecek Yerler listemizde bulunan bir diğer yer ise Barış Manço Müzesi’dir. Eminim ki Barış Manço Müzesi Kadıköy’de sizi en çok duygulandıran yer olacaktır. Hele birde çocukluğunuz Barış Manço’yu izlemekle geçmişse. Müze Kadıköy’de Moda Sahile doğru inerken hemen yol üzerinde kolayca ziyaret edebileceğiniz bir konumda. Barış Manço’nun evinin müzeye dönüştürülmesi ile birlikte ziyaretçi akınına uğramış. Bu güzel müzeye girebilmek için girişte bilet almanız gerekiyor.

Şimdi gelelim Barış Manço Müzesinin içerisinde yer alan ve Barış Manço’ya ait olan eşyalarına. Bir zamanlar herkesin diline doladığı domates, biber, patlıcan şarkısında adı geçen sebzeler hemen müze girişinin bahçesinde gözlerinize çarpacak. Kocaman heykeller ile yapılan bu sebzelerin hemen yanında göze çarpan bir garaj ve bu garajın içinde bulunan Barış Manço’ya ait otomobil eminim ki sizleri de geçmişe götürüp duygulandıracaktır.

Barış Manço Müzesinin içine girdiğinizde çok daha farklı hisler sizleri bekliyor. Zira içeri ilk girdiğinizde Barış Manço’ya ait müzik aletleri, giysiler, sandıklar, masalar, sandalyeler, plaklar, dergiler, kostümler ve daha birçok şey… 3 katlı müzede Barış Manço’ya eşine ve çocuklarına ait tüm eşyalar siz ziyaretçilerini bekliyor. Müzeden ayrıldıktan sonra geriden müzeye baktığınızda içinizde çok farklı bir hisle ayrılacaksınız.

Adres: Caferağa, Yusuf Kamil Paşa Sk. No:5 D:No:5, 34710 Kadıköy/İstanbul

Kadıköy’de Gezilecek Yerler

6. Moda Sahil

Moda Sahil

Kadıköy’de Gezilecek Yerler listemizde huzur kokan bir mekân var. Uzun kalabalık sahili, yeşil çimler, mavi deniz, beyaz yelkenler kısaca huzur. Evet yanlış duymadınız Kadıköy’de bulanan Moda Sahil yeryüzünün her rengi ile size merhaba diyor. Barış Manço evinden çıkıp hemen kendinizi attığınız Moda Sahilde banklarda, sahil taşlarında ve sahilde bulunan cafelerde oturabilirsiniz.

Moda Sahilde ünlü görme ihtimaliniz çok yüksek. Zira ünlü isimlerin de uğrak mekânı olan Moda Sahil gözlerinize görsel şov içinize de ferahlık sunmakta. Kalabalık olmasına rağmen Moda Sahil şehrin kalabalık lığından bunalanlar için süper bir mekân. Geniş alanda grupların arasından geçerken gürültü bir kalabalık hissetmeyeceksiniz.

7. Romantika Fenerbahçe Parkı

Romantika Fenerbahçe Parkı

İstanbulluların uğrak yeri olan ve Kadıköy’ün Fenerbahçe semtinde bulunan Romantika Fenerbahçe Parkı İstanbul’un en gözde parklarının arasında bulunur. Yemek yemek için birçok restoran ve cafeler mevcut.

Adres: Fenerbahçe, Fenerbahçe Parkı, 34726 Kadıköy/İstanbul

8. Boğa Heykeli

Boğa Heykeli

İşte geldik Kadıköy’ün simgesi haline gelmiş Boğa Heykeline. Kime sorarsanız sorun Kadıköy denilince ilk söyledikleri yer şüphesiz bu meşhur heykel olur. Semti ziyaret edenlerin mutlaka uğradığı Boğa Heykelini görünce şaşırabilirsiniz. Önünde fotoğraf çekinmek için oluşan kalabalık kuyruklar eminim sizin de dikkatinizi çekecektir. Şehrin hemen göbeğinde bulunan Boğa Heykeli rıhtımdan yukarı çıkarken veya Bahariye Caddesine girerken çok güzel bir konumda. Fenerbahçe Stadına, Alex ve Lefter Heykellerine de çok yakın olan Boğa Heykeli özellikle maç günleri çok fazla ziyaret ediliyor.

Boğa Heykeli hakkında ön bilgiyi verdikten sonra heykelin tarihi ve nasıl yapıldığı hakkında bilgi veriyim. Kadıköy altıyolda bulunan Boğa Heykeli 1864 yılında Sultan Abdülaziz tarafından heykeltıraş Ruillaya yaptırılan heykelin asıl adı Dövüşen Boğa olan boğa yapıldığı dönemden bu yana Kadıköy’ün belli noktalarına konulmuş en son ise şu anki konumu olan altı yol mevkiine konulmuştur.

9. Akmar Pasajı

Akmar Pasajı

Kadıköy’de Gezilecek Yerler listemizde bu sefer tarihi bir pasaj var. Tarihi Akmar Pasajı kitapçıları ile ünlü bir yer olarak Kadıköy’ün en çok uğranılan mekanlarından biridir. Eski ve yeni kitapları çok rahat bulabileceğiniz bir pasaj olan Akmar Pasajı kitapsever ve öğrencilerin sık uğrak yerlerinden biridir. Sadece kitap değil plak dergi gibi birçok koleksiyonu burada bulabilirsiniz.

Adres: Osmanağa, Söğütlü Çeşme Cd No:61, 34714 Kadıköy/İstanbul

Haftanın her günü açık olan Akmar Pasajının çalışma saatleri sabah 09:00 ile akşam 21:00 arasıdır.

Adres: Caferağa, Mühürdar Cd., 34710 Kadıköy/İstanbul

Sizler için araştırdığım Kadıköy’de Gezilecek Yerler Listesinin İstanbul’a ilk defa gelip te Kadıköy’ü mutlaka gezmek isteyenler için oldukça faydalı olacağını düşünüyorum. Umuyorum ki listedeki tüm mekanlar sizleri cezbedecektir. Kadıköy’de Gezilecek Yerler listesini sizler için sıralayacak olursam;

  • Rıhtım
  • Haydarpaşa Tren Garı
  • Bahariye Caddesi
  • Süreyya Operası
  • Barış Manço Müzesi
  • Moda Sahil
  • Romantika Fenerbahçe Parkı
  • Boğa Heykeli
  • Akmar Pasajı

Miniatürk | Nerede? Nasıl Gidilir? Giriş Ücreti 2023

Miniatürk Müzesi, İstanbul‘da Haliç kıyılarına kurulmuş tarihi eserlerin sergilendiği bir açık hava müzesi. Türk kültürü ve tarihinin en önemli ve harika yapılarını minyatür halleriyle bir arada görebileceğimiz güzel bir alan oluşturulmuş.

60.000 metrekarelik bir alana sahip parka geldiğinizde sevdiklerinizle birlikte hoş vakit geçirebileceğiniz pek çok alan düşünülmüş. İçerisinde restoran, kafeterya, hediyelik eşya satan dükkanlar, gezi treni, kumandalı tekne, mini stadyum, Ters ev gibi pek çok alan bulunuyor.

300 araçlık otoparkın yanında, 15.000 metre karelik alan marketler için ayrılmış. Anlayacağınız bu geniş alan içerisinde gelen ziyaretçilerin her tür ihtiyaçları düşünülerek belirli alanlar oluşturulmuş ve geziniz sırasında çocuklarınızın da güzel vakitler geçirebilmesi için çocuk oyun parkları yapılmış.

Miniatürk gezinizi tamamladıktan sonra İstanbul’da bulunan bir diğer güzel gezilecek yer olan İstanbul Akvaryumu gezi rotanıza eklemenizi öneririm.

Miniatürk | Nerede? Nasıl Gidilir? Giriş Ücreti

Manisa Muradiye Camii

Toplam 134 mimari eserin minyatür modellerinin sergilendiği bu harika müze, iki bölümden oluşuyor. İlki Anadolu’da ve İstanbul’da bulunan Osmanlı eserleri, diğeri ise Türkiye sınırları dışında kalan Osmanlı eserlerinin sergilendiği bölüm.

Türkiye’yi gezme imkanı bulamayanlar için bulunmaz bir fırsat. Bütün tarihi eserler işlemeleriyle, yapılarıyla birebir aslına uygun şekilde yapılmış. Müze gezinizi tamamladığınızda bir nevi tüm Türkiye’yi gezmişsiniz gibi hissediyorsunuz.

Miniatürk’te Neler Var?

Müzede bulunan eserlerin birkaçı

Gelelim Müze içerisinde hangi eserlerin olduğuna. Müze içerisinde;

Mevlana Türbesi, Anıtkabir, Selimiye Cami, Kız Kulesi, Galata Kulesi,  Ayasofya Müzesi, Dolmabahçe, Mostar Köprüsü, Boğaziçi Köprüsü, Safranbolu Evleri, İzmir Saat Kulesi, Çanakkale Şehitler Anıtı, Süleymaniye Camii, Trabzon Sümela Manastırı, Rumeli Hisarı, Beylerbeyi Sarayı, Bursa Yeşil Türbe, Balıklı Göl, Adana Taş Köprü, Malabadi Köprüsü, Peri Bacaları, Pamukkale Travertenleri, Erzurum Çifte Minareli Medrese, Atatürk Olimpiyat Stadyumu, Amasya Yalı Boyu Evleri, Efes Celsus Kütüphanesi gibi daha pek çok eserin minyatürleri bulunuyor.

Dünyanın antik çağdaki yedi harikası arasında sayılan Artemis Tapınağı ve Halikarnas Mozolesinin de birer maketleri bu güzel alanı süslüyor.

Yurt dışında bulunan ve bir zamanlar Osmanlı coğrafyası içerisinde yer alan, Kubbetü’s sahra, Atatürk’ün Evi, Mostar Köprüsü ve Ecyad Kalesi gibi eserlerde bulunuyor.

KUBBETÜ’S SAHRA

KUBBETÜ’S SAHRA

Müzeyi gezerken Sesli Rehber Mobil Uygulama hizmeti ile burada bulunan eserler ile ilgili bilgi edinebiliyorsunuz. Gayet güzel olan bu uygulama için, Miniatürk Mobil uygulamasını cep telefonlarınıza Apple Store veya Google Play üzerinden indirmeniz yeterli olacaktır. Alan içerisinde İBBnin ücretsiz Wi-fi bağlantısı bulunuyor. 9 dil seçeneğinden istediğiniz dili seçerek gezi rotanız boyunca eserler, eserlerin bulundukları il ve konum bilgilerini de öğrenebilirsiniz.

Miniatürk Nerede?

Miniatürk’e Nasıl Gidilir?

Miniatürk’e pek çok ulaşım aracıyla gidebilmek mümkün. Sizlere en kısa yollardan nasıl ulaşım sağlayacağınızı aşağıda sıraladım.

  • Eminönü: 47, 47Ç, 47E, 47N Belediye Otobüsü
  • Mecidiyeköy ve Şişli: 54 HŞ (Hasköy/Şişli) Belediye Otobüsü
  • Taksim: 36 T (Cebeci- Taksim) Belediye Otobüsü 
  • Topkapı: 41 ST ( Seyrantepe – Topkapı) Belediye Otobüsü
  • Sultanahmet- Dolmabahçe: TB 1

Metrobüs ile gidecekseniz, Halıcıoğlu durağında indikten sonra 41 ST (Seyrantepe-Topkapı) Belediye Otobüsüne binerek müzeye ulaşabilirsiniz.

Miniatürk Giriş Ücreti 2023

  • Tam bilet ücreti: 40 TL
  • Öğrenci, Öğretmen, Polis ve Askeri Personel bilet ücreti: 20 TL
  • Yabancı (turist) bilet ücreti: 90 TL
  • 10 öğrenciye refakat eden bir öğretmen ücretsiz.

Miniatürk Ziyaret Saatleri

AçılışKapanış
09:0019:00

Miniatürk Park’ı haftanın her günü ziyaret edebilirsiniz.

Miniatürk İletişim & Adres Bilgileri

ADRES: Örnektepe Mahallesi, İmrahor Caddesi,
No.7 Sütlüce 34445 Beyoğlu – İstanbul

Telefon: 0 (212) 222 28 82,

YOL TARİFİ

Pierre Loti Tepesi – Nasıl Gidilir? Kahvaltı, Teleferik Ücreti 2023

Pierre Loti Tepesi, İstanbul ve Haliç manzarasının en güzel halini görebileceğiniz harika bir seyir tepesi. Muhteşem manzarası ve temiz havasıyla İstanbul‘un kargaşasından ve stresinden uzaklaşıp, kafa dinleyebileceğiniz oldukça popüler bir mekan.

Pierre Loti Tepesi, Eyüp Sultan Cami’nin çok yakınlarında bulunuyor. Yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettikleri yerler arasında geliyor. Benim size tavsiyem Eyüp’e kadar gelmişken burada bulunan Eyüp Sultan Türbesini mutlaka ziyaret edin derim. Türbenin verdiği manevi huzur çevrede bile hissediliyor. Atmosferi ve havası o kadar farklı ki etraftaki çok kalabalık insan topluluklarına rağmen ayrı bir dinginliğin ve huşunun olduğunu eminim sizde hissedeceksiniz. Bu manevi mutluluk ve huzurdan mahrum kalmayın derim. Gerçekten Hz. Eyüp Peygamberin Türbesi ziyaret edilecek yerlerin en başında gelmeli diye düşünüyorum.

Eyüp Sultan Türbesi

Sizler için Pierre Loti Tepesi Nerede? Nasıl Gidilir? Hikayesi, Pierre Loti Tepesinde Kahvaltı, Konaklama, Teleferik Ücreti, İletişim, Adres, Yol Tarifini makalemin içerisinde detaylı bir şekilde paylaştım. Keyifli Okumalar!

Bu muhteşem manzaraya sahip tepenin yakınlarında bulunan ve içerisinde önemli tarihi mekanların minyatürlerinin olduğu Miniatürk‘ü gezmenizi tavsiye ederim. Detaylı bilgi için linki tıklamanız yeterli olacaktır.

Pierre Loti Tepesi – Kahvaltı, Konaklama ve Teleferik Ücreti

Bol bol fotoğraf çekebileceğiniz, bunun yanında da şöyle mis gibi kahvenizi yudumlarken, manzaranın keyfini çıkarabileceğiniz pek çok cafe ve restoran bulunuyor. Aziyade Restaurant, Tarihi Kahve, Nargilevi, Cafe Yeşil, Teras Cafe hizmet veren mekanlar.

Pierre Loti Tepesi adını Julien Viadud isimli bir Fransız yazardan almıştır. 1876 yılında İstanbul’a yerleşip İsmini Pierre Loti olarak değiştiren yazarın ismi bu tepeye verilmiş. Peki ama bu bahsi geçen Pierre Loti kimdir? ve Neden onun ismi bu tepeye verilmiş? gelin hep beraber bir göz atalım.

Pierre Loti Tepesi Hikayesi

Pierre Loti Kimdir? Tepe’ye Neden Onun İsmi Verildi?

Pierre Loti Tepesinin ismini aldığı Fransız yazar.

Pierre Loti İstanbul aşığı bir yazardır. Bu tepede bulunan kahveye gelerek ”Aziyade”isimli romanını burada yazar. İstanbul’da tanıştığı Aziyade isimli bir kadına aşık olduğu ve romanına da bu kadının adını verdiği söylenir.

Pierre Loti’nin ”Türk dostu” olduğu söylenir. Öyleki Can Çekişen Türkiye isimli kitabında batı politikasını eleştirir. Türklere olan sevgisinden dolayı adı önce bir caddeye daha sonrada tepede bulunan kahveye verilerek o günden günümüze kadar Pierre Loti Tepesi olarak anılır. Fransız yazara, 1920 senesinde de ”İstanbul Şehri Fahri Hemşerisi ödülü” verilir.

Pierre Loti Tepesinde Kahvaltı

Kahvaltı fiyatları ortalama kişi başı 60 TL ile 80 TL arasında değişebiliyor. Kahvaltı tabağı ve Aperatifler ( kızartma, menemen, tost vs…) gibi seçenekler mevcut. Şöyle sıcak bir çay içeyim derseniz 8 TL, ama tercihinizi Türk Kahvesi’nden yana kullanırsanız 10 TL ödemeniz gerekiyor. Bu verdiğim fiyat bilgileri sabit fiyatlar değil. Sürekli değişkenlik göstermektedir. 🙃

Pierre Loti Tepesi Konaklama

Turquhouse Boutique Hotel, tepede hizmet veren tarihi bir otel. Bu otelin içerisinde yapımları 2000 yılında tamamlanmış ahşap yapıda 6 tane konak bulunuyor. Her bir konağa Eyüp, Hasköy Ayvansaray, Balat, Fener, Cibali,ve Sütlüce gibi haliç kıyılarında bulunan semtlerin isimleri verilmiş. 47 oda ve 90 yatak kapasitesine sahip otellerde gönül rahatlığıyla kalabilirsiniz.

Pierre Loti Tepesine Çıkan Yol

Pierre Loti Tepesine çıkan yol

Harika manzaranın sahibi, Pierre Loti Tepesine, teleferikle çıkmayı tercih edenlerdendik. Çünkü yokuş yukarı çıkan merdivenler oldukça yorucu ve uzun geldi bize. Hem teleferiğinde ayrı bir zevki var. Sanki bütün İstanbul ayaklarınızın altındaymış gibi hissediyorsunuz. Burasının akşam manzarası da gerçekten bir harika oluyor. İstanbul ışıl ışıl görünüyor. İnerken de yolu yürümeyi tercih ettik. Hem yokuş aşağı gitmek oldukça kolay oluyor.

Aşağı inen yol Eyüp Mezarlığının hemen yanından geçiyor. Bu Mezarlık İstanbul’daki en büyük İslam mezarlıklarından biri. İçerisinde oldukça önemli zaatların mezarları bulunuyor. Padişahlar, Sadrazamlar, şeyhülislamlar, vezirler, padişahların aileleri, din adamları, sanatçılar ve şairler gibi daha pek çok önemli şahsiyetin mezarı var.

Pierre Loti Tepesi’nin harika akşam manzarası

İnsan bir anda farklı bir atmosferin içerisinde buluyor kendini. Yol boyunca sol tarafınızda Haliç’in o eşsiz manzarası, sağınızda bir zamanların tüm cihana hükmetmiş padişahlarını, soylularını düşünüyorsunuz da takılıp kalıyorsunuz. Şimdi 1 metre toprağın altındaki sessiz sedasız yatışları insanın aklında çok şeyler uyandırıveriyor. Aklınız ile kalbiniz arasında bir mukayese başlıyor. Yol boyunca da devam ediyor bu durum.

Pierre Loti Tepesi Nerede?

Pierre Loti Tepesi’ne Nasıl Gidilir?

Otobüs İle; Eminönü’nden hareket eden İETT otobüslerini kullanarak tepenin bulunduğu bölge olan Eyüp ulaşabileceğiniz gibi aşağıdaki güzergahları kullanarak da Pierre Loti’ye kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

39 – Akşemsettin Mahallesi – Yeni kapı39Y – Yeşilpınar – Vezneciler
39B – İmar Blokları – Vezneciler48A – Göktürk – Kazlıçeşme Marmaray
39Ç – Hamidiye Mahallesi – Aksaray55EY – Eyüp Üçşehitler – Aksaray
39D – Yeşilpınar – Yenikapı86V – Eyüpsultan – Vezneciler
39K – Binevler – Yenikapı94Y – Yeşilpınar – Bakırköy
39O – Yeşilpınar – YenikapıR3 – Eyüp – Beyazıt

Pierre Loti Tepesi Teleferik Ücreti 2023

Pierre Loti Tepesine çıkabilmek için Eyüp Sultan Türbesinin hemen yanından hareket eden teleferikleri tercih edebilirsiniz. Her 5 dakikada bir kalkan teleferikler 08:00 ile 23:00 saatleri arasında hizmet veriyor. Tepeye 3 dakika gibi kısa ve keyifli bir sürede çıkıyorsunuz. 18 adet teleferik kabinin olmasına rağmen, hafta sonlarında oldukça yoğun ilgiden dolayı uzun kuyruklar oluşuyor.

Teleferikle çıkmak için İstanbul Kart kullanabilirsiniz.

Bir Geçişlik Kart: 11 TL 

İki Geçişlik Kart: 18 TL 

Üç Geçişlik Kart: 23 TL 

Beş Geçişlik Kart:35 TL 

Pierre Loti Tepesi Adres & İletişim Bilgileri

Adres: Pierre Loti Tepesi Turistik Tesisleri, İdris Köşkü Cad. 34050 Eyüp / İSTANBUL
Telefon: +90(212) 497 13 13
Faks: +90(212) 497 16 16
Email:sales@pierrelotitepesi.com

Pierre Loti Tepesi Yol Tarifi

Yol Tarifi

Yerebatan Sarnıcı Gezi Rehberi | Tarihi, 2023 Giriş Ücreti, Ziyaret Saatleri

Yerebatan Sarnıcı İstanbul‘un en mistik alanlarından biri. Zaten bu büyülü şehirde nereye adımınızı atarsanız atın ya bir tarihi yere yada ilginç yapılara rastlarsınız. Bu güzel yapı Sultanahmet’te bulunuyor. İstanbul’u gezmeye gelenler için Sultanahmet’in oldukça önemli bir yeri vardır. Çünkü pek çok önemli gezilecek alan bu bölgede yer alıyor. Eğer tarihe biraz merakınız varsa ve farklı bir mekanda biraz vakit geçirmek istiyorsanız işte tam size göre bir yer önerisi.

Yerebatan Sarnıcı, Sultanahmet meydanında olduğundan dolayı oldukça fazla ziyaretçisi olan bir yer. Benim size tavsiyem Sultanahmet’e kadar gelmişken bu güzel mekanı görmeden, o mistik havasını solumadan gitmeyin derim. Gelelim bu farklı yapı hakkındaki bilgilere.

Yerebatan Sarnıcı Tarihi

İstanbul üç tarafı denizlerle çevrili bir şehir olduğundan herkesin tek isteği İstanbul’u ele geçirmekti. Bu yüzdende sürekli kuşatma altında olan bir şehirdi. En büyük sıkıntıda bu dönemde halkın ihtiyacı olan suyu şehir’e getirebilmekti. Halkın bağ ve bahçelerini ekerek yiyecek ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için ihtiyaçları duydukları suya ancak sarnıçlar sayesinde ulaşabilirlerdi. Bu bölgede daha önceden bir sarnıç varmış fakat çıkan yangın sonucu büyük hasara uğramış. Bunun üzerine Bizans döneminde ( 532 yılında) şehrin su ihtiyacını karşılayabilmek için Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yapılmış. I. Justinianus, bizim çok önemli bir yapı olan Ayasofya’yı, şimdilerde Ayasofya Cami’yi inşa ettiren kişidir.

O dönem Belgrad Ormanları’ndaki Eğrikapı’dan kemerle ile getirilen su burada depolanmış. Bizans dönemi sonrası sarnıç uzun süre kapanmış. İstanbul’un fethinden ( 1453) sonra bir süre daha kullanılan sarnıcı, İslamiyet’in temizlik esasları gereği durgun su yerine akar vaziyetteki suyu kullanmayı tercih eden Osmanlı kullanmayı bırakarak, sadece Topkapı Sarayı’nın bahçesini sulamakta kullanmış. İleriki zamanlarda da Osmanlı kendi su tesislerini kurarak ihtiyaçlarını karşılamışlar.

Yerebatan Sarnıcı’nın dev sütunları

Yerebatan Sarnıcı Hakkında Bilgi

Çok ilginç ki sarnıcın batılılar tarafından fark edilmesi çok uzun yıllar sürmüş. Bir tesadüfe dayanan hikayenin başlangıcı 1544-1550 yıllarına dayanıyor. Bizans dönemine ait kalıntıları incelemek için İstanbul’a gelen Hollandalı gezgin P. Gyllius, Ayasofya’nın etrafında dolaşırken duyduğu şeyler ilgisini çeker. Buradaki evlerin zeminlerinde kuyuların olduğunu ve bu kuyulardan hem su hem de balık tutulduğu duyumlarını alır. Bunun üzerine araştırmaya başlayan P.Gyllius, çevrede bulunan ahşap bir binanın avlusundaki kuyuya inmeye karar verir. Eline aldığı meşale ile kuyudaki merdivenlerden inen gezgin gördükleri karşısında hayretler içerisinde kalır.

Sarnıcın dört bir yanını sandalla dolaşarak sütunları ve sarnıcın ölçüsünü alır. Gördüklerini ve araştırmalarını bir kitapta toplayarak yayınlar. Böylece tüm batıya sarnıcın varlığını duyurur. Tabii bunu duyan batılılar için İstanbul zaten çok önemli bir yer iken Yerebatan Sarnıcı da geldiklerinde görmeden gitmeyecekleri bir yer haline gelir.

Osmanlı zamanında Sultan III. Ahmet ve  Sultan II. Abdülhamid dönemlerinde onarımı yapılan sarnıç, 1987 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiş ve şimdilerde müze olarak hizmet veriyor. Daha önceleri adı Bazilika Sarnıcı olan yapı, suyun içerisinde bulunan birbirinden gösterişli ve yüksek sütunlar nedeni ile halk arasında Yerebatan Sarnıcı adıyla anılmaya başlamış.

İstanbul’un altı, Bizans döneminden kalma yüzlerce sarnıçla dolu. Tarihi yarımada da 158 sarnıç bulunuyor. Binbirdirek, Şerefiye, Zeyrek öğrenebildiğim sarnıçlardan sadece bir kaç tanesi. Yerebatan Sarnıcı o dönemlerden günümüze kadar gelen en büyük sarnıçtır.

İşlemeleriyle göz kamaştıran sütun başları

Sarnıcın içerisine 52 basamaklı taş bir merdivenden iniyorsunuz. İçeride sizi oldukça büyülü bir atmosfer bekliyor. Loş ışıklar arasında dev sütunlar insanın gözlerini kamaştırıyor. Burada bulunan yapıların zarar görmemesi için ışıklar iyice kısılmış. Bu durumda da resim çekmek oldukça zor oluyor. Bu yüzdende çektiğiniz her resim karanlık çıkıyor. Etrafı gezmeye başladığınızda her biri 9 metre yüksekliğinde dev boyutta, toplam 336 sütunla karşılaşıyorsunuz.12 sıra halinde ve her sırada 28 adet sütun var. Bu sütunları çoğu mermerden yapılmış. Mimari açıdan farklılık gösteren sütunlar oldukça dikkat çekici. Başka eski yapılardan toplanarak Yerebatan sarnıcına getirilmişler.

Harika bir mimariye sahip olan yapıda dikkat çeken diğer bir unsurda sütun başlarının farklı olmaları. Bunun nedeni de 98 adedinin Corint üslûbu ile diğerlerinin ise Dor üslûbu ile yapılmış olmaları. Büyük çoğunluğu silindir şeklinde olan sütunların sadece bir kaç tanesi köşeli bir şekil’e sahip. İçerisinde bu kadar çok ve geniş sütunları barındıran 9.800 m2 alanı kaplayan dev yapı yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahip. Yapının duvarları Horasan harcından kalın bir tabakayla sıvanarak su geçmez hale getirilmiş.

Sesli Rehber Asistanı

Yerebatan Sarnıcı gezi platformu

Sarnıcın içerisine girdiğinizde karşınıza çıkan kulübedeki görevliler size sarnıcı gezerken yardımcı olacak sesli rehberi nasıl kullanacağınız hakkında bilgiler veriyorlar. Şimdilerde böyle tarihi mekanlarda ve gezilebilecek önemli yerlerde bu sesli rehber uygulaması mevcut. Bu sayede gittiğiniz güzergah üzerindeki eserler hakkında geniş çaplı bilgi sahibi oluyorsunuz. Turlarla gittiğiniz gezilerde size yardımcı olan rehberler vardır. İşte bu uygulama da bir nevi tek başınıza çıktığınız geziniz sırasında sizin rehberiniz oluyor.

Sarnıcın dip kısmı suyla kaplı. Bu yüzdende gezinizi kurulan gezi platformu üzerinde sürdürüyorsunuz. Bu dev sütunların ve mistik atmosferin büyüsünden çıkıp yere bakabilirseniz ışıkların altına toplanmış bir sürü balık görürsünüz. Boyutları bir hayli büyük olan balıkların Aynalı Sazan Balığı olduklarını ve gün ışığı görmedikleri için bu kadar büyüdüklerini öğreniyoruz.

Sarnıcın içinde bulunan balıklar

Suya daha da dikkatli baktığımız da parlayan bazı şeyler ilgimizi çekiyor. Meğer onlar gelen turistlerin ve hurafelere inanmakta üstüne olmayan yurdum insanının attıkları paralarmış. Her gün gelen yüzlerce yerli ve yabancı turistin suya para attığını düşünürsek bu paraların nerelere gittiği ve akıbeti hakkında kafalar biraz karışabilir. Bazen yapılan restorasyon çalışmaları sırasında sarnıçtaki su tamamen tahliye edildiği için paralar tamamen gün yüzüne çıkıyor. Hemen sevinmeyin paraları almak yasak😄

Giriş bölümünde tahtlara oturmuş padişah ve sultan kostümleriyle resim çekinenleri görüyorsunuz. İlginç ve bir o kadarda hoş bir alan oluşturulmuş. Buraya gelmişken farklı bir hatıra fotoğrafım olsun diyorsanız giyin kostümleri geçin fotoğraf makinasının karşısına. Hoppp bir bakmışsınız koskoca Kanuni Sultan Süleyman yada Cihanlar Sultanı Hürrem Sultan oluvermişsiniz 🙂

Yerebatan Sarnıcı Medusa Başları

Ters dönmüş Medusa Başları

Hiç şüphesiz Yerebatan Sarnıcı’nın en dikkat çekenleri Medusa başlarının olduğu ilginç sütunlar. Ziyaretçiler arasında sütunlardan daha çok Medusa’yı merak edip gelenler azımsanmayacak kadar fazla. Hani merak edildiği kadar da var diyelim. Çünkü daha önce gördüğünüz heykellerden biraz farklı. Nasıl mı? Baş aşağı ters bir şekilde duruyor. Anlatılan efsanelerin etkisinden midir? bilmem ama birazda ürkütücü diyelim.

Sarnıcın kuzeybatı köşesinde iki sütunun altında ters bir şekilde duran Medusa başlarının Roma dönemindeki heykel sanatçılarının ellerinden çıktığı biliniyor. Fakat buraya nasıl ve nereden getirildiği hakkında hiç bir bilgi mevcut değil. Medusa heykelleri ters durduklarından karşısına geçtiğinizde yüzlerini tam olarak görebilmek için istem dışı sizde kafanızı çevirmeye çalışıyorsunuz 😄 ve hal böyle olunca da etrafta kafasını çevirmeye çalışan bir sürü insan görüyorsunuz ve ortaya birbirinden ilginç görüntüler çıkıyor.

Yan yatmış Medusa Başı sütununun görüntüsü

Yerebatan Sarnıcı Hikayesi

Yıllardır bu Medusa başları ile ilgili anlatılan bir çok efsane var. Bunlardan ilki efsaneye göre yeraltı dünyasının dişi canavarları Gorgona kardeşlerden biri olan Medusa kendisine bakanları taşa döndürüyormuş. Önemli ve özel yapıları korumak için konulan Medusa heykellerinin Yerebatan sarnıcına da konulmasının asıl sebebinin bu yapıyı korumak amaçlı olduğu düşünülüyor.

Medusa başlarına baktığınızda yılan başlı olduğunu görürsünüz. Diğer bir efsaneye göre Medusayı bu hale getiren her zamanki gibi kadınlar arası kıskançlık 🙂 Medusa siyah gözleri, uzun saçları olan çok güzel bir kadınmış. Bir gün Zeus‘un oğlu Perseus’a aşık olur. Perseus’a aşık olan diğer bir isim Athena, Medusa’yı kıskanır ve saçlarını yılana çevirir. Bu olaydan sonra Medusa’ya bakan herkes taşa dönmeye başlar. Perseus Medusa’nın başını keserek onun bu gücüyle düşmanlara galip gelir.

İşte bu efsanelerden midir? bilinmez ama Medusa heykelini getiren işçilerin. heykele bakanların taşa döndükleri söylentilerinden korktuklarından dolayı ters koydukları düşünülüyor.

Ağlayan Sütun

Ağlayan Sütun

Sarnıcın sonlarına doğru ilerlediğinizde diğer sütunlardan farklı olan bir sütun göze çarpıyor. Dalları budanmış bir ağaç gövdesine benzeyen ve üzerinde kabartmadan yapılmış tavuk gözü şekillerine benzetilmiş motiflerle bezenmiş bu sütuna Gözyaşı Sütunu yada Ağlayan Sütun denilmiş. Sebebi ise sütunun üzerinde akan sular. Gözyaşı damları şekli verilmiş olan sütunun üzerinden aşağıya doğru ince bir şekilde sular süzülüyor.

Efsaneye göre Yerebatan Sarnıcı’nın yapım aşamasında çalışan kölelerin çektikleri eziyetleri temsil eden sütun burada ölen kölelerin anısına yapılmış. Sarnıcın tavanından damlayan suları görünce şaşırabilirsiniz. Genellikle kanalizasyon sularının aktığını düşünenlerin aksine, sarnıç içinden buharlaşan suyun yoğunlaşmasıyla oluşan damlalarmış. Bu yüzden yazın buharlaşma daha çok olduğundan haliyle su damları da bir o kadar artıyor. Islanan yürüme platformu gezinizi biraz zorlaştıracağından rahat yürüyebileceğiniz ayakkabıları giymenizi öneririm.

Yerebatan Sarnıcı Nerede?

Yerebatan Sarnıcına Nasıl Gidilir?

Tramvayla Ulaşım: Sarnıca ulaşmanın en kolay yolu tramvayı kullanmak. Kabataş-Zeytinburnu arasında çalışan tramvay hattını kullanarak Sultanahmet durağında inin. Zaten sarnıç çok yakın bir yürüme mesafesinde bulunuyor. Kısa bir yürüyüşün ardından Yerebatan Sarnıcı’na ulaşabilirsiniz.

Tramvayla Ulaşım: Vapurla geldiğiniz Eminönü’nden Marmaray yada tramvayı kullanarak Sirkeci durağında inin. Buradan da tramvaya binerek sarnıca ulaşabilirsiniz.

Otobüsle Ulaşım: Sultanahmet’e giden herhangi bir otobüse bindiğinizde sizi doğrudan Sarnıcın yakınına kadar getirecektir.

Özel Araçla Ulaşım: Eminönü’ne geldikten sonra Ayasofya yazılı tabelaları takip ederek sarnıca kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Yalnız benim size tavsiyem sarnıcın bulunduğu alan genellikle tramvay ve yayalara ayrılmış durumda. Aracınızı park edecek yer bulmakta bir hayli zorlanabilirsiniz.

Yerebatan Sarnıcı Ziyaret Saatleri 2023

Hafta sonları dahil, haftanın her günü açık olan sarnıç, saat sabah 09:00 ile akşam 19:00 arasında ziyaret edilebiliyor. Sadece dini bayramların ilk günlerinde saat 13:00’de açılıyor.

Yerebatan Sarnıcı Giriş Ücretleri 2023

  • Yerli Ziyaretçi: 50,00 TL
  • Yabancı Ziyaretçi: 190,00 TL
  • Öğrenci ve Öğretmen: 20,00 TL

Sarnıç Kültür Bakanlığı’na bağlı olmadığı için maalesef müze kart geçerli değil. Online bilet satışı da bulunmuyor. Kredi kartı ve nakit kabul ediliyor fakat döviz kabul edilmiyor.

Yerebatan Sarnıcı Adres & İletişim Bilgileri

Adres: Yerebatan Cad. Alemdar Mah. 1/3 34410 Sultanahmet-Fatih/İSTANBUL

Telefon: 0 (212) 512 15 70

E-Posta: info@yerebatan.com

YOL TARİFİ

Civarda Gezebileceğiniz Yakın Yerler

Sarnıç oldukça merkezi bir konumda bulunuyor. Çevresinde gezebileceğiniz pek çok tarihi ve güzel yapılar var. Sultanahmet Camii, Ayasofya Camii, Topkapı Sarayı, Türk ve İslam eserleri müzesi, Şerefiye Sarnıcı, yürüme mesafesinde bulunuyor. Yerebatan sarnıcını gezmeniz fazla uzun bir vakinizi almayacağından buraya kadar gelmişken yakınlarda bulunan bu yapıları mutlaka ziyaret edin derim.

yazılarımın dikkatinizi çekeceğini düşünüyorum.

KIZ KULESİ ALTINDAKİ GİZEMLİ GEÇİT – TARİHİ SIR

Kız Kulesi efsanelere konu olmuş, hakkında pek çok rivayet bulunan harika bir tarihi yapıt. Kule İstanbul’un güzide semti Üsküdar‘da bulunuyor. İstanbul Boğazının incisi olarak adlandırılan Kız Kulesi, tarih boyunca şairlere, yazarlara ve ressamlara ilham kaynağı olmuş. Küçük bir ada üzerine kurulan Kız Kulesi’nin tarihi çok eskilere dayanıyor. Boğazın içinde muhteşem bir görsel. Görenleri  kendine hayran bırakan bir yapısı var. İnsan düşünmeden edemiyor. Denizin ortasına bu yapı nasıl yapıldı? yada niye yapıldı? diye. Hemen hemen herkesin aklına gelen bu soruların cevabını yazımda hep birlikte öğreneceğiz.

Gezme planı yapanlar mutlaka gelmeden önce İstanbul’da Gezilecek Yerler listesi hazırlamışlardır. Bu listenin başlarında Kız Kulesi yer alır. Bir zamanlar deniz feneri, gümrük istasyonu ve hapishane olarak da kullanılan Kız Kulesi, şimdilerde ise müze olarak kullanılmaktadır.

Kız Kulesi haritası

KIZ KULESİ ALTINDAKİ GİZEMLİ GEÇİT – TARİHİ SIR

Kulenin yapılma zamanı tam olarak bilinmemekle birlikte geçmişinin  2500 yıl öncesine dayandığı düşünülüyor. İstanbullu bir Rum olan araştırmacı Evripidis’in anlattığına göre Asya sahillerinden kopan bir kara parçasının zamanla Kız Kulesinin olduğu yere sürüklenmesiyle küçük bir adacık oluşmuş. İlerleyen zamanlarda Boğaz’a girip çıkan gemileri denetlemek ve vergi almak amacıyla bu küçük ada üzerine bir kule inşa edilmiş. Yunan Komutan Chares, kulenin bulunduğu adacığa eşi için, mermer sütunlar üzerine bir anıt mezar yaptırır.

Kız Kulesi Hakkında

Eski Leander Kulesi

Avrupalı Bazı tarihçilerin  Leander Kulesi dedikleri bu yapıyı Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u feth ettikten sonra yıktırır ve yerine topları koyabilecekleri yeni bir kule yaptırır. Ahşap dan yapılan kule çıkan bir yangın sonucu büyük hasara uğrar. Bunun üzerine taş ve tuğladan yeni bir kule inşa edilip, fener olarak kullanılan camlı bölme ve kurşunla kaplı kubbe eklenir.

Kız Kulesinin eski hali

Kuleye, II. Mahmud döneminde son tadilatı yapılır. Kız kulesinin kapısının üzerindeki mermere ünlü hattat Rakım tarafından, Sultan II. Mahmut’un tuğrasını taşıyan bir kitabe yerleştirilir. Kuleye dilimli kubbe ve kubbe üzerinden yükselen bayrak direği ilave edilir. Bayrak direği ile birlikte yaklaşık 40 metre yüksekliğinde, 1255 m2 yüzölçümüne sahiptir. İki tarafta da kapısı vardır. Etrafında büyük bir sahanlık bulunan Kule’nin üst tarafında da madalyon şeklinde bir mermer levha da bulunmaktadır.

Sultan II. Mahmut’un tuğrasının bulunduğu kapı.

Kız Kulesi Tarihi

Asıl görevi gemilere yön ve yol gösteren deniz feneri olarak uzun yıllar kullanılan kule, 1995 yılında özel bir işletmeye devredilerek şimdiki haline getirilmiş. Kendine özgü kimliğine ve geleneksel mimarisine bağlı kalınarak restore edilen kule,2000 yılında da bir bölümü müzeye çevrilerek halkın hizmetine açılır. 1830 lu yıllarda kule çıkan salgın hastalıklarda karantina hastanesi olarak da kullanılmış.

Binlerce yıllık gizemli bir tarihe sahip olan Kız Kulesi, eskiden boğazdan geçen gemilerden vergi alınmak maksadı ile kullanılmış. Kuleyle Avrupa yakası arasına zincir çekilerek buradan gemilerin geçişine izin verilmiş. Ağırlığı taşıyamayan zincirin kopmasıyla, kule Avrupa yakasına doğru yıkılmış. Kız Kulesini gezmeye gittiğinizde kuleden suyun içerisine baktığınızda yıkıntıları görebilirsiniz.

İşte Meşhur Kız Kulesi’nin günümüze kadar nasıl ulaştığının bilgileri böyle. Gel gelelim bu güzel yerle ilgili şimdiye kadar kulaktan kulağa söylenen efsanelere.

Kız Kulesi Efsanesi

Kız Kulesi Efsanesi

Bir gün Kral’a bir kahin tarafından kızının öleceği söylenir. Bazı Rivayetlere göre de Selçuklu Sultanı rüyasında kızının öleceğini görür. Kızının bir yılan tarafından ısırılarak öleceğini öğrenen Kral, bu durumdan çok etkilenir ve hemen bu kuleyi yaptırır. Çok sevdiği kızını da buraya yerleştirir. Kral kendi dahil hiç kimsenin buraya girip çıkmasına izin vermez. Hatta işi o kadar büyütür ki su ve süt için adacığa özel borular yaptırır. Bu boru kalıntıları günümüze kadar ulaşmıştır.

Derken aradan yıllar geçer. Kralın kızı ateşli bir hastalığa yakalanır. En iyi hekimler seferber olurlar ve iyileştirirler. Kralın kızının sağlığına kavuştuğunu duyanlar pek çok yerden hediyeler yollarlar. Bu hediyelerin içerisinde de bir sepet üzüm vardır. Üzümün içine gizlenmiş yılan, Kralın gözünden bile sakındığı biricik kızını zehirleyerek öldürür. Demirden bir tabut yaptırılarak Ayasofya’nın girişine defnedilir. Tabutun üstünde bulunan iki delik hala gizemini koruyor.

Hz. Musa ile Hz. Hızır’ın Buluşması

Hz. Musa İle Hz. Hızır’ın Buluşması

Kuran-ı Kerim’de, Kehf  suresinde Hz. Hızır’la Musa Aleyhisselamın buluşmalarından ve  yol arkadaşlıkları süresince aralarında geçen bazı sırlardan bahsedilir. Bu ayetlerde yer açık olarak belirtilmese de Hz. Hızır’la, Hz Musa’nın buluştuğu iki denizin birleştiği yerin, bazıları tarafından Kız Kulesinin olduğu yer olarak söylenir.

Kız Kulesi Altındaki Gizemli Geçit

Gelelim asıl konumuz olan Kız Kulesinin altındaki gizli geçide ve bu sırrı ortaya çıkaran hikayeye.

Sir Francis Crick

Esrarengiz Adam Kim?

Büyük bir antika koleksiyoncusu olan ünlü Sir Francis Crick in malikanesinin kapısı çalınır. Karşısında hiç tanımadığı aksanı son derece bozuk olan adam elindeki defteri göstererek bir şeyler anlatmaya çalışır. Arap olan adam, defterde önemli şeylerin olduğunu ve Sir Francis’ e hediye etmek istediğini söyler. Deftere göz atan Sir, teknik çizimler ve Arapça yazıların olduğunu görünce birkaç sterlin vererek defteri  alır ve adamı gönderir.

Defteri incelemeye başlar ve çizimlerin Kız Kulesine ait olduğunu görür. Fakat bir tuhaflık vardır. Notlarda Kız Kulesi’nin 3 katlı olduğu yazılıdır. Ama Sir, Kulenin 2 katlı olduğundan emindir. Çizimlerde bir yanlışlık olduğunu düşünür. Ama içinde bir şeyler onu kemirir durur. Merakına yenik düşerek defterdeki yazıları tercüme ettirir.

Sırlarla Dolu Gizemli Defter

Sır Dolu Defter

Notlara göre Kız Kulesinin mahzeninde aşağıya inen bir geçit’in olduğunu ve bu geçitten deniz tabanı altında bulunan bir başka yapıya ulaşılabileceği yazar. Bu yapının eski bir mağara içerisine inşa edildiğinden bahsedilir. Notlar içerisinde dikkat çeken bir detayda tüm ana hatlarıyla çizilmiş bir anahtar resminin olması. Kız kulesi içerisinde bu anahtar ile girilen yerlerde antik mekanizmaların yer aldığını öğrenen Sir Francis, kendisine bu defteri getiren gizemli adamı bulmak ister. Özel bir arama emri bile çıkarttırır ama nafile hiç bir sonuç alamaz.

Öğrendikleri karşısında iyice meraklanan Sir Francis’in Türkiye‘ye gelmekten başka çaresi kalmaz. Gelmeden önce ünlü bir zanaatkar’ a notlarda tasvir edildiği gibi anahtarın aynısını yaptırır. Dönemin İngiltere hükümetinden özel izin alınarak Türk yetkililerle temasa geçilir. Yanına birde koruma memuru verilmesi şartı ile Türk hükümetinden Mimari İnceleme adı altında 5 günlük bir izin alır.

İstanbul’da Garip İnceleme   

İstanbul’a gelen Sir Francis önce Üsküdar’a oradan da teknelerle Kız Kulesine ulaşır. Koruma memuru ile birlikte elinde tuttuğu defterde bahsedilen girişi bulur. Tam kulenin dibindedir. Burada sadece kocaman bir kayadan başka bir şey göremez ve etrafta biraz keşif yaptıktan sonra oteline döner. Odasında kayayı kırıp tekrar örmesi gerektiğini ve yanında bulunan koruma memurunun  işlerine mani olacağını düşünür. En kısa zaman da ondan kurtulmalıdır.

Kız Kulesinden nostaljik görüntüler.

Koruma Memuruna Rüşvet

Ertesi gün Kız Kulesine gitmek için yola koyulur. Memurla buluşurlar ve ona işlerinin ölçüm yapmak olduğunu, kendisinin gelmesine gerek olmadığını söyler. Fakat memur vazifesi gereği kabul etmez. Bunun üzerine Sir Francis’in yardımcısı daha önce kararlaştırdıkları üzere memura yüklü miktarda para teklif eder. Bir ömür çalışsa da kazanamayacağı parayı gören memur rüşveti kabul ederek oradan uzaklaşır.

Zorluklarla Dolu Gizli Odaya Giriş

Artık önünde hiçbir engel kalmayan Sir, çok heyecanlanır ve bir an önce kule de girişinin olduğu yere gider. Girişi kapatan 20-25 cm kalınlığındaki kayayı kırmaya başlar. Uzun uğraşlar sonucunda kayayı kırmayı başarır fakat büyük bir hayal kırıklığına uğrar. Çünkü bekledikleri gibi bir anahtar bölmesi yerine daha büyük bir kayayla karşılaşır. Bu kayayı da büyük bir gayretle parçalarlar ama onun altından da başka bir kaya çıkar. Yorgunluktan bitap düşen iki maceraperest hazırladıkları alçıyla oyuğu kapatıp otellerine dönerler.

Gizli Geçite açılan kapak

3. günde diğer kayayı parçalayan Sir Franchis ve yardımcısı demir bir kapağa ulaşırlar. Üzerinde anahtar deliği bulunan bu kapak o kadar çok tahrip olmuştur ki anahtarla kapağı açmak imkansızdır. 3. günüde geride bırakarak otellerine dönerler.

İlginç Plan

Sir, sürekli kapağın nasıl açılacağını düşünür ama bir türlü bulamaz. Yardımcısı farklı bir fikir ortaya atar. Yüksek ısı vererek açabileceklerini söyler. Sir Franchis bunun çok dikkat çekeceğini, onun yerine kuvvetli bir asit ile kapıyı eritmenin daha etkili olacağını söyler ve hemen ertesi gün bu düşündüklerini gerçekleştirmek için kuleye gidip işe koyulurlar.

Bu sefer kapıyı eritmeyi başarırlar fakat saat o kadar geç olmuştur ki içeri girme işini yarına bırakırlar. Heyecandan uyuyamayıp sabahın ilk ışıklarıyla kulede olurlar.

Gizemli Odaya Giriş 

İçeri girmeyi başarırlar. Geçit çok karanlık ve dardır. Aşağıya inebilmek için bir ip sarkıtırlar ve yaklaşık 40 metre kadar derine inerler. Aşağıda büyük bir giriş onları karşılar. Kemerli ve Kubbesi olan bu bölümde gezinmeye başlarlar. Etraflarında pek çok oda ve bölme gören Sir Franchis ve arkadaşı hayretler içerisindedirler. Duvarda gördükleri freskler zamanla silinmiş ve okunamaz hale gelmiştir.

Kız Kulesinde bulunan gizemli kalıntılar.

Kız Kulesi Sırları

Çözülemeyen Kalıntılar

Yerlerde masa ve sandalyelerden kalma çürümüş tahta parçaları vardır. Ana odanın duvarındaki oyulmuş sembol dikkatlerini çeker. Bu Sembol ne Osmanlıya nede Bizans’a aittir. Bazı odaların çökmüş olduğunu görürler. Hayretler içerisinde etrafı gezerlerken küçük bir kılıç bulurlar. Kılıcın boyunun kısa, kabzasının da çok küçük olması tuhaflarına gider. Bunu ancak bir cücenin kullanabileceğini düşünürler.

Bulundukları bölümü yanlarında getirdikleri lambalarla aydınlatarak birçok resim çekerler. Kılıcıda yanlarına alarak yukarı çıkarlar. Bin bir zorluklarla açtıkları geçit kapısını bu defa çimentoyla kapatırlar.

Karbon Testi

Kılıç üzerinde Karbon testi yapılır. Test sonuçlarına göre Kılıç’ın 1600 ile 2000 yıl öncesine ait olduğu tespit edilir. Sembolle ilgilide araştırmalar yapılır fakat hiç bir uygarlıkla bir bağlantısı bulunamaz.

Sir Francis’in Gizli Kasasından Çıkanlar

Sir Franchise ait gizli kasa

Sir Franchis 2004 yılında ölür. O güne kadar Kız Kulesi ile ilgili bilgileri gün yüzüne çıkarabilmek için bankadaki gizli kasası açılır. Kasadan konu ile ilgili alınmış çeşitli notlar, Defter, buldukları kılıç, kulenin gizli kısmına ait 30 tane siyah beyaz fotoğraf bulunur.

Kız Kulesi Altındaki Gizemli Geçit.

Hala kasadan çıkanlarla ilgili araştırmalar sürüyor. Kesin olarak bir sonuca ulaşılamamış olmasının yanı sıra, yıllar geçmesine rağmen Kule ile ilgili sır perdesi bir türlü aralanamadı. İnsanların aklında hep, bu gizli mabed neden yapıldı? Sembollerin hiçbir uygarlıkla ilişkisi bulunamadı, öyleyse kimlere ait? Yoksa ani saldırılarda kuledekilerin saklanabilmesi için yapılmış bir yer mi? gibi sorular kaldı.

Evet bu soruların hepsi askıda kaldı. Gizemini koruyan bu tünellerle ilgili bazı eski kaynaklarda Kız Kulesinden geçen bir yeraltı tünelinden ve bu tünelin gizli bir ağ oluşturduğundan bahsedilir. İstanbul efsanelerle ve gizemlerle dolu büyülü bir şehir. Önümüze gün yüzüne çıkmamış daha nice gizli geçitler ve tüneller çıkacak. Bizi daha ne kadar şaşırtacak kim bilir.

Kız Kulesi Nerede?

Adres: Salacak Mevkii Üsküdar 34668 İstanbul

Kız Kulesine Nasıl Gidilir?

Kuleye nasıl gideceğiniz hakkında bilgi sahibi değilseniz verdiğim linki tıklayarak tüm gidiş güzergahlarını öğrenebilirsiniz. 👉 Yol Tarifi

Kız Kulesi İletişim

Telefon: 0 216 342 47 47

Fax: +90 (216) 495 28 85

WhatsApp: 0533 476 58 06

E-Mail: reservation@kizkulesi.com.tr

Kız Kulesi Giriş Ücreti 2022

Kız Kulesi Giriş Ücreti Yetişkinler için 60 TL ,Öğrenci ve 60 yaş üstü 40 TL. Biletler sahildeki gişeden alınıyor.

Kız Kulesi Ziyaret Saatleri

Kule haftanın her günü 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyarete açık.